Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

27 Ocak 2011 Perşembe

ZEHRA’NIN KŰÇÜK SIRLARI...

Sabah gozlerimi aciyorum, bas ucumda lacivertle mor arasi renkte bir ajanda... Uzerinde recyle kagida Federico acele acele bir resim ciziktirmis, "mammina per te (annecigim, senin icin)" diye yazmis, her harfi baska bir renk ile boyamis...Son gunlerde surekli "bana hatirlatin" cumlesini duymaktan yorulduklari belli ki, babasiyla bana bu suprizi yapmislar... Her sayfada gulumseten ve aci aci dusunduren cumleler yazili...

Gune bòyle gùzel basliyorum... Bir ara postami kontrol ederken Zehra'nin oykusu geliyor... Gulumseyerek okuyorum... Yasemin'in oykusundeki heyecan, ona sizlerin gonderdigi yorumlarin yuregimde yarattigi cosku henuz yatismamisken yepyeni bir oyku, yepyeni bir sevinc... Disarda hava ne kadar soguk olursa olsun, hangi tonda grilerle kaplanmis olursa olsun, gokyuzu, benim icimde piril piril bir gunes parliyor...

Tam da istedigim gibi gidiyor hersey...

Yani herkes kendi dogrusunu, kendi yasantisinin ritmine denk getiriyor.

Kendine ait fedakarliklar yapiyor, kendi secimlerini dikkate aliyor, dusunuyor, tartiyor, ne yapip yapmamasi gerektigini, gerektiginde "dayanamam" diye bir sozcuk olmadigini, "yasak" sozunun bizim sòzlùgùze kabul edilmedigini, ama akilli ve saglikli beslenilirse, fiziksel aktiviteyle desteklenirse, kisisel hedefe ulasabilecegini acikca goruyor...

Iki farkli kadin, iki farkli oyku, iki farkli yasam... Ama ulasilan nokta ayni...
Zehra, simdilik fotograf koymuyor yazisina... 7 kilonun nasil bir yuk oldugunu, elinizde 7 tane pet su sisesiyle yurudugunuzu hayal ederek anlayabilirsiniz... Dile kolay...

Tesekkurler Zehra, paylastigin, inandigin, sahip ciktigin ve kendine boylesine saygi duydugun icin...

27 Ocak 2011'Roma

------------------------------------------------------

KÜÇÜK SIRLAR... UZUN YOLLARRRR..


Evet, öykümün adını küçük sırlar koydum bende....Aslında Mehtap'tan küçük sırlarr ;) çünkü bu sırlar bize yıllarca mücadelesini verdiğimiz büyük yolları kat ettirdi.Bu yollar ki git git bitmedi, arkamızı döndüğümüzde birde baktık ki yine yolun başındayız ama bu sefer değil bu sefer yolun sonunu gördük ve sırtımızda taşıdığımız tonlarca yükten kurtulduk.

Kimimizin yükü çok fazla, uzun zaman alacak belki ama yılmak yok ben başardım demek ki herkes başarabilir...

Şimdi diyeceksiniz ki sen kaç kilo verdin? Sadece 7 kilo...Şaşırmayın... Bu da hikayemi demeyin, ben de BKİ oranı normal olan ama bir türlü vücuduna doğumlar sonrası yapışan kiloları veremeyen gruptanım. Çok kilo vermesi gereken arkadaşlarım için küçük bir öykü olabilir ama 15 yıldır üstüne yapışmış 7-8 kilo fazlalığı veremeyen 41 yaşında,iki çocuk annesi bir bayan için çok zordu bu kilolar.
Denemedim mi vermeyi ..? Elbette denedim... Rejimler, plates, hızlı yağ yakma sporları ama en fazla 3-4 kilo, sonra sil baştan.

Mehtap'ın da dediği gibi bahane arayacak olursak bahanelerim hep çoktu...Sabah 6.30 da kalkıyorum çocukları kahvaltı yaptırıp, beslenmelerini hazırlıyorum. Onlar okula, ben işe geliyorum. Akşam 6 da evdeyim bir yandan yemek telaşı, bir yandan dersler. Saat oluyor 9-10. Kim bu saatten sonra spor yapacak diyorum, bazen zorluyorum hadi koşu bandına çıkayım diyorum ama çok zor geliyor. Tabi ayda yılda yapılan sporunda hiç bir faydası olmuyor yemek yeme şeklini düzene sokmadıktan sonra.

Ben 63 kilo ile başladım bu programa. İlk günler zor geçmedi değil...
Tam bu programın başlangıcında doğum kontrol için spiral taktırdım ve bende çok yoğun kanamalar yaptı. Tam 2 ay ara ara sürdü kanamam. Zaten kansızlık gibi bir problemim var,4 aydır kan hapı kullanıyorum. Hem diyet hem kanamanın verdiği halsizlik beni çok bitkin düşürdü. Bir gün hatta baş dönmesi ile uyandım eşim hastaneye götürdü. Bu yüzden çok yoğun tempolu yürüyüşler yapamadım.

En büyük zorluk, her gün işe gelirken yemek hazırlayarak gelmek oldu. Bir gün önceden yarın ne yiyeceğim diye bilmek zorundasın. Ara öğünlerimi hiç atlamadım, öğlen paydoslarımda bir saat yürüdüm ama bu zayıflama yürüyüşleri gibi olmadı, hiç bir zaman ter içinde işe gelmedim. sadece tempolu beni zorlamayacak ve terletmeyecek kadar yürüdüm beş gün.

Sadece sebze çorbası içtiğimiz günlerde yada akşamları sadece et yediğimiz günlerde evde yemek olduğu halde ben ekstra yapmak zorunda olduğum yemekler bazen çok zor geldi ama yılmadım, yemeğimi yaptım ve keyifle yedim. Hiç unutmuyorum bir hafta sonu çocuklar burda pek meşhur olan börekçilerde kahvaltı yapmak istediler, benimde diyetimin ilk haftaları. Hemen çocuklar hazırlanasıya kadar ben kepekli ekmeğin arasına beyaz peynirimi koydum ve tostumu yaptım, sardım çantama attım, çayla birlikte keyifle yedim. Canım hiç börek çekmedi bende çok hayret ettim kendime nasıl istemiyor canım diye ama ben kafamda bitirdim sanıyorum bazı şeyleri.

Birde en çok zorlandığımız konulardan biri, insanlara ikram etmek ve ısrarla yedirme konusu. Bunu bayramda çok yaşadım, hatırlıyormusun Mehtap bir dilim bile baklava yok demiştin. Yemedim ama yediğim lafların haddini hesabını bana sorun. Bu benim için çok önemli bir testti. Demek ki en zor anlarda bile yemek istemeyince başarabiliyordum.

Aslında biz sırf yeni bir yemek yeme modelini öğrenmedik sayende biz kendimizi keşfettik, sınırlarımızı öğrendik ve biz bizi yeniden yarattık..

Bu programda tek uymadığım şey DİYET süt, yoğurt, bisküvi oldu. Bunun da sebebi kilolarımı verdikten sonra bu diyet ürünleri almayı bırakacağımı biliyorum. Ben hayatımın akışı içinde sonradan vazgeçeceğim şeyler istemiyorum. Yoğurdumu evde mayalıyorum, normal süt içiyorum ama bunları en aza çekerek yiyorum.

Bisküvi yiyeceksem bol tahıllı, kek yiyeceksem evde yaptığım az yağlı keki tercih ediyorum. Neden mi bunları yapıyorum bu program bittiğinde hayatımızı bu şekilde devam ettirebilmek için. Kiloları verdik artık özgürüz yok...Yemek düzenlerimiz, ara öğünlerimiz aynı şekilde devam tabi ki arada kendimize verdiğimiz ödüllere de devam. Hayat bu, yaşamak ama sağlıklı olarak yaşamak çok güzel. En güzeli de ne biliyor musunuz? bir mağazada denediğiniz elbisenin üstünüzde fit duruşunu görmek süperrr...

20 gündür düzene girdim, dün de kontrol oldum ve tahlillerimi yaptırdım her şey normale dönmüş. Artık kan hapı da kullanmama gerek yok, spiralde vücuduma uyum sağladı. Demek ki insan inandımı ve gerçekten istedi mi tüm zorluklara göğüs gerebiliyor.

Aslında Mehtap; bize yeni bir yaşam tarzını, azgın dalgalardan sonra nasıl sesiz denizlere dönmemiz gerektiğini öğretti.

Artık kilo alacağım diye korkmuyorum ama en önemlisi yanlış yapmaktan korkmuyorum. Çünkü nasıl toparlayacağımı biliyorum.

Bu dönemin en büyük hediyesi de ne oldu biliyor musunuz? İmrenen, beğenen bakışlar, Fit bir vücut, 15 sene önceye geri dönmek veeeeeee kendime yeni bir gardrop hazırlamak...:D.

Darısı başınıza arkadaşlar....Başlamak demek bitirmenin yarısıdır, kimsenin sizi engellemesine izin vermeyin artık dolu tabakları geri çevirme dönemindeyiz..

Yaz bize gözünü kırpıyor, hazırız geliyoruz.......


ZEHRA

-----------------------------------------------------------------------------------------
P.S: giysiler sirasiyla, Max & Co, Max Mara, Gucci, Mila Shon, Mila Shon, Max Mara

24 Ocak 2011 Pazartesi

KÜÇÜK BIR ÖYKÜ DE BENDEN...

Hepinizin òykùsu çok ozel, hepinizin òykùsu cok gùzel ama Yasemin’in òykùsù benim yasantimda farkli bir yerde duracak hep. Kendime ozùrler, bahaneler arayip, “ne yapabilirdim ki” diye kacmak istedigimde acip okuyacagim.

Yasemin, bùyùk bir mùtevazilikle “kùcùk” dedigi bu bùyùk òykùde, hepimize kararliligin, azmin, istenirse her engelin a§ilabileginin dersini veriyor...

Gòzlerimi dolduracak kadar etkilendigim bu oykùyù, ozellikle yenleri ve yerleri hep dar olanlarin tekrar tekrar okumalarini diliyorum...
Sevgili Yasemin,
bu oykuyu hepimizle paylastiginiz için tesekkurler...
Ozel bir tesekkur de, size destek olan esinize, Lùlù’ye ve tùm aile bireylerine...
Gercekten tùm kalbimle kutluyorum
---------------------------------------------------------------------------------------------

KÜÇÜK BİR ÖYKÜ DE BENDEN

Hikayemin adını ve rumuzumu kimden kopya aldığımı dikkatli okuyucular hemen anlamışlardır. 7 ay önce bu yolculuğa başladığımda bir gün ben de hikayemi yazacağımı biliyordum motivasyonum düştüğü zamanlarda NükhetZ’nin hikayesi bana güç verdi. Nedenini bilemiyorum fakat kendime çok yakın buldum. O zaman karar verdim benim hikayemin adı da Küçük Bir Öykü de Benden olacaktı.

Benim için her şey 23 Nisan 2010’da başladı anasınıfına giden oğlumun gösterisi vardı dijital makinemizle de fotoğraf çektiğimiz halde orada bulunan fotoğrafçıya da birkaç poz çektirdim ama fotoğrafların elime geçmesi biraz zaman aldı 1 ay kadar sonra resimleri görünce seneye 23 Nisan’da böyle resimlerim olmayacak dedim ama bir türlü başlayamıyordum .

Bu arada arkadaşlar kışın aldıkları birkaç kiloyu tatile gitmeden vermek için bir arkadaşın evinde haftada 3 gün cd’ den jimnastik yapacaklarını söylediler beni de çağırdılar küçücük bir ilçede aktivite olur diye gittim.3 günün sonunda bu iş de bir iş var ya onlar deli ya ben deliyim dedim.

3-4 kilo fazlalıkları için çabalarını gördüm sana ne oluyor 30-40 kilo fazlan var daha neyi bekliyorsun dediğimde tarih 3 Haziran 2010’nu gösteriyordu.

İşyerindeydim ve sürekli düşünüyordum bu arada siteniz aklıma geldi bir yıl önceki programdan haberim vardı hatta kendi kendime blogcuların kendi aralarındaki saçmalıklarından biri daha demiştim.Sitenize arada bir uğruyordum birkaç ay önce Nur’un resimlerini görmüştüm madem spor yapıyordum yanı sıra diyete başlasam iyi olurdu
Hemen sitenizi açtım 1.ve 2.haftanın listesini bir kağıda yazdım öğrenciyken de yazarak daha iyi anladığım için.Eve gelince listeyi ve 23 Nisan fotoğrafını buzdolabına astım.Lülü’müze ve eşime diyete başladığımı söyledim kendime 1 yemek kaşığı zeytinyağıyla bir sebze yemeği pişirdim.

