Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

28 Şubat 2012 Salı

TAM ZAMANI...

 «Zaman hep uygundur. Sorun, ne için uygun olduğunu bilmektir " diyor Maunac...
Kolay mi?
Degil...
Ne cok seyin zamanini denk getirmek gerekiyor bazen...


Benim son 20 gunde ust uste yigilan  seyler yuzunden, sadece zaman kavramim degil, yasam stilim, hafizam, organizasyon duygum, planliligim biraz cizgiden dustu... Hatlar karisti, ne benim yakisikli google sekreterim, ne de ofisteki  akilli asistanlarim karmakarisik yaptigim hayatimizi duzenleyebildiler.

Yaptiklarimi anlatmayacagim... Dinlerken yorulursunuz... Seda bir kisminin sahidi oldu, cozmeme taa uzaklardan yardimci oldu... Ekmekci Kiz, immun sistemimi guclendirecek mektuplar yolladi bana, yanindayim dedi, suya anlatir gibi anlat bana dedi...

Sadece vaz gecmedigimi soylemek istiyorum... Mesajlariniza yanit veremedigim icin uzgunum... Haftalardir bekleyen olaganustu basari oykulerini yayinlayamadigim icin uzgunum... Sizi beklettim, beni merak ettiniz, belki umutsuzluga kapildiniz... Uzgunum... "Zaman kazanmaya çalışırken, çok zaman yitirilir"  diyor Steinbeck... Onun icin kaybettigimiz zaman icin uzulerek zaman kaybetmiyelim bari...


Bugun cooooooooook uzaklardaki bir arkadasima diyet yolladim... Gecen yilin kasim ayinin diyeti, cok ufacik degisiklikler var sadece... Tekrar okudum ve cok begendim. Dengeli, aclik duygusu yasatmayacak, tam bir baslangic programi...

Carsamba gunu basliyoruz... Suremiz 15 gun... Bedenimizi hazirlayacagiz, ve sonrasinda yine hem saglikli beslenip, hem de zayiflayacagiz...

Sabah tartiliyorsunuz, bana yaziyorsunuz ve tartilari gozden uzak bir koseye kaldiriyorsunuz...

Kolay gelsin...

Sabah kahvaltisi: (engec saat 09.30)



1-2 ince dilim ekmek (cavdar veya yulaf ekmegi tercih edilmeli, 1 dilim ekmek yaklasik 30gram kadar olmali) Ekmek cesidi hergun degistirilmeli, bir gun cavdar, birgun bugday, birgun tam tahilli, birgun ay cicekli vs)

Ve

1 ince dilim az yagli beyaz peynir ve 5 zeytin

veya

maydanoz, dereotu, corek otu, feslegen, kirmizi pul biberli  karisim+ 2 yemek kasigi zeytin yagi (varsa elinizde bir cay kasigi zahter de ekleyebilirsiniz)

Veya

1 ince dilim az yagli beyaz peynir ve 2 tatli kasigi diabetliler icin hazirlanmis marmelat veya recel, bicak ucuyla 1 surumluk tereyagi (incecik bir tabaka olacak sekilde)

Veya

1 yumurta (en fazla haftada iki gun)

Veya

1 kucuk dilim kek ve cay (olabilecek en az yagli ve en sade kek) EKMEKCI KIZ bize tarif verecek.

Veya

1 bardak sut ve 2 kucuk kurabiye (haftada sadece 1 gun)

Veya

Tost ekmegi ile yapilmis, beyaz peynirli 2 adet tost (haftada en fazla 2 gun) Uzerine ayrica tereyagi surmek yok.

ve

hangi kahvaltiyi secerseniz secin, roka, tere, maydanoz dilediginiz kadar

ve

Sekersiz cay (arzu edildigi kadar)

DIKKAT!: Temel kahvalti ekmek, peynir, zeytin ve yaninda klasik yesillik, salatalik vs olan kahvalti modeli olmali. Kurabiye secenegi sadece 1 gun, yumurta secenegi 2 gun, tost secenegi en fazla iki gun. Onemli olan metabolizmayi harekete gecirmek icin mumkun oldugu kadar degisik secenekler kullanmak.

