Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

22 Temmuz 2009 Çarşamba

OLMASA DA OLUR CUZDANIMDA MILYONLAR...


Insan, bir guncuk yasayan su sinegidir..
Ben de bir insandan baska neyim ki..
Sevmis olmaktandir ovuncum..
Baska degil...

22/7/2009'Roma

19 Temmuz 2009 Pazar

KENDINIZE INANMAKTAN VAZ GECMEYIN...

Siz bu kadar kolay mi sandiniz? Yani simdi yediklerinizden biraz fazlasini yiyeceksiniz, arada bir tartilacaksiniz, evden sokagin kosesine iki tur yuruyup doneceksiniz ve kilonuzu koruyacaksiniz...
Oyle mi?

Oyle olsaydi, bizim parmak izi uzmanlari, uygarca tartismak yerine parmak izlerini iyice silip kacmazlardi da, kalip bize bir iki ipucu verirlerdi..

Oyle olsaydi, toplumun gozu onunde olan, unlu insanlari zayiflatanlar, onlarin hemen ertesi yila bir oncekinden de kilolu girmelerini engelleyecek formulleri en azindan yo-yo gibi kilo alip vermekten metabolizmalari perisan olmus bu “unlu musterilerine” soylerlerdi..

Oyle olsaydi, doktorculuk oynamak yerine, kendi islerini yapmalari gereken diyetisyenler ve beslenme uzmanlari, bu konularla ilgili sayfa sayfa kitaplar yazarlar, cok “elegan” ve dinamik internet sitelerine ele avuca gelecek bir kac cumlecik olsun koyarlardi...

Kolay degildir.. Calismak, okumak, insan fizyolojisini, sinir sisteminin isleme mekanizmasini, mide barsak sistemini, aclik ve tokluk karsinda insan organizmasinin temel davranma bicimlerini, besinlerin ayrintili olarak iceriklerini, tek tek ve birlikte pisirildiklerinde ugradiklari degisimleri, ve daha yuzlerce ayrintiyi bilmek gerekir, ki... Kim ugrasacak..?

Kibrit kutusu peynir olculerini, Nuh neb-i’den kalma besin piramidlerini, ve sizi saygideger kilacak 3-5 kelimeyi bilmek yeter.. Domateste “lycopen” vardir dersiniz ornegin.. Aman Tanrim, aman Tanrim, hemen domates yemege kosariz.. Kimdir bu lycopen, ne yapar, niye onemlidir, kimse soylemez..

Bizim manken kizimiz anti-oksidanlari parmak izi uzmanlarindan ogrenmistir, “cilekte anti-oksidan coktur, mutlaka tuketin” der.. Tamam sen soylersen, biz yeriz de, bunun “anti-si varsa, oksidanlar nelerdir, nasil olusurlar, olusmalarini engellemek icin ne yapalim ?” diyecek olsaniz, duymaz cunku o sirada elindeki salataligi kameraya sallamakla ve salataligin besin degerinin ne kadar yuksek oldugunu anlatmakla mesguldur..

Bizim salatalik, zevkle yenen bir sebzedir de, besin olarak oyle degerli olmaktan biraz uzaktir aslinda.. Kabuklu yerseniz 100 graminda 15, kabuksuz yerseniz 12 kalori alacaginiz, % 95’i su olan, biraz potasyum, biraz A vitamini iceren, icinde 1 gram kadar da seker olan bir besindir.. Hepsi bu...

Neyse.. kilomuzu nasil koruyacagiz diyorduk, laf karisti..

Bir onceki yazida soylediklerimi zaten artik biliyorsunuz.. Bunlar saglikli bir beslenmede zaten dogal olarak uyguladigimiz bazi kurallar..

Kilomuzu korumak icin, biz yetiskinler, haftanin hemen her gunu 30 dakikalik orta dereceli, orta hafiflikte ya da orta agirlikta (dogru kelimeyi siz bulun) bir fiziksel aktiviteyi tasarruf etmek zorundayiz... Yani aldigimizdan daha fazla kaloriyi bize harcatacak, orta dereceli bir aktivite yapmaliyiz..

Peki bu “orta” fiziksel altiviteden kastimiz ne?

Bize ortalama olarak gunde 150 kcal, haftada da 1000 kcal kaybettiren aktiviteler bunlar..Bu tuketmeniz gereken en az miktar.. Daha fazlasini yapabiliyorsaniz, ne mutlu size..Ayrica da niye yapamiyasiniz ki?

Ornek verelim mi?