Son birkaç aydır evime 500 m kadar olan işyerime eşim arabayla bırakıyor bazen akşamları da alıyordu. Sabah eşime artık yürüyeceğimi söyledim böylelikle maraton başladı. Sitenizde 6 haftalık program vardı 6 hafta sonrada kuzenimin düğünü vardı. Düğüne kadar yapacaktım hedef 93 kiloydu verebilirsem devam edecektim.

Sabahları sırayla peynir-zeytin,yumurta,müsli,peynir-zeytin,yumurta,kek, pazarları da ne olursa şeklinde zeytin günlerinin biri siyah ise diğeri yeşil yanlarında bol yeşillik ile öğlen ve akşamları sebze ve et değişerek genelde sebzenin yanına yoğurt etin yanına bol salata ile ara öğünlerde en az 4 çeşit meyve alınıp iki gün üst üste aynısını yememek için1’er meyve ertesi gün iki ayrı çeşit meyve sabah bisküvi ile yendiyse öğleden sonra değişen kuruyemişlerle(ceviz,badem,fındık)

Her sabah ve öğlen iki küçük şişeye su dolduruluyor, 2 litrelik su gün içinde bitiriliyor sabah öğlen ve akşam ayrıca su içiliyor.

Yaşadığım yerde beyaz ekmekten başka ekmek bulunmuyor bin bir hevesle aldığım ekmek yapma makinemi piyasaya çıkardım evde bulunan karışım unlarımla değişik ekmekler yaptım dilimleyerek buzluğa attım.Şehre gidene kadar böyle idare edilecekti.Metabolizma çayını demledim günde üç bardak içmeye başladım Günler geçiyor benim gözümün önünden börekler,çörekler,pastalar durmadan geçiyordu.

3 gün arkadaşa spora gidiliyor,4 gün tek yürüyüş alanı olarak bulabildiğim okulun bahçesinde 1 saat yürünüyor Bu arada metabolizma çayının bana iyi gelmediğini fark ettim zaten kabızlık problemi olan biri olarak daha kötü olmuştum.13.gün pes ettim öğlen eve gidince ne bulursam yiyecektim.
Lülü 13 günümün boşa gideceğini emeklerime yazık olacağını söyledi bende birinin yanında iradesizliğimi göstermemek adına akşama bozmaya karar verdim Lülü’de bir komşusunun bahçesinden topladığı semizotlarını değişiklik olur diye pişirmiş hiç sevmediğim halde yedim
işe döndüm akşam eşime bozacağımı söyledim O’da şimdiye kadar yediklerine say tadını bilmediğin ne var değince O’nun yanında da bozmadım.

Bu arada öğlen yediğim semizotu işe yaramıştı ve ben rahatlamıştım.Devam etmeye karar verdim evde tartı olmadığı için kaç kiloyla başladığımı bilmiyordum.

Şehirde oturan birkaç haftada gittiğimiz kardeşimin tartısıyla takip etme kararı almıştım.O akşam komşumun şehre gideceğini duyunca hem tartılmak hem de yürüyüş ayakkabısı almak için gittim.13 günün sonunda tartı 98 kiloyu gösteriyordu 3,5 yaşında olan kızımı emzirirken yediklerime biraz dikkat edince tartı birkaç kere 99 göstermişti yıllardır bu kiloyu görmemiştim bu sadece 13 günde olmuştu.

4. hafta dolduğunda kuzenimin düğünü için alışverişe gidildi tabi ki yine tartıya çıkıldı gözlerime inanamıyordum 93 kiloydum düğüne hedeflediğim kiloya 4 haftada ulaşmıştım 2 hafta sonraki düğüne yeni hedef belirledim 90.9 olacaktım.

Bu sevinçle çarşıya gidildi nişanda kıyafet ararken çok zorlanmıştım şimdi mağazalardaki en büyük bedenleri değil de biraz küçüklerini deneyebiliyordum Böylelikle nişanda %50 indirimle aldığım kıyafetin 1/3’ü fiyatına bir elbise aldım.

6.haftayı doldurduğumda tartı 90.9 gösteriyordu ertesi gün arınma diyetinin son günüydü ve akşam düğün vardı ertesi gün tartıya çıktığımda pek bir şey umut etmezken tartı 89.0 gösterdi. Defne Hanımın bir gün sonra neden o kiloya indiğini anlamıştım.6 hafta sonunda 93 olan hedefim 89.0 ile bitmişti tabi ki devam edilecekti

8 hafta bittiğinde tartı 86.3’dü. Ondan sonra 1 hafta tatil +5 hafta ramazan ve bayram vardı yani önümde 6 haftalık zorlu bir yolculuk vardı .Arife günü tartı 83.3 gösteriyordu. 8 hafta çok sıkı bir diyet yaptım kaçamak yapmamaya çalıştım artık beslenmeyi öğrenmiştim hayatımı değiştirdim.

Daha az yağlı daha az kalorili daha sağlıklı yemekler yapıyordum önce sıradan bir kek yaptığımda bile daha lezzetli olsun diye elime ne geçerse ceviz,havuç,çikolata katıp üzerine de çikolata sos, bol hindistan cevizi- antep fıstığı ile de süslüyordum. Şimdi en basitinden light sütle,yağı azaltarak daha az kalorili bir kekinde aynı lezzette olabileceğini keşfettim.8 haftadan sonra her şeyi yiyorum ama ÖLÇÜLÜ,SIRALI.

Ben 30 Temmuz 2010 günü diyeti bıraktım 86.3 kilo ile şu an 71.8 kiloyum.Bu süre zarfında yürüyüşümü hiç aksatmadım yağmur ,kar,soğuk ,sıcak demeden haftanın en az 6 günü 1 saat yürüyorum eve gelince 100 mekik çekiyorum.Yürüdüğüm yeri görseniz bir okulun bahçesi 1 saatte 30 tur atıyorum

ilk başlarda akşama doğru yürüyordum ramazandan itibaren geceleri çıkmaya başladım ilk gece çok korkmuştum her yerden kertenkele,fare, kurbağa sıçrıyor civcivden bile korkan ben asla pes etmedim (Ayrıca ilk günden itibaren 2-3 köpek) Bizim burada hafif rüzgar çıksın yağmur yağsın elektrikler kesilir sonbahar gelip yağmurlar başladığında elektrikler kesilince eve dönmedim cep telefonumun ışığıyla yürüdüm.

Ramazanda 17.00 işten çıkıp eve gelince iftar hazırlığı,çocuklarla ilgilen,etrafı topla
20.00-20.30 iftar yap sofrayı topla sahura ön hazırlık yap
23.00 yürüyüşe git
24.00 yürüyüşten gel duş al
01.00 yat
03.00-03.300 sahura kalk
04.00-04.30 yat
07.30 kalk işe git öğlen eve gel eşim izinli olduğu için Lülü yok çocukları yedir tekrar işe git.
17.00 işten çık
bu tempoda geçen ramazan boyunca 5 gün yürüyüş yapmadım oda misafirlerim olduğu için onlar gittikten sonra gidebilirdim ama zaten bütün gün temizlik ve yemekle uğraştığım için yeterince hareket etmiştim.Yaz boyu hemen hemen her hafta sonu şehre gittik 2 günlüğüne .
Çocuklu bayanlar bilirler 2 çocuğun kıyafetleri,bizimkiler ben birde spor çantamı ekledim ayrıca az yağlı yemeklerimde bizle beraber geldiler.
Şehirde de ancak geceleri yürüyüşe gidebiliyordum yürüyüş alanı gece bir bayanın tek başına yürüyüş yapamayacağı bir yer olmadığından eşim ,kız kardeşim yada erkek kardeşimden işi olmayan benle geliyor diğerleri de evde çocuklara bakıyor eğer hava müsaitse çocuklarda götürülüyor onlar parkta oynarken ben yürüyordum.

Anlayacağınız ben çok emek verdim
Gelecek sene keşke dememek için bu sene bunu başardım.Her zaman kararlarını kendi veren ve arkasında duran biri olarak ben bu sene zayıflamaya karar verdim ve yaptım yanı sırada pek çok şey öğrenerek Mehtap Hanıma çok güvendim yazılarını tekrar tekrar okudum sitedeki resimleri bile inceledim .

Diyetin ilk başlarında saç rengimi değiştirdim baktım resimlerde güneş gözlüğü var hemen kendime yeni bir gözlük aldım bir yazısında 40 yaş altı bayanların meme ultrasonu çektirmesini yazmıştı ne zamandır aklımdaydı ama ihmal ediyordum 2 ay önce gittim onu da çektirdim hatta sonucu 2 ayrı hastanede 2 ayrı hekime gösterdim.Artık hayatımdaki diğer önceliklerin yanına kendimi de ekledim.
Başarısız insanların bahaneleri vardı benim ise planlarım olacaktı 1 saatlik yürüyüşlerde planlarımı yaptım kendimi dinledim dinlendirdim. Ben bir değişim gerçekleştiriyordum Esas Kızın yazısını okuyana kadar öyle görüyordum evet Esas Kız haklıydı bu bir değişim değil DÖNÜŞÜM’dü ama ben Gregor Samsa gibi böcek olmamıştım biraz megalomanlık olacak belki ama kuğu olmuştum.
Ben yaptıysam herkes yapar inanın kendinize sizin kararlılığınızı görünce çevrenizdekilerde size yardımcı olacak. Mehtap Hanım çok çok teşekkür ederim.

Bu blogu tanidim, hayatim degisti.
14 Ocak 2011
---------------------------------------------------
diyor Yasemin... Fotograflara bakin, nasil yenilenmis bir genc kadin var karsimizda degil mi?
Ne muthis bir kùçùk (!) òykù bu , gercekten...
24 Ocak 2011'Roma

EKSIK OLAN NE?


Ne guzel bir sehir Roma… Son haftalarda sisler arasinda kaybolmus gibi dursa da, bitmek bilmeyen yagmurlardan heykeller kùf tutsa da, trafik alt-ust, her sokakta bir protesto gòsterisi, iyi calismayan bir belediyesi olsa da gùzel…

Roma gùzel, bu bolgenin yemekleri daha da gùzel…
Son haftalarda, oyle farkli nedenlerle, o kadar farkli yerlerde yemek yedim ki, biri haric her seferinde “Italyan’lar bu isi biliyor” dedim...

“Gunaydin” diyeceksiniz ama oyle siradan bir gunaydin degil bana soylenecek olan...

Cunku pizza, tortellini, lazagna, tiramisu filan degil bahsettiklerim...

Ornegin icinde mezgit baligi eti olan bir kabak corbasi ictim, minicik bir kasede yemekten once servis yapildi. Menude kizarmis ekmekle birlikte yaziyordu... Ekmek corbanin icine ufalanmis, corbanin sicakligi icinde kitirligini kaybetmemis, portakal kabugu rendesi ile (gorunmuyordu sadece hissediliyordu) servis yapilmisti... Inanilmazdi lezzeti gercekten...
Anlatacagim cok sey var yemeklere, guzel yemege, keyifle yemege, sosyal hayattan vaz gecmemeye dair...

Bir de Roma’ya dair anlatacak cok sey birikti... Ama once programimiz...

Simdi bakalim ne yapiyoruz...
KAHVALTI

• 1 dilim istediginiz herhangi bir peynir (hergun degistirin, kasar gibi cok yagli peynirleri, daha az tercih edin)
• 5-6 zeytin
• İnce bir dilim ekmek (30-40 gram)
• Haftada 1 gun yumurta
• Cay
• Arzu eden haftada iki gun taze meyve suyu icebilir
• Bol yesillik (arzuya gore)
veya
• Haftada 1 gun evde varsa 1 dilim borek veya az yagli kek ve cay
Pazar gunu 1 extra (sucuklu yumurta-pastirma-omlet vs, sosis yemeyin, cocuklarinizi da alistirmayin)


ARA OGUN
Meyve + 2 ceviz veya 5-6 badem
Veya
Meyve + yogurt
Veya
Yogurt + 2 biskuvi
Veya
Meyve + 2 biskuvi

OGLEN YEMEGI

• Tavuklu, marullu sandvic (calisanlar icin kolaylik olabilir)
Veya
• Evde yapilmis 4 kofte ile sandvic (icine yine marul veya domates koyarak)
Veya
Corba (kucuk bir kase) + 5-6 yemek kasigi herhangi bir sebze yemegi + 1 ince dilim ekmek
Veya
Haftada iki kez, 4 yemek kasigi kurufasulye, mercimek veya nohut yemegi (geri dònùyoruz) + 3-4 yemek kasigi princ veya bulgur pilavi (az yag ile pisecek)




Her secenege izgara, veya haslanmis sebze ya da havuclu-rokali-maydanozlu-marullu mevsim salatasi eslik edebilir.