----------------------------------------------------------------

Ara Ogun Saat 11.30 civari



Bir kucuk kase kayisi kompostosu (3-4 adet kayisi hakkiniz var) + 5 badem

veya

Bir kucuk elma veya bir kucuk portakal veya 1 armut veya iki mandalina veya 8-10 cilek veya iki dilim ayva veya yarim nar + 3 adet ceviz veya 10 adet findik

Veya

bir kase yogurt (mumkunse az yagli) + 1 meyve

Veya

bir kase yogurt + 2 petit beure biskuvi
-------------------------------------------------------------------

Oglen yemegi (engec saat 14.00’te)

1 kase sebze corbasi (kisi basina 1 yemek kasigi z.yagi ile pisecek)

veya

1 kase mercimek corbasi (patates eklemeden)

veya

1 kase yogurtlu princ corbasi (1 kasik princ hakkiniz var)

veya

1 kase az sehriyeli tavuk suyu corbasi

Veya

1 kase tarhana corbasi

DIKKAT!: (corbalar kremasiz, un, yumurta eklenmeden,  yagsiz  pisirilmeli, mercimek corbasi dahil, uzerine tekrar yag eklenmemeli)

+

1 porsiyon izgara et (1 adet tavuk gogsu veya orta boy balik veya kirmizi et veya 4 kofte)

Ince bir dilim ekmek

Istendigi kadar salata (yagsiz,istendigi kadar limon, cok az tuz)

Veya

Sogus et veya tavuklu veya ton balikli marul, salatalik, domatesle hazirlanmis sandvic (mayonez, hardal veya herhangi bir sos eklenmeden)

Veya

Haslanmis herhangi bir sebze (kabak, broccoli, vs haftada 1 kere patates de olabilir)

1 parca tavuk gogsu haslanmis veya izgara veya 1 parca kirmizi et

(salam, sosis, sucuk kesinlikle yok )

Veya

1 porsiyon , kisi basi 1 kasik yag ile pismis herhangi bir etli-etsiz sebze yemegi ve 1 dilim ekmek

Veya

1 kasik yag ve 2 yumurta ile yapilmis menemen (sabah kahvaltisinda yumurta yenmediyse)

Veya

2 adet dolma + 1 dilim ekmek (mesela)

Izgara et, tavuk veya baligin yanina istendigi kadar haslanmis veya cig sebze ya da salata yenebilir.
----------------------------------------------------------------------

Ikindi (saat 16 30 civari)


1 kase yogurt

Veya

1 kase meyve salatasi (yarim adet kirmizi,yarim adet yesil yarim adet sari meyve)

+

iki adet biskui veya 3 ceviz + 8-10 kuru siyah uzum

Veya

İncecik bir dilim kek + 1 fincan sutlu kahve (sabah kahvaltida yenmediyse)
------------------------------------------------------------------

Aksam Yemegi (en gec saat 19 30 da)

1 tabak herhangi bir sebze yemegi (etsiz turlu, taze fasulye, lahana , karnabahar yemegi vs hepsi kisi basina bir y.kasigi z.yagi ile pisecek)

+

1 kase cacik veya yogurt

Veya

Izgara et, balik veya tavuk (en uygun secim)

+

1 canak salata,( havuc ve cok olgun domates konmayacak)

Veya

1 kase corba

1 dilim ekmek

1 parca yagsiz herhangi bir et (izgarada pismis)

Uykudan once

1 bardak sut + 1 kucuk parca bitter cikolata(cok isteniyorsa eger)


ONEMLI NOTLAR:


Eger bir dilim ekmegi bir kez tartarsaniz, buyuklugunun asagi yukari ne kadar oldugunu anlarsiniz ve sonra 3 asagi 5 yukari ayni porsiyonu yersiniz

Onumuzdeki haftalarda menuye pilav ve makarna eklenecek. Bu 15 gun vucudun dengelerini bulmasi icin cok onemli. Lutfen ozellikle saatlere uymaya ve ara ogunleri atlamamaya calisin.

Gunde enaz 2 litre su icmelisiniz. Gun icine mumkun oldugu kadar esit dagitmaya calismalisiniz.

Haftada enaz iki gun 60 dakika yurumeye calisin lutfen. Hergun 20 dakika degil.

Bu hafta kuru yemis sadece ara ogundeki badem ve ceviz, ozellikle aksam yemeginden sonra hicbir sekilde kuru yemis yok.