30 dakika dans etmek.. (bunu ilk ornek olarak secmemin elbette bir nedeni var.. Herseyi yapmamak icin bir bahane bulursunuz da, buna bulamazsiniz.. Internetiniz varsa, muziginiz var demektir.. Baslayin o zaman..)




















20 dakika yuzmek

15 dakika ip atlamak

15 dakika kar kuremek

30 dakika yerdeki yapraklari toplamak















45 dakika bahce isleri ile ugrasmak

45 dakika voleybol oynamak 8hic te sandiginiz kadar kalori yaktirmiyor yani)

30 dakika su icinde gymnastik yapmak

30 dakika basketbol oynamak (mac yaparsaniz, sure 15 dakika)

2,5 km’yi 35-40 dakikada yurumek

45-60 dakika araba yikamak

10 dakika merdiven inip cikmak

30 dakikada bisikletle 10 km gitmek

*bunlar Italyan Obesite Derneginin orta dereceli fiziksel aktivite icin verdigi onerilerdir. Yogunluk artarsa, zamani kisaltmak mumkundur. Simdi siz, bir haftada 1000 kalori degil de, 2500 kalori harcamayi basarir ve bunu kumbaraniza koyarsaniz, zayiflayip ta, bunu koruyamiyan % 90’lik grubun icine donmemeyi basarirsiniz..

Yok ben hicbir sey yapamam, vaktim de yok istegim de diyorsaniz, iyi bari evi temizleyin o zaman..

45-60 dakika cam ve yer silmek te, size gunluk 150 kcal'lik harcamayi saglar..
unutmayin, siz yeterki basarmayi isteyin, size uygun bir cozum mutlaka bulunur..

Butun bu saydigim aktiviteler icin ozel giysiler almaniza, bir yerlere para yatirmaniza gerek yok.. Yapmayi isteyin yeter.. Eger hic hareket etmeyen bir bireyseniz, once 10’ar dakika ile baslayin, yavas yavas artirin aktivitenizi..

Daha once de soylemistim.. Arkadaslarinizla caya, kahveye, yemege, bir ickiye sozlesmeyin hep... Tabii ki onlari da yapacaksiniz ama, siz yuruyuse, yuzmeye, ip atlamaya davet edin onlari.. Yaz aylarinda ozellikle bu firsati kacirmayin..


Bu konu, sandigimizdan da onemli ve zor.. Devam edecegiz.. Sonra da kilo vermesi duranlara bir “ciao” diyecegiz...

Siz yeterki vaz gecmeyin.. Dans edecek partneriniz yok mu? Iste burdalar, istediginiz rengi siz secin.. Ustelik bunlar ayaginiza da basmaz..

























Basari oykuleriniz bana yollamaniza cok az zaman kaldi..
.
Siz o zamana kadar ve her zaman kendinize, kendi akliniza inanmaktan vaz gecmeyin...

p.s: yorum yazan herkese tesekkurler.. Bugun sizlere yanit verecegim... Bu arada Suspect, 30 yasina 20 kilo daha hafif girmis.... Mutlu, saglikli, cok keyifli, doya doya yasanacak uzun bir omur diliyorum ona, sevdikleriyle birlikte..


19 Temmuz 2009’ Roma

14 Temmuz 2009 Salı

HÍNCÍ N'OLCAK...?




Evin insaniydi Yeter hanim.. Cocuklugumdan beri anneannemlerin evinde gormeye alistigim, benimsedigim biriydi.. Ben mecburi hizmetten donup, Ankara’da yalniz yasamaya baslayinca, bana haftada bir yardima gelmeye karar vermis, gununu kendi secmis, geldiginde de neyi nasil istiyorsa o sekilde “hizaya sokmustu” Or-An sehrindeki evimi..

Kapidan girer girmez, “bu ne daginiklik” diye soylenmeye baslar, “akilli giye giye, aptal da yuya yuya eskitir urbasini” diye her cikardigimi hemen yikamama laf dokundurur, evi hallac pamugu gibi atar, bir yandan da bu dunyada bir insanin evlenebilecegi sayili hayirsizlardan olan kocasinin yaptiklarini anlata anlata bir hal olurdu.. Yemegin ustune kahvesini pisirip eline verdigimde, yuzume bakar, “netcem ben bu kocayla he, hinci n’olcak?” diye bana sorardi..

Hayat daha umut etme fasliydi benim icin.. Hicbir “hinci n’olcak ?”’in cevabi yoktu kafamda.. Sorular da yoktu zaten.. Bilmezdim cevabini, bugun de bircogunu bilmedigim gibi..