ARA OGUN

Sutlu kahve + iki biskuvi
Veya
sabahki gibi
AKSAM YEMEGI




Corba + herhangi bir sebze yemegi + cacik (ufak bir kase) veya salata

veya

Corba + izgara et (balik, tavuk, hindi veya kirmizi et) + bol salata

ve

Yemekten 1 saat sonra 1 minik parca bitter cikolata (minik bir parca, minik bir parca demektir) cuma aksami istediginiz herhangi bir tatlidan 1 kucuk porsiyon.

Unutmayin hersey size bagli.

Yemeklerin miktarlari kadar nasil pistikleri, malzeme secimi de onemli.

Yagi hayatimizdan tamamen cikartmiyoruz ama yemekler yagin icinde yuzmesin lutfen. Kontrol edin, mutlaka olcun yag miktarini...

Ara ogunleri ihmal etmeyin, metabolizma cayini icmeye devam edin...
Haftaya pazartesiye kadar boyle devam edelim...
Bu arada elbiseleriniz konusmaya basladilar mi?
Bir de beslenmeniz de yer almayan bir besin var mi sizce?

24 ocak 2011’Roma

BIRAK BOS KALSIN ELIM...



“Yol yakinken donelim” diyordu o eski Turk filmlerinin sarkisinda.. Bir kisminiz coktan geri dòndù bile... Kolay degil, biliyorum... Onca kosusturmacanin arasinda, yesil corbalar pisirmek, siselere metabolizma cayi koyup yaninizda ise gòtùrmek, ne yenecegini, ne yenmiyecegini planlamak filan...

Bir kisminiz verdigi kiloyu az buluyor... Dogru... Herkese ayni surede, ayni sonucu verecek bir beslenme modeli henuz yok... Ustelik kiminiz gùnde 1 biskuvi fazladan yese, yil sonunda birsùrù kilo aliyor, kiminiz biraz duzene sokunca yediklerini, 3 ayda filinta gibi oluyor...

Metabolizmalar farkli, genetik mirasiniz farkli, kiminiz tasarruf etme geni tasiyor ("thrifty genotype"), aldigi her kilo yaga donusup, sanki uzerine yapisiyor, kiminiz sismanlik geniyle(FTO)bogusuyor. Cevresel faktorler, sosyal yasam, hormonlarimiz, genlerimiz ve aliskanliklarimiz...


Kolay mi hepsiyle basa cikmak?

Degil...

Oyleyse yol yakinken donelim mi?

Isteyen dònsùn, biz kalanlarla devam edecegiz. Bir ayda 2 ile 4 kilo vermek normaldir, arzu edilen hiz budur, ilk aylar disinda bundan fazlasi fazla, azi da azdir. Ustelik genetik mirasimiza ragmen “fit” olabilmenin tek yolu, beslenmemizi saglikli hale getirmek ve ne olursa olsun, hareket etmeye caba gostermektir. Basarinin anahtari, yavas ve kalici kilo vermektir, bunu hic unutmayin lutfen.

Benim gibi beslenmeyle ugrasan doktorlarin, biraz da gulumseyerek konustuklari, ve randevulerimizi tika basa dolduran “mayo provasi” dedigimiz, mevsim basi mayo denerken moraller bozulup, hani bugunden yarina 10 kilo vermeyi arzu edenlerin, bunu garanti eden diyetlere kostuklari, mayoyu almakla giymek arasinda gecen surede de verdiklerinin iki katini iyice yavaslamis bir metabolizma yanlarina kar kalarak geri aldiklarini biliyorsunuz degil mi diye sormama gerek yok...

Ustelik yana kar kalan sadece fazlasiyla geri alinmis kilolardan baska, ciddi fizyolojik hasarlar, sucluluk duygusu, basarisizlik nedeniyle kendine guven duygusuna vurulan darbe, teslli bulmak icin acilan yiyecek paketleri...


Gunluk kalori alinimizi 500 kalori dusururseniz, haftada yarim kilo verirsiniz. Ama geri kalan kalorileri saglikli besinlerden, saglikli ve keyifli yiyerek beslenmek bizim asil derdimiz. Onun icin buradayiz, o nedenle birlikteyiz.

Dayanirsaniz basarirsiniz ve bugun biraz zorlanarak yaptiginiz hersey, hayatiniz bir parcasi haline gelir...

Hazir olun, hem bu kadar rahat yiyorsun hem de kilon hemen hemen hep ayni sorularina bikana kadar cevap vermeye... Soylemedi demeyin... Sizin mayo provaniz, cok keyifli gececek, simdiden terliginizi, cantanizi, sapkanizi, hasirinizi, kendinizi hayal edin, cunku zamanimiz var, rahat rahat hazir olacagiz her provaya...

24 Ocak 2011’Roma

20 Ocak 2011 Perşembe

ZAMAN SENSIN...



BUYUK SIR

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki hep okşansın
Diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.


Zaman sensin, uyuyan sen
Şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan, bir bıçak gibi...
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu mavi çanaklarda kan gibi
Durdurulmuş zamanın işkencesi
Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler
Asıl demek istediğim bu.

Hazzın ötesinde sevgim
Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
Sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden.

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.

diyor Aragon..

Bazen oluyor, kaciyor insanin elinden zaman... Iki ayak bir pabucta, dokuz ayin carsambasi bir arada, hepsi pes pese, hersey ust uste...
Durmak, derin bir nefes almak, once sola, sonra saga, sonra tekrar sola bakmak gerekiyor karsiya gecerken yesil isik yanarken bile...
Bazen oluyor...

Kusura bakmayin... Sadece bu haftayla sinirlanacak bu ara... Siz en cok begendiginiz, en kolay uyguladiginiz programini secin ve tekrar edin bu hafta...

Kendiniz karar verin bu haftayi nasil gecireceginize... Secimde ozgur birakin kendinizi, bakin bakalim neler oluyor.

Bir iki gun icinde kaldigimiz yerden devam edecegiz... O gune kadar kendinize iyi bakin ve lutfen vaz gecmeyin... Arayi kapatip, hizlanacagiz...

Kucuk bir not sadece... 1 ayda 2-4 kilo arasinda vermek cok normal, tercih edilen, istenen kilo verme hizidir. Hemen hemen hepiniz, bu ideal duzeni tutturdunuz bana kalirsa... Sakin vaz gecmeyin...

Unutmayin, gidecegi limani bilmeyene, hicbir ruzgardan hayir gelmez...
20 Ocak 2011'Roma
P.S: yeni oykuleri bekliyorum. Bana mail adresinizi birakin lutfen. Mesajin basina bunu yayinlamayin diye yazmayi unutmayin sakin. Ben size ulasacagim.

13 Ocak 2011 Perşembe

SEVGILI HANDE'DEN BU YILIN ILK OYKUSU...


Not: Sevgili Mehtap biliyorum çok uzun bir yazı oldu. Dilediğin şekilde düzenleme yapıp istediğin kısmını yayınlayabilirsin. Üzerinde sana uygun şekilde değişiklik, düzeltme, kısaltma yapabilirsin. Elimden geldiğince düzenli yazmaya çalıştım. Sevgiler.................................

diye bitirmis mektubunu Hande bir suru noktayla...
"gulumseme" anlamina geliyor bildigim kadariyla ismi... Gercekten de yuzunde cok hos bir gulumseme var tatli kiziyla cektirdigi fotograflarda...

Hande ayni zamanda Maviye Yolculuk blogunun da
yazari...
Bu yilin ilk oykusunu, yazdi bizler icin...
Hepimizin bildigi, hepinizin bildigi seyler soyledikleri... Ama Italyanlar, "bilmek ve yapmak arasinda denizler var" derler... Iste o hesap... Kararli olan hedefine ulasacak, yavas ama emin bir sekilde...
Ben bu oykunun virgulune bile dokunmadim her zamanki gibi...

Oykunu bizlerle paylastigin icin tesekkurler Hande, iyi dileklerin ve guzel sozlerin icin de
sevgilerimi yolluyorum Roma'dan... Guzel kizina da iki kocaman opucuk...
-----------------------------------------------------------------------------------------------


Merhabalar


Aslında bilerek yapılan yanlışlardan dolayı alınan kilolardı benimki. Bilerek ve isteyerek gönüllü alınan (yada umursanmayan) kilolardı. Doğumumda bile sadece 13 kg.almıştım ve sonrasında 2-3 kg.luk bir fazlalığım kalmıştı aslında.

Benim kilo almama sebep olan şey "Pastacı Olma Hayalimdi". Kendime ait butik bir pastanem olmasını herşeyden çok istiyordum. Bu hayalimi gerçekleştirmek için kızım 2 yaşındayken Profesyonel anlamda eğitim alabileceğim ve uluslararası diploma edinebileceğim ünlü bir okulun Profesyonel Pastacılık ve Ekmekçilik bölümüne katıldım. 1 yıl boyunca tadına baktığım yüzlerce çikolata, pasta, tatlı, tuzlu, çörek, dondurma çeşitleri ve Türkiye' deki pastanelerde hiç rastlamadığımız Avrupa pastacılığına özgü tatları denedim.

Bu denemeler küçük birer dilimle sınırlı kaldıysalar da okulda ana ve ara öğün yerine geçtikleri için, bolca yağ, şeker, krema barındırdıkları için kilo almama sebep oldular.

Ardından Dünya çapında ödüllü bir butik otelde yaptığım stajımda da dünya mutfaklarına ve yerli-yabancı harika şeflerin tariflerine ait muhteşem lezzetleri de deneme fırsatım hatta zorunluluğum oldu. Çünkü müşterileriniz için hazırladığınız ürünlerin tadına bakmak bir zorunluluktu :))

Stajımı tamamladıktan sonra kendi işimi kurdum. Heyecanlıydım, idealisttim, enerji doluydum. Müşterilerim için nefis tatlar yaratmak çok keyifliydi. Bir müddet yaptıklarımın tadına bu şekilde de bakmaya devam ettim. Tüm bu 2 yıllık süre zarfında toplam 20 kg. almıştım. Evde küçük bir bebeğin olması, iş yoğunluğu hareketsiz hale getirmişti beni. Evlenmeden önceki kilom hep 48-50 kg.civarındaydı. Annemin sağlıklı ev yemekleri sayesinde ve günde 3-4km. sahil yürüyüşleri sayesinde hep tüy gibi hafiftim.


20 kg.fazla ile aynadaki görüntüm çok mutsuz etmeye başlamıştı beni. Eşim de 1.90 boy ve 115 kg.olduğundan yanında oldukça normal duruyordum ve başlarda fazla takmıyormuş gibi görünüyordum. Ama beğendiğim kıyafetleri alamadıkça, artık boynumda bir gıdık ortaya çıkınca, çektirdiğim fotoğraflardaki imajım eski halimle bağdaşmayınca çok mutsuz olmaya başladım.


Tatillerde ailemin yanına gitmeye utanıyordum çünkü beni uzun zamandır görmeyen arkadaşlarım, akrabalarım yeni görüntüm karşısında şok oluyorlardı. Hep; veririm nasıl olsa, yarın başlarım, haftaya başlarım, zamanım olunca başlarım diyordum. Erteleyip mutsuz oluyordum. Nasıl yapacağımı bilmiyordum ve diyetisyenlere hiç güvenmiyordum Hayatta bazen karar alıp uygulamaya başlamak için dönüm noktası olan, son noktayı koyan olaylar vardır. Bu benim için biraz kırıcı da olsa bu şekilde oldu. Zaten kilolarımdan rahatsızlık ve mutsuzluk duyarken ailemin yanına tatile gittiğim günlerden birinde eski bir arkadaşımla karşılaştım yolda. Bana söylediği söz hala çınlar kulaklarımda. Kendisine biraz kırılsamda aslında kilo verme kararımı uygulamaya başlatan dönüm noktası olduğu için gülümseyerek hatırlıyorum dediği lafı artık.


"İnanmıyorum! Ne kadar kilo almışsın! Balina gibi olmuşsun!" demişti bana lise arkadaşım. Üstelik bunu söyleyen erkekti. Erkekler kadınlara pek böyle şeyler söylemediği için de oldukça şok olmuştum.