Ben soyleyene kadar artik tartilmak yok.

Bu 15 gun icinde hic icki icmek yok. Sarap yok, bira yok, viski, likor hicbirsey yok. İs yemeklerinde uygun bir bahane soylenebilir (antibiyotik kullaniyorum vs) Diyet yapiyorum demek yok.

Pazar gunu de, her gunku kahvalti yapilacak. Hizli tempolu bir yuruyus cok yararli olur.

Ben kibrit kutusu olcusunden nefret ederim. Tarti, gram vs’den mumkun oldugunca kacinirim.

Hatirlamanizi istedigim sey su, bir yerde bir kacak oldugu icin kilonuz fazla. Yani ya porsiyonlar cok buyuk, ya da aldiginiz yag fazla. 1 kasik yag neredeyse 100 kaloridir. Peynir cok yagli bir besindir. Ton baligi ve somon yagli baliklardir. Yiyeceklerinizi mumkun oldugunca basit ve az yagli olanlarindan secmelisiniz. Bu simdilik sadece... Sonra her istediginizi yiyeceksiniz...

Yasam stilini “hop” diye degistiremeyiz.

Zorlandiginiz herseyi bana yazin, sorun... Lutfen kendi basiniza hicbirseyi cikartip eklemeyin.


EN ONEMLI NOT: 90 kiloluk bir bireyle, 60 kiloluk bir bireyin kalori gereksinimleri ayni degildir. Yemeleri gereken karbonhidrat, protein ve yag mikatari da... Onemli olan eskiye gore en azindan 1/3 oraninda daha kucuk porsiyonlar hazirlamak, ogun atlamamak. Iki-uc gun sonra aclik hissiniz kaybolur.

Unutmayin hersey size bagli... Sizin kararliliginiza, hayattaki durusunuza, yasaminiza yon verebilme kapasitenize bagli...

Bir tek kisi bile basardiysa, siz neden basaramiyasiniz...?

Basarirsiniz...

Ustelik baslangiclarin "tam zamani"... Sizin icin de, benim icinde...

Hepimize kolay gelsin...

28 Subat 2012'Roma




10 Şubat 2012 Cuma

NOBETLERDEYIM....

Sabah 05.00'da caliyor telefon... Kar yagmaya basladi ve coktan 30 santimi gecti diyor telefondaki yorgun ses...Zaten tavsan uykusundayim... Aksam Universitenin aylik toplantisindan cok gec donulmus, artik ozur bulunamayan hasta dosyalari duzenlenmis, sabah 5'de calmasi muhtemel telefona hazirlik olarak Federico'nun pijamasi, bir kat camasir, bir iki kitap, bir oyun cantaya atilmis oyle yalanciktan uykuya yatilmis...

Kalkiyorum, mikrodalgaya yarim fincan sut koyuyorum, 1 cay kasigi nescafe, kahverengi pantolon, siyah t-shirt, siyah yumusak bir kazak, kahverengi botlarimi giyiyorum... NiNi'nin suyunu, biskuvisini yemegi,ni kumuni kontrol ediyorum, bantaniyesini, ustunde yattigi hirkami divanin uzerine seriyorum, antrenin isigini yakiyorum...

Isin en zor kismi misil misil uyuyan bir cocugu sicacik yatagindan cekip cikartmak... Saclarini opuyorum, hadi gidiyoruz diyorum... Mizildanarak kalkiyor, kahvaltimi barda yapacagim diyor, hava bicak gibi soguk, karanlik...  Sokaklar bombos. Okullar kapali, devlet daireleri de... Antonio Sicilya'da kongrede, NiNi evde yalniz, biz nobetlerdeyiz...

Umarim yarin eve donebiliriz. . 12 saat calisacagim, gece dinlenecegim, ertesi sabah tekrar calisacagim. Sonra eve nasil donecegiz simdilik bilmiyorum... Metro calismiyor, taksiler cevap vermiyor, otobusler zaten kayip, benim fransiz dilberin zinciri yok cunku karaborsada bile zincir bulunmuyor...


Roma'dayiz... Tarih 10 Subat... Incecikten bir kar yagiyor sehre... Mimozalar saskin... Federico cok kizgin, NiNi evde yalniz...