Dogrudur, bir cok “hinci n’olcak” ’in cevabini bilmem ama bildiklerimin bazilarini da iyi bilirim dogrusu..

Verilen kilolarin nasil geri alinmayacagi, ve kilo vermenin durdugu zamanlarda ne yapilacagi bu iyi bildiklerim arasindadir.. Keske Yeter Hanim, "verdigim kilolari almamak icin hinci ne yapmem lazim? diye sorsaydi da , sip diye verseydim cevabini...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Cok sevdigim arkadaslarimdan biri (adi bende sakli, meslektastir kendisi) bu dunyada varolan butun sacma sapan diyetleri denemis, lastik top gibi kilolari bir alip bir vermis, kulaklarina igneler batirtmis, kereviz saplari kemirerek omur tuketmis, sonunda tam da cok hoslandigi erkek karsidan geliyorken, tansiyonu dusup bayilinca, diyet maceralarina son vermis ve bana bu konuda ona yaptigim elestiriler icin zaman zaman kùserek, “herkes senin kadar sansli degil, ben su icsem yariyor, ama hakkaten yariyor, beni rahat birak” diye fircayi cekip, beni kendi metabolizmam ile ilgili dusuncelere gark etmisti.... Haksizlik ediyordu arkadasim..

Bana da su icsem yariyor.. Ama “hakkaten” yariyor..

Ozellikle, Cumhuriyet Lokantasinda bana 2,5 porsiyon iskender dedigimde “ortaya mi ?” diye soran garsona, “hayir bana” diye cevap verebildikten sonra, sicak olsun diye 1+1+ ½ olcusunde yenmis iskenderin ustune, bir de hosmerim tatlisi yiyip, uzerine afiyetle kahvemi yudumlarken, yaninda getirdikleri 1 bardak buz gibi kazdagi suyu acaip yariyor...

Acik ekmegin icine (bizim koyde oyle diyorlar sevgili Babis, biz yuha ekmegi bilmeyiz) mis gibi otlu Van peynirini (bulursam tabii) koyup dùrùm yaptiktan sonra, yediklerimin sayisini unutup, yaninda ictigim caylar yetmeyince, kana kana ictigim bardak bardak su acaip yariyor..

Erzincan tarhanasini tabakla degil, tencereyle degil kazanla icebilme kapasitem, borek tepsisinin acilisini once koselerinden, sonra citir kenarlarina, sonra bu citir bu degil diye bakmadan ortalarina kaydirirken basan hararet yuzunden ictigim birkac bardak su acaip yariyor..

Su gercekten cok besleyici.... Yemekten once zeytinyagina tuz, biber, kekik ekleyip, ekmegin kenariyla yemeler, benden 600-700 kalori daha fazla almasi gereken Federico ile spagetti yeme yarislari yapmalar, patates kizartmasinin yaninda acilmis buz gibi kolalar, dumani ustunde taze kesilmis makarnalar, saglikli diye tercih edilen baliklarin kizgin yagda pismis halleri (sissssssssssstttt, kizartma demeyin, kizarim valla ...), romlu babà tatlisi, icleri ancuezli kayinvalide elinden cikma bir cesit mayali hamur olan panzerottiler, erikli nohut yemeginin suyuna ekmek banmalar filan yorunca insani, sizin en saglikli icecek sandiginiz bir bardak suyun kalorisi o kadar yuksek ki, inanin sasarsiniz..

Bu arada harika dogru bilgiler veriyorum, 20 yas genc, 20 santim daha uzun olsaydim, mutlaka beslenme ile ilgili konusan bir manken olurdum gibime geliyor!..

İste su oyle yarayinca, benim gibi pek tartilmayan biri bile, Trussardi marka ev pantolonunun beli dar gelmeye baslayinca (kendisi 12 yillik, cok sevilen bir pantolon oldugundan saygiyla anilmaktadir) anliyor ki, “hinci n’olcek” sorusu cok yakinda ve onlem almak en iyisi..

Simdi biraz ciddi olayim ve sizin ev pantolonunuzun beli de dar geliyorsa, ne yapacaksiniz yazayim..

Oncelikle bu asamaya gelmemeye calismak, en dogru yaklasim. Yani kilo verene kadar saglikli beslenme kurallari uygulayip, bu yaklasimi fiziksel aktiviteyle desteklemek, kilo verir vermez de, eski aliskanliklara ve beslenme bicimine donmek sizi sadece yorar. Verdiginiz kilolari hem de fazlasiyla alma hiziniza kendiniz bile sasarsiniz..