Eve dönünce uzun uzun düşündüm. İnsanların gözünde kendine saygısı olmayan, evlenip çocuk doğurduğunda kendini salmış biri olmuştum belki de. Bunun kendime hem saygısızlık, hem haksızlık olduğuna karar verdim. Ve geri dönüşü olmayan adımlar attım. Örneğin bu kararım kendi evimizi satın alma sürecine denk geldiğinden içinde spor salonu, açık ve kapalı yüzme havuzu olan, şehir merkezinden biraz dışarıda bir siteden ev aldık. Böylece eşim de ben de yaz-kış gönlümüzce spor yapabilecek ayrıca kızımıza da bu alışkanlığı kazandırabilecektik. Hiç bir zaman fitness salonlarını ve mekanik aletlerle spor yapmayı sevmedim. Bu nedenle benim tercihim suya olan aşkım nedeniyle yüzme oldu.

İşe diyet ( o zamanlar bu kelimeyi kullanıyordum) yapmakla başlamak yerine sporla başladım ben. Çünkü kaslarım harekete ihtiyaç duyuyordu.Kiloları taşıyamıyordu. Eski hareketli günlerin alışkanlığından dolayı vücudum bu tepkiyi veriyordu artık. Hemen diyet listelerine sarılmak yerine önce yeni kararları uygulamamı sağlayacak bir düzen oluşturdum kendime. Alışverişimi marketlerin sebze-meyve reyonu yerine pazardan yapmaya başladım, bol su içebileceğim büyük sürahiler aldım, kaloriler, besin değerleri ve daha birçok konuda oldukça uzun araştırmalar yaptım. Hemen hemen her yiyeceğin besin değerini, faydasını, zararını, kalorisini ve bende uyandırdığı tepkileri ezberledim. Yani önce düzen ve beyin olarak hazırlandım. Bu esnada her gün 2 saat yüzüyordum. Kendimi çok enerjik hissetmeye başladım ve "artık yeni beslenme şekline" başlayabilirim dedim. İnternetteki araştırmalarımda Mehtap' a rastladım ve çok ümitlendim. Yazdıkları, tarzı akla, mantığa ve uygulanabilirliğe çok yatkındı.

Mehtap' ın listelerine başlamadan evvel günde 3 lt.su içmeye başladım, pasta,kek,börek,çörek,cips, çekirdek, pilav, makarna ve diğer karbonhidratları ekmek hariç tamamen çıkarttım hayatımdan.Şekeri bıraktım,Tuzu azalttım, ekmek çeşidimi değiştirdim. Beslenme saatlerimi düzenledim. Önce düzenli olarak günde 3 ana öğün yemek yemeye alıştırdım metabolizmamı. Sadece bu değişikliklerle hemencecik 2 kg. verdim. Bu beni çok mutlu etti.Bu cesaretle listelere başladım. İlk başlarda harfiyen uyduysam da daha sonra sevgili Mehtap' a da danışarak ufak değişiklikler eklentiler yaptım. Örneğin canım ara öğünlerde keçi boynuzu yemek istiyordu ve kalorisini hesaplayıp Mehtap' ın ara öğünlerde verdiklerine eşit kaloride yedim. Psikolojimi asla bozmadım, asla umutsuzluğa kapılmadım. Ama hep programlı yaşadım. Güzel ruhlu Sevgili Mehtap' ın beslenme sistemi sayesinde bedenimdeki değişiklikleri keşfederek neyi neden yaptığımızı anlayarak bilinçle verdim kilolarımı. Bu programı uygularken edindiğim deneyim ve püf noktalarını da bir araya topladım sizlere yardımcı olabileceğini umarak.


  1. Kilolarımı kısa sürede vermeyi hiç hedeflemedim. Her ay için en fazla 2 kg. hedefledim. Çünkü hızlı verilen kilonun geri dönüşünün daha acımasız olduğunu deneyerek öğrenmiştim.

  2. Kimseye diyette olduğumu söylemedim.

  3. Kar,kış,yağmur,çamur,sıcak,yorgunluk demeden her gün en az 1,5-2 saat yüksek tempolu yüzdüm/yüzüyorum.

  4. Sabahları erken kalkıp akşamları erken yatmanın metabolizmayı nasıl hızlandırdığını görünce çok şaşırdım. Sabahları en geç saat 08:00 de kalkıp akşamları en geç 23:30 da yattım. Hedefim 12 den önce uykuya dalarak toplam 8 saatlik uykuydu. Bu sayede 2 yıldır çektiğim uykusuzlukta sona erdi.

  5. Yaptığım kaçamaklar için asla kendimi suçlamadım. Çünkü robot değil insan olduğumu ve bunun normal olduğunu söyledim kendime. Ama asla kaçamaktan kastım fast food, çikolata, çerez, cips v.s olmadı. Kaçamaklarım meyve, 1 bardak süt, keçiboynuzu yada 1 dilim ekmek üzerine koyduğum minicik bir peynir yada evde yapılmış yağsız bir kekten yarım dilim oldu.

  6. Asla ve asla! Diyet ürünler, light ürünler (özellikle bunların bisküvilerinden) kullanmadım. Çünkü bu tip ürünlerdeki şekeri azaltmak için yerine kullanılan fruktoz,sakkaroz ve aspartam cinsi kimyasal maddeler kanser yapıyor, üstelik şeker ihtiyacını daha da arttırıyorlar. Faydasından çok zararı var yani. Ara öğünlerde bu tip ürünler yerine kuru meyve, taze meyve çeşitlerini, yoğurdu, cevizi ve evde yaptığım yağsız kekimi tercih ettim hep.


  7. Aldığım kalorileri yararlı kaloriler ve zararlı kaloriler olarak ayırdığımda zararlı yiyeceklerden daha kolay uzak kaldım. Örneğin o günkü kaçamağım meyve ile yapılıyorsa hiç dert etmedim. Çünkü yararlı bir kaloriydi. Ama 1-2 dilim pizza yada 1 hamburgerin yararlı hiç bir yanı olmadığı için bu tip yiyeceklere zararlı kalori olarak baktım. İşin özü her zaman sağlıklı ve doğal yiyecekler tüketmekti. Çünkü insana esas kilo aldıran günlük almanız gereken kalori miktarını ara sıra aşmanız değil bunu zararlı kalorilerle yapmanız.

  8. Sadece zeytinyağı kullandım, Arada ayçiçek yağı ve fındık yağı kullandım çeşitlilik adına.Şu anda keşfettiğim yeni pişirme teknikleri sayesinde tencere yemeklerine toplam 3 kişi için 2 yemek, kaşığı zeytinyağı koyuyorum.Canım patates ve sebze kızartması genelde çekmez ama eğer istersem bunları fırında yapıyorum ve daha lezzetli oluyor.

  9. Günde 2-3 lt.düzenli su tükettiğimde kendimi daha arınmış, yenilenmiş, hafiflemiş hissettim. Üstelik bu miktara günde 2 şişe maden suyunu da ekledim.
    Bir yere giderken mutlaka ara öğünümü yanımda götürdüm. Dışarıda yemek zorunda kaldığımda ızgara yağsız et/tavuk +salata veya sebze yemeği+çorba şeklinde tercihler yaptım.


  10. Canım hiç tatlı çekmedi mi? Evet çekti. Ama her zaman kuru meyve yada muzu tercih ettim. Canım bunları yemek istemediği günler için 1 büyük porsiyonu 200 kalori civarı olan damla sakızlı muhallebimden ara öğünde yedim. Dediğim gibi kaçamak yapacaksam da her zaman daha sağlıklı olanı tercih ettim.

  11. Ambalajlı ürünlerden uzak durdum. Herşeyin kalorisini, etiketini ve içeriğini okudum. İçinde katkı maddesi, koruyucu, fruktoz, soya lesitini, aspartam , özellikle mısır şurubu(glikoz) olan hiçbir ürünü tüketmiyorum. Hazır şnitzel tarzı paneli ürünleri, işlemden geçmiş döner, et tarzı paketli ürünleri satın almıyorum.
  12. Hiç bir şekilde asitli içecek içmiyorum. Onun yerine evde taze sıkılmış meyve suyu, bitki ve meyve çaylarını tercih ediyorum.

  13. Mümkün olduğu kadar stressiz yaşamaya ve az TV izlemeye çalışıyorum. Tv karşısında vakit geçirmek yerine gezmeyi, arkadaşlarımla buluşmayı, kitap okumayı, kızımla oynamayı, spor yapmayı, eşimle vakit geçirmeyi tercih ediyorum.

  14. Vaktimin olmayacağı günler için pazardan dönüşte tüm salata malzemelerini yıkayıp, doğrayıp, kurutucuda kurutup hava geçirmez kaplara koyuyorum. Mor lahanayı ise ince ince kıyıp yıkayıp kuruttuktan sonra hava geçirmez kabın içine koyup üzerine yarım şişe sirke ekleyip kapağını kapıyorum.Ara sıra karıştırıyorum.Böylelikle tuzla ovma derdi kalmadan yumuşak kırmızı lahanalarımı elde ediyorum :) SOnra yemek vakti sadece kaplardan istediğim salata malzemelerimi alıp birleştirmek kalıyor geriye.

  15. Ben tüm bunları yeni bir yaşam şekli olarak algıladım ve öyle uyarladım hayatıma. Bu düzenin sağlığım üzerindeki olumlu etkileri muhteşem oldu. Bu sistem sadece kilo vermek için değil ömür boyu sağlıklı ve bilinçli yaşamak için uygulanmalı. İşin güzel yanı bu beslenme tarzı sayesinde 1 ay hiç spor yapamadığım dönemde dahi kilo vermeye devam etmiş olmamdı.Normalde yoğun spor yapanlar ara verdiğinde kilo alırlar. Ama bu beslenme düzeninde "sporu bıraktım eyvah kilo alacağım! " diye bir derdiniz yok. Çünkü herşey vücudunuz için olması gerektiği gibi.

  16. Kilo verdikçe bollaşan kıyafetlerimi hemen elden çıkarıp yenilerini aldım. Bu sayede motivasyonum çok fazla arttı ve bana kararlılık kazandırdı.
  17. Bu kiloları verirken damak zevkime uymadıkları için light süt, light peynir ve light yoğurtve light ürünleri kullanmadım.

  18. Kilo veremediğim yada yavaşladığım haftalarda kafama pek takmadım. Çünkü metabolizmamın dinlenmek ve yeni kiloya alışmak için zamana ihtiyacı olduğunu fark ettim ve gereken bu süreyi stressiz tamamladım. Neticede herşey beyinde bitiyor.Kilo vermeyi çok stres yaptığınızda vücut "bu iş beni strese sokuyor, kilo vermek beni zorluyor" diye düşünüp kendisi için zararlı olmaya başlayan bu eylemi otomatikman durduruyor. Bu nedenle kendime hep " ben sağlıklı besleniyorum, hastalıklardan uzak yaşıyorum, kaliteli bir yaşam sürüyorum o nedenle düzgün besleniyorum" mesajını gönderiyorum sürekli. "Sağlıklı Yaşam" düşüncesi kilo verme düşüncesinden daha olumlu etki yapıyor bende.

  19. Ne olursa olsun karbonhidratları hep öğlen tükettim.Akşam 1 dilim 30 kalorilik siyah tahıl ekmeği dışında karbonhidrat almadım.

  20. Evime bir dijital mutfak tartısı aldım. Her şeyin gramajını ve yaklaşık kalorisini öğrendim. Artık tartmadan da hangi yiyecek kaç gram ve kalori biliyorum.Ve günlük kalori aşımına bu şekilde engel oluyorum.

    Gelelim sonuçlara;

Boy : 157 cm
1 Eylül 2010 başlangıç : 75 kg.
1 Ocak 2011 son tartı : 64 kg.


Sonuç; 4 ayda toplam 11 kg.

İlginç olan bu 4 ayda 42-44 bedenden 38 bedene düşmüş olmak. Aslında şu anda insanlar 50-55 kg.olduğumu düşünüyorlar çünkü bu beslenme sistemi düzenli sporla birleştiğinde bu etkiyi yaratıyor. 48-50 kiloyken 36 beden giydiğimi düşünürsek 64 kilodayken 38 bedende olmak çok ilginç. 2-3 aydır görüşmediğim arkadaşlarım görünce şok oluyorlar. Çok güzelleşmişsin, incecik olmuşsun deyip nasıl başardığımı soruyorlar. Bunları duyunca çok mutlu oluyorum.