Ben nobetlerdeyim....

10 Subat 2012'Roma

5 Şubat 2012 Pazar

ESMA'NIN OYKUSU...




Esma'yi blogumdan taniyorum... Pozitif, icten, sicacik bir insan... Varligini ve destegini cok incelikle hissettiren, sanki kapi komsunuzmus gibi size bunaltmadan sahip cikan, merak eden, soyledigi her sozcugu dikkatle secen, sevecen, sevgi dolu bir insan...

Oykusunu bana yazali oldukca uzun bir zaman oldu... Yeni yilin ilk oykusu olarak yayinlayacagim demistim... Gercekten de yeni yilin ilk oykusu olmaya degecek onemde bir oyku onunki... Verdigi 20 kusur kiloyu hic abartmadan anlatiyor... Ictenligine ve azmine hayran olmamak mumkun degil... Lutfen yazdiklarini cok dikkatle okuyun... Oylesine onemli noktalarin altini ciziyor ki, bana soyleyecek fazla birsey kalmiyor... Yazinin sonundaki iki fotografa cok dikkatle bakin lutfen... Yenilenmenin, degisme gucunun, guvenin, inancin fotograflari gordukleriniz... Gelin benimle beraber Esma'yi tebrik edin...

Sevgili Esma... Umarim birgun bir yerlerde karsilasiriz... Ben de size sarilip, "iyi ki varsiniz" diyecegim o gun... Roma'dan size ve bu yazinin bana ulasmasina teknik anlamda yardimci olan yakisikli oglunuza sevgilerimi yolluyorum..

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

2009 yılının sonlarıydı yolum Mevsimlerden Roma’ya düştüğünde.

Gittiğim endokrinoloji doktoru bana sen obezsin zayıflaman lazım dedi elime yasaklar ve serbest yiyeceklerin olduğu bir liste verdi.

Çok bunalmıştım o liste ve obezsin demesi beni iyice bunaltmıştı..Ama elime verdikleri yasaklar, serbestler ve dikkatli yenilecek yiyeceklerin olduğu bir listeyle bu işi başaramayacağımı biliyordum.

Daha önce de böyle listeler verilmiş fazlası ile geri almıştım verdiğim 3 -5 kiloyu...Bir arkadaşım” zayıflamak istiyorsan ,Mevsimlerden Roma diye güzel bir site var, güzel bilgiler ve listeler var istersen oraya bir bak,faydalanırsın” dedi.Böylece Mehtap’la hikayem başladı.

İyiki de başlamış…

Mevsimlerden Roma’nın bütün yazılarını okudum.Sorulan soruları,verilen cevapları hepsini inceledim.Bir canlılık,bir hareket ve sağlık vardı sitede.Daha önceden uygulanmış 6 haftalık bir liste bulunuyordu, onu uygulamaya karar verdim ve başladım.

2010 yılının Şubat ayının 2 ‘si.İlk günler biraz zorladı,alıştığım bozuk yeme düzeninden böyle bir düzene geçmek , ama YAPMAM GEREKİYORDU ,YAPMALIYDIM,ve BAŞARMALIYDIM….Çevremde görüştüğüm insanlar ye canım bir şey olmaz,her gün buraya mı geliyorsun,o kadardan zarar gelmez diye diye sürekli beni, bana faydası olmayan şeyleri yemeye zorluyorlardı.Ben de seviyor ve yiyordum hamur işlerini. Bu tarz teklifleri geri çevirmeyerek kiloma kilo katmıştım.

Artık her şeye evet demeyerek başladım işe. Hamur işi değil bana çorba ikram edin,salata yapın, sebze yapın dedim.Gittiğim yerlerde bu şekil beslendim geri kalan zamanlarda yürüyüş yaptım ve arada yüzmeye gittim.Kendi kendime başladığım zayıflama programını 31 Mayıs 2010 da bıraktım.92 kilodan 82.500 kiloya inmiştim sessizce Mehtap’ı ve siteyi izleyerek.