Gelelim son duruma;

Ocak itibariyle metabolizmam durdu ve yeni kilosuna alışmaya çalışıyor. Bu nedenle gereken süreyi metabolizmaya tanımak ve onu şaşırtmak adına Ocak ve Şubat ayı boyunca herhangi bir listeye uymadan beslenme düzeninin ana hatlarına bağlı kalarak her çeşit sağlıklı yemekten azar azar yiyeceğim. 1 Mart itibari ile listelere en baştan başlayıp kalan son 9 kiloyu 15 Haziran' a kadar vermeyi planlıyorum. Bu arada 1 Ocak itibariyle yemeklerimi normal yemek tabağında değil küçük tatlı tabaklarında yemeye başladım. Bu sayede son 10 günde hiç bir çaba göstermeden 1 kg.verdim. Şu anda bakliyat,karbonhidrat, sebze, et grubu,süt grubu, tahıl grubu ve meyve grubundan tüm besinleri tüketiyorum. Eskiden beri pilav sevmem zaten ama makarnayı kepekli makarna olarak haftada sadece 1 gün yanında buharda haşlanmış brokoli ve yoğurt ile birlikte öğlen yiyorum. Bu tip karbonhidratların sadece öğlen alınmasının daha doğru olduğunu sevgili Mehtap hep söylüyor zaten.


Son olarak bu hikayenin asıl kahramanı Sevgili Mehtap' a birkaç şey söylemek istiyorum.

Herkes kilo vermenin zor olduğunu ima ederken(diyetisyenler ve bazı doktorlardan bahsediyorum), kararlılığımız olduğu sürece bunun hiç de zor olmadığını söyleyerek, sürekli motivasyon sağlayarak, pozitif düşünmemize destek olarak muhteşem bir YAŞAM KOÇLUĞU yaptın aslında.

Aç kalmadan da zayıflanabileceğini, kaçamak yaptığımızda nasıl telafi edeceğimizi, sağlıklı yaşamın altın kurallarını öğrettin bizlere.

Hayatım Mehtap' tan önce ve sonra olarak 2 ye ayrıldı. Senin gibi bir insanı tanımış olmak evrenin bana sunduğu bir şans. Bloguna ve sana rastlamayabilirdim çünkü. Hayatımda olduğun için, bunca işinin arasında desteğini esirgemediğin için, en önemlisi "FARKINDALIK VE FARKLILIK" yarattığın için binlerce kez teşekkürler.Yaşamın güzellikleri hep seninle olsun...


13 Ocak 2011'Roma

P.S: Blogumu ele geciren Marslilara soyleyin lutfen, yan tarafta "bakmadan gecmediklerim" grubunu iade etsinler, onlar benim sevdigim bloglar ve yanda dursunlar istiyorum, bir de bu "say say" da durup dururken yaptiklari degisikligi hic begenmedim, soyleyin kendilerine baska eglence bulsunlar. Man in black IV icin Marsli ariyorlarmis mesela onun secmelerine katilabilirler...

11 Ocak 2011 Salı

BALIK BASTAN KOKAR...

Yeni Yilin ilk misafiri Burcu... Yani Brajeshwari... Akilli ve guzel bir kadin... Hergun karsiniza cikma ihtimali olmayan, ozel insanlardan...

O guzel sanatlar mezunu ama artik yoga ogretiyor... Ya da simdilerde yoga ogretiyor demek daha dogru belki de...

Istanbul'u kesfediyor, annesinin tahinli kurabiyelerinden pisiriyor, en iyi yogurt nasil yapilir diye deniyor...

Arkadaslik etmeyi bilen, mesafeleri koruyabilen ama ayni zamanda tek satirla uzaklari yok edebilen bir genc kadin... Bir gece kusu... Caliskan, bilincli, dinamik, yaratici bir insan...

Bugun konugum... Yeni yilin ilk konugu... Soylediklerine cok dikkatle kulak verin lutfen... Her satirini tekrar tekrar okuyun... Soylediklerinde sakladigi gercekligin yanindaki hassasiyete ve duyarliliga benim kadar saygi duyacaksiniz.

Burcu'cugum, seninle Roma'da bir kahvede oturup, espressolarimizi yudumlayacagimiz gune kadar, boyle de olsa hosgeldin ve iyi ki geldin...
11 Ocak 2011'Roma

------------------------------------------------------------------------------------


Balık baştan kokar:)

Bu sözü kendi dietime uygun bir söz olarak yazışım 2005 yılıdır. Evlilikle beraber, sanki annemin karnından börekçi doğmuşum gibi, mantılar, makarnalar, pilavlar, pastalar yaparak aşkın mideden geçtiğini sandığım zamanlardı. Evde bitmeyen karbonhidrat, öğlen ofisteki öğle menüsünde yerini almaya başlamıştı. Geçen 8 ay sonunda 12 kilo almış, mutlu, tombul, evli bir kadın olarak hayatıma devam ediyordum. Eşim dahil kimse bana “ şişmanladın sen” demezken, ev hediyesi gelen bir tartı sayesinde 12 kilo fazla ağırlığımla yüzleşmiş oldum.

Kendi başıma diet yapmayı, aç kalmakla karıştırıp, çözümsüz kaldığım an bir dietisyenin kapısında buldum kendimi... İşte o gün hayatım değişti. Yemek yemenin ve hazırlamanın bir matematik problemi gibi zevkli bir iş olduğunu öğrendim. O gündür yediklerimde, hazırladıklarımda aynı matematiği uyguluyorum. Bu farkındalığın gelişmesiyle, öğrendiğim bir çok şey oldu.



11 yıldır yoga yapıyorum. Zayıflamamla beraber aldığım eğitmenlik sertifikasıyla, 4 yıldır da yoga eğitmeni olarak paylaşarak öğrenmeye devam ediyorum. Yoga ruhsal, fiziksel anlamda kişiye çok şey katarken, zamanla hayatı algılayışta da önemli farkındalıklar yaratır. Yaptığınız yoga uygulamaları birer duruş (asana) olmanın ötesinde, nefesinizin farkına vardırır, bedenin sınırlarını öğretir, o an hissedilen duygu çıkışlarını izlemenizi sağlar, onları ne şekilde karşılamanız gerektiğini zamanla öğretir ve böylece yoga sadece studyoda yapılmaktan öteye, hayatınızın içinde bir farkındalık ve değişim yaratır.



Dietisyenimle yaptığım haftalık görüşmeler, yogayla beraber daha da anlam kazanmaya başladı. O sıralarda algım kilo verme, bu uğurda yapılan yanlışlıklar, sağlıklı beslenme üzerine olunca, okuduğum yazılarda, dinlediğim konuşmalarda bu doğrultuda gelmeye ve hayatımda şekillenmeye başladı.

Sadece kilo vermek, sadece kilo verdirir. Ama karar vermek ve değişmek, bir başlangıçtır. Bu yüzden Balık Baş’tan Kokar:)

Düşüncelerimizin bizi şişmanlattığını söyleyen hiç oldu mu?

Şişmanlamak (eğer genetik bir sorununuz yoksa), yer yüzündeki kapladığımız alanı kitlesel olarak büyüterek, daha sağlam durma çabasıdır. Dünyaya, evrene, hayatın getirdiği bir çok olaya karşı endişemiz, korkumuzla düşünceler üretiriz. Bu düşünceler aynı emir almış bir robotun sisteme ilettiği mesaj gibi, akıldan vucuda doğru yayılır.
Devamlı “ çok mutsuzum ” diye evin içinde dolaşın, bir zaman sonra sırtınızın kamburlaştığını, yorgun ve halsiz olduğunuzu hissedebilirsiniz. İnsanların %75 negatife odaklı olduğu bir çağda, obezitenin ciddi bir sağlık sorunu olmasıda bundandır.
Ürettiğimiz korku ve endişe düşünceleri, belimizde can simitleri, karın, kalça bölgesinde sindiremediğimiz duyguların birikintisi ve genel anlamda kilo olarak ortaya çıkar. Olaya böyle bakmanin ne kadar korkunç olduğunu biliyorum. Fakat bu; kilo vermek isteyen herkes için, içten- dışa bir farkındalık olarak yer edebilir. Alternatif tıbbın değer kazandığı bu zamanda, hastalığınızın ne olduğu, onu tedavi edecek ilaç ve yöntemlerin dışında, hastalığınızın nedenlerini de anlamak en iyi çözüm için gereklidir.

Fazladan 12 kilo alışım, o zaman mutfak ve sağlıklı yemek nedir bilmeyen yeni evlenmiş bir kadının biraz acemiliğiydi ama aynı zamanda o dönemde işimle ilgili yaşadığım zorlu sürecin korkuları, bu anlamda hayatın belirsizliğine karşı da bir savunma mekanizmasıydı. Dietimi uygularken, bu korkularımla yüzleştiğimi de farkettim. Zayıflayan her insanın yenilenmesi de bence bundandır. Aslında kilo vermeye başlarken, verdiğim her gramda bedenime biriktirdiğim korkuları da vermeye başlamıştım. O sıra, içimde hep bir olumlama sesleniyordu. “ Evrene güveniyor, hayatın karşıma getirdiği herşeyin benim hayrıma olduğunu biliyorum” Bunu yürekten söylerken, vucudum yolladığım mesajları doğru alarak, düşüncemle beraber sağlıklı zayıflamama destek oluyordu.

Olumlama hep devam ediyordu. Kimseye “ çok şişmanladım, aç kalıyorum ” gibi olumsuz şeyler söylemiyordum. Aksine hala vermem gereken 6 kilom olsa da ne kendime ne de zayıflamışsın diyenlere “ daha vermem gerekenler var” demiyor, “ evet zayıflıyorum, harikayım” diyerek onlardan duyduğumu onaylıyordum.

Sağlıklı yemek ise gerçekten, tüm mutfak alışkanlıklarını değiştirmek demekti. Yoga da ne tok, ne aç olmak diye bir kavram vardır. Harcayabileceğin kadar enerji de denebilir buna... Çocukluğumuzdan gelen tabağındakini bitirmedin’leri, ev gezmelerinde biraz daha al’ları, pastanenin önünden geçerken poğacaların kokusuna dayanamadım’lari bir kenara atmaktı bu...
Ne kadar enerjiye ihtiyacın varsa, o kadar yemek...
Böylece salatalar, ara öğünler, 2 porsiyon meyveler, süt ve yogurt günlük tüketimimde yer almaya başladı. Mide zihin merkezlerinden ikincisi... Onunda bir bilinci var. Aç kalarak zayıflamaya calismak, midenin aldığı miktardaki besinin fazlasını yakmak yerine, yağ olarak depolayarak olası bir kıtlık durumunda tutmasına neden oluyor. Halbuki sürekli doğru ve sağlıklı menülerle, ona “aç kalmadın, haydi bunları yak” mesaji vererek daha aktif çalışmasını sağladığımızı öğrendiğimde, ara öğünleri hiç aksatmadan yaptım. Hala ara öğünlerle midemi kandırıp, şımartmaktayım.

Yoga ve beslenmeyle ilgili okuduğum metinlerde, balık yiyen insanların kıpır kıpır, karbonhidratla beslenen insanların durağan, çiğ olarak yada pişmiş fazla et yiyen insanların daha sert, sebze ve zeytinyağlılarla beslenen insanların sakin ve huzurlu enerjilerinden bahseder. Yediğimiz şeylerin enerjilerini de alırız. ( Dietlerimizde her tür yiyeceğin ve enerjinin oluşu, DENGELİ beslenme ismiyle anılması belki de bu yüzdendir.)
Tabağımıza koyduğumuz her kaşık yemek bize harcayacağımız enerji dışında, kendi enerjisini de verir. Aynı zamanda yiyeceğimiz yemeğin seçimi dışında, yapılırken- karıştırırken içine kattığınız düşüncelerinizde yemeğin enerjisine bulaşır. Bazen bazı yerlerde yemek yiyemeyişimi buna yorarım ve annemin biz hastayken yaptığı çorbaların ilaçlardan daha etkili oluşu, bence onu yaparken sadece şifa ve sağlığı düşünmesindendir. Yemek yapmak bu yüzden, içine sevgi ve şifa katıp, bu enerjiyi paylaşıp, dağıtabileceğiniz gerçek bir meditasyondur.

Zayıflamak, sağlıklı olmak zor bir iş değildir. Eğer farkındalığınız düşüncelerinizin ve algınızın değişmesine neden olmaya başlarsa, siz zaten çoktan sağlıklı, zinde, fit olmaya başlarsınız. Bu yüzden balık baş’tan kokar. Bedenin, zihninizden geçenleri dinlediğini unutmayın. Aynı evinizdeki saksı çiçeklerinin sizi duyduğunu bildiğiniz gibi, yediğiniz yiyeceklerinde bir enerjisi olduğunu hatırlayın ve sık sık kendinize güzel şeyler söyleyin. Bende buradan ilk olumlamaları söylemek ve cevabınızın “EVET” olacağını bilerek, düşüncelerinize katkıda bulunmak isterim.

“Çok güzelsin.. Harikasın...

Aman Tanrımmm ne kadar formda ve iyi görünüyorsun...."

Gülümseyin :)



....



Brajeshwari / (Burcu)



NE KALDI?



Bana sorarsaniz eger, hersey olmasi gerektigi gibi gidiyor. Bunu cok inanarak soyluyorum. Birkac gune kadar, "yavas mi gidiyorum acaba" diyenleri cok ilgilendirecek seyler yazacagim, karin sisligine karsi neler yapilabilir onu konusacagiz, programimizin ismine kesin kararimizi verecegiz...


Hersey bir puzzlein parcalari gibi tek tek yerini bulacak, sonucta cikan tabloyu hepimiz cok begenecegiz... Sabirla, bir bir tamamlayacagiz parcalari...


Yapacak cok seyimiz, konusacak cok konumuz var daha... Sadece vaz gecmeyin... Beyninizi dolduran "7 gunde 7 kilo" safsatalarina yenik dusup moralinizi bozmayin. Haftada 500 gr-1 kilo arasi veriyorsaniz, bunu ac kalmadan, genel olarak her besinden yiyerek yapiyorsaniz, hersey yolunda demektir. Kendinizi baskalariyla kiyaslamayin ve yolunuza devam edin...


Simdi 1 hafta sureyle 8 kasimdaki programa donecegiz. Tartilmayacagiz. Haftaya pazar gunu sabah kahvaltisinda ozguruz ama cesitte ozguruz, miktari kontrol edecegiz. Yeni oykuler yazilmaya basladi bile... Sizinki de yaziliyor ama belki siz daha bunun farkinda degilsiniz...


11 Ocak 2011'Roma

SEN SOR; BEN SOYLEYEYIM...


• Ben sabah kahvaltıda küçük bir domates ve salatalık ilavesi yapıyorum, bazen de biber yiyorum. Dereotu ve maydanoz da yiyorum.
Yanlış mı yapıyorum.
Gülpembe Serpil

Hayir yanlis yapmiyorsunuz.

• Bu beslenme modelinden anladığım özet, lütfen yanlışlarımı düzeltirmisiniz;
Günde 5 öğün yiyeceğiz, Akşam yemeği en geç 19.00 da, Günde en az 2 lt su içeceğiz, En az 2 gün yürüyüş,Karbonhidrat, kurubakliyat,pilav,makarna, börek öğlen yenecek, Akşam daha çok çorba, sebze veya et, balık, salata
Ara öğünlerde meyve+ceviz veya yoğurt
Şimdi sorum sizden sonra yaşamımıza bu anladığım gibi mi devam edeceğiz yoksa öğlen saydığım yiyecekleri sınırlarımızı bilerek akşam da yiyebilecekmiyiz...? Yemeseniz daha iyi olur derseniz anlarım, sadece siz hayatımızdan çıktıktan sonra yanlış yapmamak adına aklıma takılanları netleştirmek istiyorum çünkü ben aşağı yukarı sizin sayenizde hedefime ulaştım 6 kilo verdim,15 sene önce bekarken bu kilodaydım en son. Şimdi bunu sabitlemek en büyük çabam. Zeyno

Dogru anlamissiniz. Yogurdun yaninda da meyve var veya kucuk iki biskuvi. Aslinda tam olarak nasil devam etmemiz gerektigini, kisa bir sure sonra butun ayrintilari ile yazacagim ama aksam yemeklerinde karbonhidrat alimi ne kadar az olursa o kadar iyi olur (tamamen kaldirmadan)

• Bu arada siz hayatımızdan zayıflatma programı ile çıksanızda Mevsimlerden Roma ile hep yanımızda olacaksınız umuyorumm:::)) Zeyno

Ben de òyle umuyorum, tesekkurler..

• Programınıza katılmadım çünkü kilo problemim yok,50 yaşndayım şu ana kadar hiç olmadı ama artık menapoza girmek üzereyim ve sanırım bu nedenle vücudumda kilo depolanmaya başladı.Sporu hayatımdan hiç çıkarmadım o yüzden biraz daha fazla spor ve yemek alışkanlıklarında ufak tefek değişiklikler ile üstesinden geleceğim.Size yazmamım sebebi yaptığınız şeye duyduğum saygı.Yazılarınız çok keyifli,siteniz sık kullanılanlara ekli ve her sabah bakıyorum yeni birşey yazmış mısınız diye.Çok klişe bir laf ama iyi ki varsınız,yeni yılda da keyifli yazılarınızı okumak dileği ile esen kalın. Orfe

Menapozda en cok goz onune alinmasi gereken sey kalsiyum metabolizmasidir. Bir kadinin hem kemikleri hem de kalp hastaliklari acisindan en cok dogru beslenmesi gereken donemler gebelik ve menapozdur. Umarim menapozla ilgili birseyler yazmak icin firsatim olur. Iyi dusunceleriniz icin tesekkurler

• her zamanki gibi derken hangi öğün listesini uygulayacağız, proteinleri öğlen mi akşam mı yiyelim?
çorba içelim mi öğünlerde? Eser

Ben ilk haftalarin yemek listesini kast etmistim ama sizin seciminiz de uygun. Corba seciminiz, kremasiz, gereksiz yere kalorisi artirilmamis corbalardan olursa elbetteki icin. Bu soguk kis gunlerinde corbaya nasil “hayir” denilebilirki..

• ANTİDEPRESANLAR İLE KİLO ALIMI/İŞTAH ARTAMASI ARASINDA BİR BAĞ VAR MIDIR? YOKSA BU MİT SADECE EFSANE Mİ? ASLI K.

Hayir efsane degil, bircok antidepresan istahi ve tatli ihtiyacini artirir, o nedenle anti depresan kullanimi sirasinda kilo artisi gorulebilir. Ayrica psikolojik olarak zayif oldugumuz donemlerde, daha cok yemek yemek, cozemedigimiz problemlerin yerini besinlerle doldurmak isteyebiliriz. Beslenme acisindan zor donemlerdir kortizon ya da anti depresan turu ilaclarin kullanimi ama asilamaz degildir. Bunun bilincinde olmak bile cozumun baslangici olabilir.

• ben sizin programınızda ilk iki haftayı programa tamamen uygun bir şekilde bitirdim ve 2 kilo verdim.Sonra yılbaşı geldi ve ne yazık ki bri bakmışım ki bir günlük yılbaşı izni olmuş 3 gün..Çok abartmadım belki ama sonuçta fazla "izin" yapmışım.Bu hafta Salı,Çarş ve Perş."proteinsiz" 3 gün programınızı uyguladım.
Şimdi bugünden itibaren kaldığım yerden yani 3.haftadan devam edeyim mi? Yoksa fazla izin yaptığım için en baştan bir daha mı başlayayım ?Hepsine hazırım yeter ki yeniden düzene gireyim...Bu arada moralimi bozmamak adına tartıyı da kaldırdım:) Öge

Basa donun iciniz rahat etsin..

• Bizlere 'diet cola' içmeyin diyorsunuz ya.Biz de mümkün olduğunca içmiyoruz ama bazen özellikle içkili yemeklerde içki yerine içebiliyorum.Ürün şekersiz olduğuna göre bunun başka bir sebebi olmalı.Acaba nedir? Sevgiler,saygılar... oyuncu

Aslinda herseye kalori ya da seker acisindan degil, saglik acisindan bakmakta yarar var. Aspartam ozellikle saklanma sirasinda isi kontrolu yapilmayan besinlerde cok zararli maddelere donusebilir. O nedenle kolali iceceklere soguk icin yazarlar ama saklanma-tasima kosullarini bilemezsiniz. O nedenle Icecekseniz, normal olanini icin guzelce, olsun bitsin

• benim programa başlayalı 5.günüm metabolizma çayına ne zaman başlamalıyım? programlarda turşu serbest mi? kaçıncı günde tartılacağım? başlangıçtan itibaren bütün yazıları okudum ama metabolizma çayını nerde okuduğumu bir türlü bulamadım...Dzazra

Metabolizma cayinin cevabini Seda verdi size. Tursu ilk haftalarda icerdigi tuz ve su tutulumuna yol acmasi nedeniyle cok onermem, ama biz sonucta herseyi yiyebilecegimiz bir hedefe ulasacagiz.

• Mehtapcim
yeni yılın nasıl geçiyor? Keyfin yerinde mi? Benim sorum bu...:) Brajeshwari

Yil cok guzel basladi, cok guzel devam ediyor. Hersey yolunda cok §ùkùr... Keyfim cok yerinde... Bu yili §imdiden çok sevdim...:-) Sadece bugunlerde biraz saglik sorunu yasadim ama keyfe keder...

• metabolizma çayının tüketim süresi yapıldıktan sonra kaç gündür? Ankaralı

Ne kadar taze olursa o kadar iyi olur ama ben genellikle 3 gunluk hazirliyorum buzdolabinda sakliyorum,

• Günaydın! Hikayemle sizi sıkmayacağım takip ettiklerinize katılmak istiyorum sadece. yeni grubunuz ne zaman başlayacak tam tarih olmasa da olur su aralarda deyin yeter .şimdilik mental olarak yeme düzeninize alışmaya çalışıyorum zira ailemin evinde leğenle ve sürekli yemeye alismisim. Gunümüz güzel geçsin :)

Guzel bir dilekle bitirmissiniz... Yeni bir grup acma ihtimalim hic ama gercekten hic yok. Onun icin vakit gecirmeyin, hemen baslayin

• Mehtap Hanım malumunuz kıştayız ve geceler oldukça uzun:))sizde en geç 6 da yiyin diyorsunuz, en geç 12 de yattığımızı varsayarsa önümüzde 6 saat olur hiçbirşey yemeden içmeden(içmeden kısmı lafın gelişi:)). Neyse diyeceğim şudurki zararsız atıştırmalık hiçbirşey yokmudur önereceğiniz.Duygun

Ferat size cevap verdi, ben sadece sunu ekleyeyim, 1 avuc leblebide durabilecek misiniz? 1 kuru incir, 1 ceviz yeter mi? 1 komposto kasesi pop corn atistirirsaniz kendinizi atistirmis sayar misiniz gercekten? Siz onceleri ne yerdiniz, ne kadar yerdiniz?

• Kan tahlilimdeki total,LDLve HDL kolestorolümün bazıları biraz yüksek bazısı alt sınıra yakın . Bunları normal sayılara nasıl getirebilirim diye sormuştum size....Beslenmemi sizinde bildiğiniz gibi yapıyorum her gün yürüyorum .Bu değerlerin daha normal olması için başka neler yapmalıyım??? Bunlar daha çok kilom normale dönünce mi normal değerlere dönecekler onu merak ediyorum???Yapacağım başka bişey varsa bana düşen bu konuda yapmak istiyorum..Sevgiler saygılar size...Esma

Bilinenin aksine kolesterol degerindeki yukseklik %20 besinlere, % 80 endojen faktorlere baglidir. Ben ilac kullanmanizi hic onermem (eger cok ozel bir risk olusturmuyorsa kolesterol fazlaligi) Elbette kirmizi ete, alkole, cok yagli peynirlere, tereyagina dikkat. Fiziksel aktivite cok yararli olur.

• Sinifinizin yeni farkında oldum, açıkçası her yazınızı okuyamadım. Tam olarak nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum, yol gösterirseiz sevinirim..Sinem

Kasim 2009 da basladik.

• sanırım çoğu kişi gibi ben de sonradan sizi tanıyanlardanım ve evet ben de yeni bi grup kurulursa katılmak istiyorum, ama nasıl? bu mümkün değilse eski yazılardan hangisinden başlamalıyım?
bir de şunu çokça duymuş olsanız da tekrar etmek istiyorum: (kısaca) başarılısınız! çalışan, çocuk yetiştiren ama hayatını çok güzel uğraşlarla doldurabilmiş başarılı bir kadınsınız, o yüzden de takip edeniniz giderek çoğalıyor. size kolaylıklar diliyorum, yazmaya devam edin lütfen...

Guzel sozleriniz icin tesekkurler. Once saglik basligi altinda size gereken herseyi bulacaksiniz

• Ben Meryem Gurbet sessiz ve de grubunuzda olmayan takipciniz :). Neyse ben daha ikinci haftami uyguluyorum ama birsey kacirmamak icin takip edip not aliyom listeyle alakali yazdiklarinizi. En son ki degisiklikte Ogle ve AKsam yemeginde sadece salatami yenecek? Yoksa sebze yemegi veya et yemegi var mi ? Kusura bakmayin burayi anlamadim tam olarak.
Birde 31 Aralik- 3 Ocak arasi hayvansal gida yok demissiniz. Peki bunu 7 Ocaga kadar mi uygulamak gerekiyor. Cunku arada bosluk kaliyor 3 Ocakla-7 Ocak arasi.Neyse umarim cevap alirim alamazsam da ne yapalim nasip deriz geceriz. Ilginize tesekkurler. HAdi kalin saglicakla :).