Yaz tatilinde İzmir’e yazlığa gittik.Orada da yürümeye,yüzmeye ve öğrendiğim kadarıyla sağlıklı beslenmeye devam ettim.Sebze yemeklerine ve çorbalarına ev halkı biraz itiraz etti tabiki. Herkese sevdiği yiyecekleri pişirmek beni bu anlamda yorsa da önceliği kendi yemeklerime verdim.Mutfağıma daha çok sebze ,meyve almaya ve tüketmeye özen gösterdim.Sağlıklı çorbalar ,sağlıklı tatlılar , yemekler ve salatalar öğrendim.. Kalorisi az olanları çok ,yüksek olanları az ve seyrek tükettim.

Ağustos ayında kadın hastalıklarından ameliyat oldum ve ameliyat sonrası menopoza girdim.Doktorum yediklerine dikkat et kilo alırsın dedi.Ama Mehtap’ın bir yazısında tiroid hormonlarının çalışması normalse menopoz kilo vermek için engel değil dediğini biliyordum.Onun için kilo almaktan korkmadım.Mehtap’a çok güveniyor ve sürekli onu izliyordum.Ameliyatımdan sonra bir iki ay hareket edemedim ve bir iki kilo aldım.

2010 yılı 8 Kasım’ı sağlıklı beslenme programının sınıfla devam eden bölümü başladı.Kilo 85 ben hala obez.Yeni programla birlikte, daha çok ve düzenli hareket ederek, yediğim içtiğim her şeye dikkat ederek, yeme içme saatlerini bir düzene koyarak hayatım değişti.Ben bu yaşta, hem de herkesin kilo aldığı menopoz döneminde her 3 haftada bir 2-2,5 kilo vermeyi her şeyi yiyerek başardım.


Önceden 25 dk.da gittiğim yolu şu anda 10 dk.da yürüyorum.Önceleri beni tutan bir şeyler vardı sanki yürürken, şu anda çok rahatım çok hafif hissediyorum kendimi,beni tutan fazla kilolarmış,yıllarca taşıdığım yağlarmış .Sanki kanım damarımda ağır akıyordu ,şimdi hızlandığını hissediyorum.Hareket etmediğim zaman kendimi kötü hissediyorum, mutlaka yürümeli bir şeyler yapmalıyım bu anlamda.

Mevsimlerden Roma’da Mehtap’la sağlıklı beslenmeyi öğrendim.Neyi ne zamanlar ve ne miktarlarda yemem gerektiğini öğrendim.Benim için gerekli olanı yedim,gerekli olmayanlara ise hayır dedim. Her şeyi ölçüyorum,tartıyorum fazlasını yemiyorum. Her gittiğim marketin sebze bölümünü geziyorum artık. Hangi meyve 100 gr.gelir gözümle tartabiliyorum.Yeni çıkan sebzeleri hemen alıyorum ve artık severek sebze tüketiyorum.Bir yerde yemek yiyeceksem bana zarar vermeyecek yiyecekleri seçebiliyorum.

Hayatım her anlamda sağlığını kazandı.En son kontrolde doktorum troidimin çok çalıştığını ve bu nedenle troiddeki nodüllerimin küçüldüğünü söyledi.Ben de bunu beslenmemdeki sağlıklı değişime bağladım ve mutlu oldum.yine yeniden kontrol oldum nodüllerim az da olsa küçülmüşler…

Sağlıklı beslenmeye ve yaşamaya devam edersem o günüm iyi yoksa çok rahatsız oluyorum ateş basıyor ,başım ağrıyor kendimi mutsuz hissediyorum ..Yürüyüşümü yapmışsam iyi beslenmişsem çok iyi oluyorum..

Şu andaki kilom 75 obezlikten kurtuldum.Zayıflama yolundaki yolculuğum devam edecek.MEHTAP ve MEVSİMLERDEN ROMA bende alışkanlık ve bağımlılık yaptı.Benim vazgeçilmezim oldu burası.Seviyorum Mehtap’ı, bir çok insan buradan öğrendikleri ile hayatıni düzenledi.Sağlıklı beslenmeyi öğrendim..Sevgili Mehtap bildiği her şeyi severek paylaşıyor hem doktor hem güzel bir insan olması sebebiyle.Ona ne kadar teşekkür etsem az gelir.


Belki bir gün bir yerde karşılaşırız ve canım benim der sarılırım ona….