Sadece salata degil, beraberinde yemek te yenecek. 3 ocakla 7 ocak arasi yesil corbali 4 gun var.

• 25 kasımda başlayan 16 günlük bölümde öğlen yemeklerinde et yok. işyerimdeki yemeğe göre hazırlıklı gidiyorum gerekirse, ancak çok zorda kalırsam( max. 2-3 sefer)öğlen ve akşam yemeğini birbiriyle değiştirebilir miyim ?Suzan

Cok zorda kalirsaniz evet ama cok zorda kalirsaniz sadece...

• Mehtap’cigim...sormak istedigim su ki...fazla tatli düskünü biri degilim.Kilolarimin sebebi güzel yemek yeme merakindan...ama birsey farkettim uzun zamandir. Yemek sonrasi inanilmaz tatli ihtiyaci duyuyorum.Mutlaka ve mutlaka tatli bisey agzima atmam gerekiyor,1 kuru kayisi,1 kasik recel veya Nutella...sonra seker istegim sakinlesiyor. Cevremdekiler seker ile ilgili bir problemim olabilecegini veya gizli seker olabilecegini söylediler...sen ne dersin? Tahlil yaptirmam gerekirmi? Gerekirse hangi tahlil? Sevgiler

Seker fazlaligindan cok insulin fazlaligini akla getirebilir soylenenler ama aslinda hemen hemen herkese olan bir durumdur. Bir tek bu semptoma bakarak birsey soylemek zor olur. 1 kuru kayisiyla cozuluyorsa problem, mesele yok bence, yiyebilirsiniz..

• herşey yolunda ama duraklama evresine girenlerdenim, birazcık ipin ucunu kaçırmış olmamında etkisi var :( itiraf ediyorum :)- üç gün boyunca en son verdiğiniz listeyi mi uygulayacağız; et ve perotein öğlen olan kuru fasulye vs olan liste mi?
- akşam altıdan hiç mi birşey yemeyeceğiz, çok zor olacağını şimdiden söylemek isterim.. altı yedi saat boyunca.. -birde farkettm ki hiç protein almadan günü geçirmek çok zor oluyor, acıkıyorum ve elimin altında ne varsa saldırıyprum resmen. ama en azından ton balıklı salata bile çok daha tok tutuyor beni sadece sebze yemeğine göre.. ALYAMAYANIN ESRA’SI

Duraklamak icin henuz cok erken, Aksam altidan sonra hic karbonhidrat yemeyeceksiniz. Ton baligi oldukca yagli bir baliktir, tavuk gogsu ile degistirsek?

• merhabalar bende bu hafta biraz şaşırdım yani öğünlerimin saati karıştı bazen ara öğünleri atlamak zorunda kaldım cok sevdiğim arkadaşımın babasını kaybettik 6.7 gündür her gün oralardaydık ve bu gün okuması vardı pilav t avuk ve tatlı yedik ama sonra 1,5 saat yürüdüm yani yediklerimi eritmeye calıştım akşamda 2 bardak cay icicem sevgiler Cennet Yildizi

Basiniz sag olsun. Bazen hayatin ritmi alt ust olabilir cunku bizler saati gelince duran robotlar degiliz neyse ki.. Siz cozumunuzu gayet akillica kendiniz uretmissiniz.

• Hayvansal proteinleri almadığımız hafta kendimi, çok hafif ve rahat hissettim.
Bu günkü normal listemte öğle öğünümde çorba(yeşil mercimek),sebze ve 1 dilim kepek ekmek yedim.Akşam öğünümde ise tavuk eti,sebze çorba ve karışık mevsim salata yedim ekmeksiz....
Her şekil beslenmede rahatım ama bazen eskiden kalma alışkanlığım olsa gerek daha fazla yemek içimden geçiriyorum ,sonra o eskidendi şimdi bu kadar yiyeceksn deyip geçiyorum kendime.... Bunları başarıyorum çünki kendime söz verdim bu işi bu sefer halletmek için...
Mehtap hanıma çok teşekkürler her şey için o olmasaydı bu işi ben başaramazdım ,bu güne kadar başaramamıştım.Başarmam için her şeyi Mehtap hanım ayarladı sağolsun ben de onun için mutlaka başarmak istiyorum...Sevgiler :-)Esma

Bizim evde persembe gunleri hic hayvansal protein yenmez (federico’nun sabah ictigi sut haric). Metabolizmamiz bazen bizi aliskanliklarimiz disinda davranmaya zorlar, bazen yedigim seylere ve miktarlarina bakip kendime sasirdigim gunler olur ama bu gunlerin sayisinin az olmasina ozen gosteririm. Simdi dayanin biraz daha, sonra hep % 10 yaramazlik hakkiniz olacak.

• Merhaba Mehtap Hanım,Vücudumun üst kısmı alt kısmına göre çok daha kilolu.Kollarım ve göbeğim kilolu ama bacak ve kalça bölgesi normal. Bu nedenle vermiş olduğunuz programda bir değişiklik yapmama gerek vardı. Özellikle kafamdaki bu soru nedeniyle içim rahat bir şekilde programımı uygulayamıyorum.Konu hakkında müsait olduğunuzda bilgi verirseniz çok sevinirim.Kendinize iyi bakın.SEVGİLERİMLE Gözde

O sadece lokal yaglar icin yazilmis bir cumledir. O nedenle vakit gecirmeden baslayin derim ben.

• mehtap hn,öncelikle emeğinize ve enerjinize sağlık.
yemekleri kişibaşı bir tatlı kaşığı olacak şekilde pişirin diyorsunuz. sadece sebzeleri yesekte yine fazla yağ almış olur muyuz? teşekkürler, julya

Hayir olmazsiniz, ayrica ben 1 yemek kasigi yag demis olmaliyim.

• merhaba, 1 saatlik hizli bir yuruyusten once ve sonra neler yemeliyiz ki yag yakimi olsun? Ve de kas kaybi onlensin? Kisaca spordan once ve sonra ne zaman ne yemeliyiz?

Kas kaybini onlemenin yolu, dogru beslenmek, gunluk yeterli kaloriyi ve proteini almak, ve spor yapmaktir.

• Mehtap hanim,ayagimda olusan bir sorundan dolayi spor yapamiyorum,yuruyus te kezâ öyle...Yani anlayacaginiz evde yaptigim günlük isler disinda hareket sansim yok...onlari da ayagimin rahatsizligindan dolayi eskiden oldugu gibi öyle hizli hizli yapamiyorum...Bu durumda günde ortalama kaç kalori almaliyim ki düzenli kilo verebileyim,lütfen bilgi veri misiniz? Simdiden tesekkurler....petitte

Genellikle 1600 kalorilik bir beslenme modeli kilo verdirir ama baslangic kilonuz cok onemli, drastik kalori kisitlamasindan her zaman kacinmak gerekir. Gecen yil, bununla ilgili bir formul vermistim. Bir goz atin isterseniz.

• mehtap hanım benim sorum ben sadece ip atlıyorum ama çokta güzel ter atıyorum sizce yeterlimi yemeklere dikkat etmenin yanı sıra bu birde ip atlamak kalça bacak ve göbekte etkisi olurmu yağ eritmeye?Lemanin ignesinden

Ferat size cevap verdi zaten. Benim ekleyecegim tek bir nokta var, eger baslangic kilonuz cok yuksekse, step, kosmak ya da ip atlamak bacak damarlarina cok asiri yuk bindirir ve catlamalara neden olabilir.

• Ben programa bir hafta once basladim,ilk hafta cok guzeldi,
benim sorum Patlican da yiyebilicemiz sebzeler arasindami?
birde kestane simdi mevsimi ve ben cok severim, ara ogunde flan yememiz mumkunmu acaba? Tesekkurler...

Patlican yiyebilirsiniz tabii ki, sadece mevsimi degil simdi. Kestane ara ogunde yenebilir 3-4 tane.

• Ağır bir polikistik over hastasıyım. Bu nedenle yaklaşık 4-5 aydır çocuk sahibi olabilmek için ilaç tedavisi görüyorum. Hastalığım nedeniyle de kilo vermem gerektiğinden 8 kasım günü programınıza başladım. Ve program süresince 26 aralık gününe kadar 62 kg'dan 56,5 kg'a düşerek 5,5 kg verdim. Bu arada doktor takiplerim ve ilaç tedavim devam ediyordu.Çok sayıda (9adet)yumurtlama olduğundan vücudumda bazı dengesizlikler ve rahatsızlıklar başladı. Aşırı ağrı, bulantı, kusma... Bu dönemde beslenme düzenime dikkat edemedim ve düzenli yaptığım spora ara vermek durumunda kaldım. Geçtiğimiz hafta da doktorum protein ağırlıklı beslenmem gerektiğini söyleyince programdan tamamen çıktım. Bu arada kilo da aldım, ama bu şişlikten mi yoksa gerçekten düzensizliğimden eklenen kilolar mı bilemiyorum. Size sorum, nereden nasıl devam etmeliyim? Bugünlerde kendimi daha iyi hissetmeye başladım ve programa ve edindiğim doğru alışkanlıklara devam etmek istiyorum. En başa mı dönmeliyim yoksa programa sizin yeni verdiğiniz listelerle devam edebilir miyim? Yardımlarınız ve emekleriniz için kendi adıma tekrar teşekkür ederim... Calistemon

Gecmis olsun. Hormonal dengesizlikler cok zordur. Belki sadece size ozel bir programla zayiflamaniz daha uygun ve hizli olabilir ama siz buna karar verene kadar, kasimdaki listeden baslayin bence.

• bloglardan yemek tarifleri de bakıyorum. herşeyin içine patates,havuç,bezelye,mısır gibi garnitürler konuyor. evde özellikle et yemeklerinde ben de kullanıyorum. şu anda bu besinleri tüketmiyorum ama istediğim kiloma gelip de korumaya geçtiğim zaman bu besinleri yiyebilcek miyim? akşam yemeğinden sonra birşey yememek her zaman için geçerli mi?(kiloyu verirken de korurken de) Fatma M.

Patates stres karsiti bir sebzedir, asla tamamen cikartmamaliyiz yasantimizdan. Havuc, caroten deposudur. Bezelye de hem lezzetli, hem besin degeri olarak onemlidir. Misir salatalarin kalorisini gereksiz artirir, genetik olarak cok oynanmis bir besindir ama onu da isteyen elbetteki yiyecek. Hicbir besine hayir demiyecegimiz bir duzen oturtmaya calisiyoruz. Aksam yemeklerinden sonra mesela ne yemek istiyorsunuz?

• sevgili mehtap, başından beri yazılan herşeyi okumaya çalışıyorum ama biri 20 aylık biri 14 yaşında iki harika çocuk , sevgili bir eş ve çalışma hayatı ile tanımlayabileceğim bir yoğun trafik nedeniyle henüz 2009 yılındayım, ancak geç kaldığım bu grubun yerine yeniden açılmasını umut ettiğim yeni bir gruba katılmayı çok istiyorum. 39 yaşındayım, ağır seyreden hipoglisemim var, ama hala emzirdiğim için ilaç kullanamıyorum, 17 kilo fazlam var her gün yeni gramlar ekleniyor, içim yaşam sevinciyle dopdolu olduğu halde enerjim hiç yok, hayatı asgari gereklilikleri yerine getirerek yürütmeye çalışıyorum, kan şekerim hem açken hem tokken 70 civarında oluyor, yükseltmek adına karbonhidrat içerikli bir şey yersem daha da düşüyor, karbonhidratı kesersem tamamen tükeniyorum, bana yol gösterebilirseniz çok sevinirim. Miraclelife

Hipoglisemi zor bir durumdur, kisa araliklarla uygun besinlerin yenmesi gerekir. Tek basina meyve veya tek basina biskuvi yerine eksi bir meyve ve esmer undan yapilmis iki biskuvi yiyebilirsiniz mesela. Insulin duzeyinizin hizla yukselmemesi gerekir. Sizi izleyen doktor eminim uygun onerilerde bulunmustur.

• 6 hafta önce doğum yaptım ve bebeğimi emziriyorum. Kilo da vermek istiyorum. Emzirirken beslenme şekli nasıl olmalıdır?İlgin için teşekkür ederim Mavi

Beslenmeniz zayiflamak uzere degil de, yeni dogum yapmis ve emziren, geceleri her iki saatte bir umana bir bedenin gereksinimlerine gore duzenlenmelidir.

• bu hafta liste aynı mı? akşam altıdan sonra karbonhidrat hala yasak mı ?
sevgiler Alyamayanin Esrasi

Hayir, en basa donuyoruz.

• Ayıp olmazsa bir sorum daha var.Öyle hergün içki içen bir kişi değilim,sosyal içiciyim diyelim. Biz bu programda hiç içki içmeyecek miyiz?İçersek bunu nasıl telafi edeceğiz.Bazen içmek zorunda kalınan içkiler yüzünden programa uymuyor olmak istemiyorum. Oyuncu

Ayip olmaz :-)). Icki derken neyi kastediyorsunuz. Daha cok? Sarap sa, zaten Italyan beslenme modelinde var, raki mi? Bira mi? Whisky mi? Cognac mi? Buna gore hangi ralaiklarla icilebilecegini soyleyebilirim belki.

• 2 haftadir, 2 senedir hic gecirmedigim kadar agir bir grip geciriyorum. Kismen toparladim gibi ama programi ciddi anlamda aksattim :( 2 kilo geri aldim :( Baslangic 67'ydi, aldigim 2 kilo ile birlikte 64'um su an. Nerden yakalamaliyim programi tekrar? 2 hafta once kaldigim noktadan mi? Ya da bir step geri mi gitmek gerekir? ne yapilabilir aksamalar sonrasi sevgili Mehtap?? Banu A. (Frankfurt)

Gecmis olsun, biraktiginiz programin basina donun.

• Yemek sonrasi atistirma kilo almanin en kolay yoludur cunki aldiginiz hersey vucudunuza fazladan giren kalori demektir. Dolayisi ile yemekten sonra atistirmamak cok onemlidir. Mehtap'in daha once de belirttigi gibi onemli olan devam ettirilebilir sekilde kilo kaybetmektir. Aksi takdirde verdiginiz kilolar geri gelir. Ilk zamanlar yemek sonrasi atistirmalar bizim icinde zordu. Benim acizene tavsiyem dogal olarak kalori icermeyen birseyler icmenizdir. Mesela biz cok zorlandigimizda kafeinsiz mevya cayi yada yesil cay iciyorduk. Tabiki sekersiz olmak kosuluyla. Eger kilo hedefinizi yakalamissaniz belki bunu yagsiz bir bardak ilik sutede cevirebilirsiniz. Inanin Turk insaninin aldigi kilolarin cogunlugu yemek sonrasi atistirmalardan kaynaklaniyor cunki abur cubur ama kucuk gorunen seylerin kalorileri asiri yuklu. Kolay gelsin..Ferat

Dogru soze ne denir? Tesekkurler destegin icin---

• Hayvansal gıdaları almadan sistemi rahatlatma işini ne sıklıkta yapmalıyız???
Ayda 1 yada 15 de 1 gibi mi?Yoksa daha uzun arada mı?
Teşekkürler.Esma

Haftada 1 gun, ya da onbes gunde bir, iki gun uygun bence

• Bende doğumdan sonra kilolarımı vermek için uğraşıyorum. Bu süreçte sizin blogunuz ile karşılaştım. Zayıflamak ve doğru beslenme alışkanlığı kazanmak isteği bir yana, keyif alarak okuduğum bloglardan biri oldu. Bir yazınızda "daha önce devam eden grup bu listeyle devam etsin, yeni başlayanlar için uygun değil" benzeri bir ifade okumuştum. Önceki kayıtlara dönmek istedim ama bir taraftan küçük bir bebek, diğer taraftan bitirmeye çalıştığım bir tez ile çok uzun süre okumaya devam etmem kolay olmuyor. İlk başlangıcın hangi tarihte olduğunu söylemeniz bile çok zaman kazanmamı sağlayacak ve bende programın sessiz takipçilerinden biri olmaya çalışacağım.
Şimdiden teşekkür ederim.Derya Atik

Cevabi HGA ve Esma verdiler.

• HGA... dedi ki...
PROĞRAMA DAHİL OLMAK İSTEYEN TÜM ARKADAŞLARIN DİKKATİNE...
Program sıramız:
1-
http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2010/11/ilk-gunler.html
3 gün bu listeyi uyguladık...
2-http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2010/11/10-24-kasim.html
10 kasım-24 kasım= 15 gün
2 hafta bu listeyi uyguladık...
3-http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2010/11/benimle-ilgili-yazdigi-her-referans.html
25 kasım-11 aralık = 16 gün
28 Kasımda tartıldık...yani bu listeye başladıktan 3-4 gün sonra...
12 Aralık Pazar kahvaltıda Pazar sabahi kahvaltida iki cok ozledigimiz seyi yedik. Yani sucuk, simit, pastirma, ay coregi, su boregi.. Ne özlediysek. asil kahvaltimiza ek olarak. Secimde serbest ama miktarda degildik, yani abartmadık.
4-http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2010/12/mutfaga-yakisan-erkekler.html
5 gün
listemize yeşil çorba eklendi, metabolizma çayı eklendi....bu listeyi uyguladık...
5- ve...
http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2010/12/ara-vermek-yok.html
19 Aralık – 31 Aralık =13 gün
şimdi bu liste ile yılbaşına kadar devam edeceğiz...
6...
http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2011/01/alistim-birtanem-alistim-sana.html....
7.
http://mevsimlerdenroma.blogspot.com/2011/01/yeni-yilin-ilk-gunaydini.html
3 gün saat 18.00 den sonra karbonhidrat YOK!!!
umarım bu lista işinize yarar...
kolaylıklar diliyorum....
sevgiler...
HGA...

• Listemiz 7 Kasım 2010 tarihli İLK GÜNLER isimli yazı ile başladı.Sonra 10-24 KASIM Tarihli yazı ,daha sonra 25 Kasım 2010 ARTIK BAŞLADINIZ BİR KERE isimli yazı diye devam ediyor...Tarihlerini takip ederek sırayla gelebilirsiz buralara kadar.
Kolay gelsin
Esma

7 Ocak 2011 Cuma

SORULAR...



Sormussunuzdur gozumden kacmistir...


Ayni soru cok sorulup, cok cevaplandigi icin tekrarlamamisimdir...


Cevabi zaten yazilarin icinde vardir...


Yine de sorular yeniden buraya lutfen...


7 Ocak 2011'Roma

YENI YILIN ILK GUNAYDINI...



GUNAYDIN...


Nasilsiniz? Hersey yolundadir umarim...


Bu 3 gun yapmaniz gereken sey cok basit,


sabah kahvaltisi her zamanki gibi,


oglen yemegi her zamanki gibi, aksam yemegi mumkun oldugu kadar erken bir saatte ve saat


18'den sonra artik hic karbonhidrat yemek yok.


Yani ekmek, makarna, pilav, patates, biskuvi, cips, misir, meyve yok.


Oglen ve aksam yemeklerinde havuc salatasi, marulla karistirarak yenebilir.


Pazartesi tartiliyorsunuz ve bana yaziyorsunuz.


Yavas yavas duraklamaya baslayabilirz. Biz de biraz frene basacagiz, biraz hizimizi artiracagiz ama istedigimiz yere mutlaka ulasacagiz...
Onumuzdeki hafta bakalim karnimiz daha duz olsun diye neler yapacagiz?


Siz yeterki isteyin ve kararli olun...


Bunu bilin, kendinize inanin ... Sadece kendinize inanin...

Siz isterseniz daglar yerinden oynar...
Sevgilerimle...


7 Ocak 2011'Roma

3 Ocak 2011 Pazartesi

ALISTIM BIRTANEM ALISTIM SANA...


Yasantiniz uzerine dusunun biraz... Ne cok seyi aliskanlik haline getirmissiniz farkina bile varmadan... Yataktan kalkar kalkmaz sirasiyla yaptiklarinizi, ise giderken izlediginiz yolu, alisveris yaptiginiz marketi, pazari-pazarciyi, yemek saatlerinizi, kahve ya da cay molalarinizi, yemek pisirme stilinizi, vermeyi sevdiginiz armaganlari, arkadaslarinizi aradiginiz zamanlari, pazar kahvaltilarinizi, televizyon seyrederken oturdugunuz koltugu, yediklerinizi bir dusunun... Ne cok seyi otomatik olarak yaptiginizi fark etmeye calisin birsure...

Arastirmacilar, aliskanliklarin bizi surekli karar verme stresinden kurtaran, huzur yaratan mekanizmalar oldugunu soyluyorlar...

Eger kilo fazlaniz varsa, ornegin 70 kilo olmaniz gerekirken 90 kiloysaniz, 90 kiloluk bir bireyin aliskanliklarini, yaptiklarini, sectiklerini, tercihlerini uyguluyorsunuz demektir...

Aliskanliklarinizi ya da yasam stilinizi birgunde degistiremiyeceginize gore, drastik diyetlerle kendinizi zorlayarak vereceginiz kilolar, gundelik yasamla bagdasmayan diyetler birakilir birakilmaz herseferinde 4-5 kilo fazlasiyla geri donerler ve bu kez siz 95 kiloluk bir bireyin yasam aliskanliklarini benimsemis olursunuz.

O nedenle onunuze buyuk hedefler koymayin. Vermeniz gereken 30 kilo olmasin karsinizda... 5’er kiloluk hedefleriniz olsun. Bu hedefe ulasinca kendinize soyle sorun, “bu kiloyu verirken yaptiklarimla hayatimi surdurebilirmiyim?”

Cevabiniz evetse devam edin, hayirsa, kendinize daha uygun bir beslenme modeli bulun.

Hem 90 kilo olan birinin aliskanliklarina sahip olacagim, hem de 70 kilo olacagim derseniz, ve bunu basarabilirseniz, bize de soyleyin sirrinizi...

Aliskanliklarinizi yavas ve bilincli degistirin.

Gunluk hayatinizda saglikli bir beslenme modelini uygularsaniz, yapacaginiz %10’luk yanlisin, kacamagin, abartinin, bos kalorinin size bir zarari dokunmaz, onlar bir cesit emniyet subabidir...

Bu kontrolu kazanana kadar
- ac karna yiyecek alisverisine cikmayin.
- Ogun atlamayin
- Sizi fazla yemege ya da abur cubur aramaya iten durumlari iyi analiz edin, dergi okurken mi, tv’de dizi seyrederken mi, yalnizken mi daha cok yiyorsunuz? Kendinizi tutun bir sure, goreceksiniz, yemeden duramam dediginiz besinleri bile caniniz cekmeyecek.
- Yemeden duramam dediginiz besinleri bir sure icin almayin.
- Doyup doymadiginizi sorun kendinize
- Besinlerin etiketlerini okumayi ogrenin, bir kucuk paket cipsin (380) bir donerli sandvice yaklasik es deger oldugunu (310) bilin, bir paket cips yiyeceginize hakkinizi iki ince dilim pizza ile degistirebileceginizi fark edin (300), siz 1 kasik haslanmis princten (40) o kadar korkarken, 1 kasik kremanin(65) kalorisini goz ardi etmeyin bakin neler degisecek hayatinizda.

Simdi bugunlerde belki biraz fazla yediniz, ev hala yilbasi gunleri icin alinanlarla, abartilip fazladan pisirilen yemeklerle dolu.
Ama artik bu kadar ara vermek yeter. Bugun ne varsa onu yiyeceksiniz artik.
Sali, carsamba, persembe gunleri hic hayvansal protein yemeyeceksiniz. Buna kahvalti da dahil.
Zeytin yiyin, ekmek yiyin, 1 tatli kasigi bal veya pekmez yiyin. Bol bol maydanoz, roka filan yiyin.

Oglen ve aksam yemeginde sadece 1 dilim kepekli ekmek ve etsiz herhangi bir sebze yemegi. Ekmek yemezseniz 1 kucuk haslanmis patates yiyebilirsiniz. Baklagillerden sadece mercimek corbasini secenek olarak kullanabilirsiniz.
Ve cumayi bekleyin...
3 Ocak 2011’Roma

P.S: Lutfen bana maillerinizi yollamayin. Hic birinizin oykusu, digerinden farkli, daha ozel, daha onemli, daha zor ya da daha kolay degil. (gunluk 50 civarinda boyle mailler aldigimi belirtmem gerekiyor, benden bos yeni yil mesaji alan arkadaslarim beni anlasinlar diye...)
Ben kimseye ozel cevap yazmiyorum, hastalik tedavi etmiyorum, uzaktan ne muayene edebilirim, ne tedavi verebilirim ne de ozel olarak ilgilenebilirim... Biz burada hep birlikte olmanin gucunu kullanarak cok onemli birsey basariyoruz, vakit gecirmeden katilin bize, baslayin bir yerden, hepsi bu...