Çok teşekkürler GÜZEL İNSAN, her şey için, bütün bana kazandırdıkların için,hayatımın bu döneminde ,böyle güzellikleri bana yaşattığın için,bu anlamda kendime güvenimi yeniden getirdiğin için,kendimi her konuda iyi hissettirdiğin için,kilo vermek istiyorum deyip kilo verdirdiğin için ……

Her zaman var ol Sevgili Mehtap

Esma

5 Subat 2012'Roma











4 Şubat 2012 Cumartesi

KARLAR DUSER...

Kar yollari kapatti diyecegim, inanmayacaksiniz... Eldivenin sadece bir aksesuar oldugu bir sehirde, mantoyu oylesine tasiyorsaniz kislari, hani adettendir diyerek degil, sirf annenizin parfumu uzerine sindigi icin bir atki doluyorsaniz boynunuza, hangi kar hangi yollari kapatacak...?

Once virus vurdu Roma'yi... Hele benimle 20 yillik hesabini bir seferde kapatti... Hem de ne hirsla... Sen misin asi olmayan? Bir sag, bir sol, iki krose...Yenildim yenilmesine de, sirtim yere gelmedi... Hem tasindik, hem calistim, hem derslerime gittim, hem kazara hasta olmamayi basaran varsa onlari da ben hasta ettim... Hala da iyilesemedim...


Arkadan kar vurdu Roma'yi... Bir hazirlik bir hazirlik gunler oncesinden, sosyal toplum orgutleri, sivil savunma, kizil hac, belediye, askeri kurumlar acaip calistilar... Hazirlandilar... Programlar, toplantilar... Of of...

Sonuc, kocaman bir kaos... Butun yollar Roma'ya cikarlar ama kar yagmazsa eger... Bolumdeki doktor arkadaslar Roma'nin kasabalarindan geliyorlar ve evlerinde mahsur kaldiler, ben de hastanede mahsur kaldim dogal olarak...

Bu aksam bu satirlari 20 km otedeki evime gidemeyip, yarin bolum doktorsuz kalir endisesiyle, benim yorgunluguma da hak vererek yollandigim, hastanenin yanindaki otel odasindan yaziyorum... Hic merak etmemistim neye benzer bu otel acaba diye...

Federico telefonda agladi bugun... "Annecigim, seni cok ozledim, hemen gel" diyerek... Son gunlerde basinin caresine kendi bakiyor, dadi varsa dadi, baba varsa baba, kimse yoksa NiNi, ama hep bensiz...

Ustelik bu kadarla bitmiyor seruven... Yarin ve oburgun daha da kotulesmesi bekleniyor kosullarin... Okullar kapatildi, muzeler, Colosseum ve Foro Romano dahil olmak uzere onemli arkeolojik kalintilar, devlet daireleri kapali, otobuslerin % 75'i garajlara cekildi, "nerdeysen orda kal " oynuyoruz topluca...

Son 15 gunde yasadiklarima bakinca sanki ben doktor filan degilim, basit bir soguk alginligini bronsite cevirebilen bir cahilim, Roma'da filan degil, Rusya'da bir dag koyunde yasiyorum gibi anilarim...

Aslinda cok hos bir ani olacak ilerde anlatmak icin... 2012 yilinda bir kar yagdi ki Roma'ya, hersey alt ust oldu, hastanede tutsak kalmistim diye anlatacagim torunlarima...




 Roma, gokyuzunden kar da yagsa, yagmur da, 40 derece sicak ta olsa, cok guzel bir sehir... Kotu yonetiliyor, hazirliksiz, ongoruyor ama hizli davranamiyor krizlerde...

 Gecen yil Tiber nehri tastiginda da alt ust olmustu hersey...

Yarindan itibaren taze sut bulamiyacagiz, 50 bin ton sebze depolarda curuyormus, zaran cok milyon eurolarla ifade ediliyor...

 Sonucta biraz kar yagdi, biraz soguk olacak... Gunlerdir tirlar yollari kapatmisti, simdi de kar... Ac kalmayiz yine de kolay kolay... Her evde enaz 1 ay yetecek makarna stogu bulunur... Bir de domates sosu, kekik ve sarimsak...
 Otururuz film izleriz diyecegim ama Roma'nin kasabalarinda 18 saattir elektrik de yok... 
Yani buradayim burada olmasina da, bana soyle bir kac gun daha verin, artik oldu olan bir kere...



4 Subat 2012'Roma