Yani diyet, aslinda kilo verene kadar uygulanan, zar zor, oflaya poflaya yapilan sonra biraz kilo verir vermez terkedilen bir program degil, bir yasam bicimidir. Daha once de yazmistim. “Diyet”, yunancada dogru yasama kurallari anlamina gelir.

O nedenle arzu ettiginiz kiloya ulastiginizda, daha fazla zayiflamak istemiyorsaniz, yediginiz miktarlari cok az artiracak ve daha once yaptigimizin aksine, tartinizi koydugunuz yerden bulup cikartacaksiniz. Hergun tartilmak yok, her hafta tartilmak ta yok.. 15 gunde 1 tartilacaksiniz ve kilo vermeye devam ediyorsaniz, yine yediginiz miktarlari cok azar azar artiracaksiniz.. eger 500 gramin uzerinde kilo aldiysaniz, o zaman duracak, “ne yapiyorum acaba?” diye kendinize soracaksiniz?


-yag miktarini mi artirdiniz?

Sadece yemek pisirirken degil, sectiginiz etin, sutun ve peynirin de yag miktarlarini akliniza getirin..

-sekerli besinlere olan ilginiz geri mi dondu?

Kendinize sorun, ne kadar tatli, hangi cins tatli ve ne zamanlar tatli yiyorsunuz? Yasaminizda varolan bosluklar, cikolata ile dolmuyor.. elbetteki yiyin, ama her tatliyi her zaman yemeyin ve porsiyonlari abartmayin..

-fazla ve bos kalorili karbonhidratlar mi aliyorsunuz?

Biskuvi, kek, borek, cips derken, ekmegin basi, boregin son dilimi, dogun gunu pastasi atilmasin, yeni bir chees cake tarifi filan derken, tartilar yeniden tasiyamaz olmasin sizi..?

-gunde 3 ana ogun, en az iki ara ogun yapmaniz gerektigini unuttunuz mu?

Unutmayin, siz ac kaldikca, metabolizmaniz kendini emniyete almak icin kalorileri harcamak konusunda iyice cimrilesir.. 5 hatta 6 ogun, ama olculu yiyeceksiniz.. Yasak besin yok ama bazi besinler her ogun (sebze, meyve), bazilari hergun (ekmek, yogurt, sut gibi), bazilari haftada iki kez (balik, tavuk, yumurta, baklagiller), bazilari haftada 1-2 kez (kirmizi et), bazilari arada bir (dondurma, baklava, kalbura basma, ic pilav, icli kofte vs), bazilari 40 yilda bir yenecek (kizartmalar ornegin..)

-kahvalti etmiyor musunuz?

Sonraki ogunlere fazla ac ulasip, cok asiri mi yiyorsunuz?

-ara ogunlerde fazla kalorili yiyecekler mi tuketiyorsunuz?

Kek, borek, cerez, kurabiye bazen yiyeceksiniz ama hergun ve her ara ogunde degil.. Hele oglen yemegi yemeden kabul gunune gitme adeti var ya, sizi mahvediyor.. ikna edin grubunuzu 1 tatli, bir tuzlu ya da bir biber dolmasi, bir dilim borek ama aksam yemeginde sadece corba, ve 4 kasik sebze yemegi yenecek..

-su icmiyor musunuz?

Ve herseyden onemlisi

YETERINCE HAREKET ETMIYOR MUSUNUZ?

Hareket etme aliskanliginizi sakin kaybetmeyin.. Her firsatta hareket edin ve kalori yakmanin, almaktan daha zor oldugunu unutmayin..

Ve yine , aldiginiz kalori harcadiginizdan fazla oldugunda, verdiginiz kilolari geri almanizin kacinilmaz oldugunu da unutmayin..

Ustelik ilerleyen yasla birlikte bazal metabolizma hiziniz yavaslar ve, duzenli ve dogru bir sekilde beslenseniz bile, her yil biraz kilo alirsiniz..

O nedenle bilgili ve bilincli bireyler olarak, sizlerle birlikte yasayanlari da dusunerek, saglikli beslenme aliskanliklarini bir sure icin degil, hayat boyu kalmak uzere edinmek en dogru davranis bicimidir..

(bu konuya devam edecegim..)
............................................................................................
Bu arada beni merak etmissiniz.. Tesekkur ederim.. Yorgunluklar cok yogun bir is temposu ile birlikte uzerime yigilinca, biraz keyfim kacti ama, hersey yolunda.. hepinize tesekkurler..

Bu arada beni Roma’da gorup gulumsedigini dusunen sevgili arkadasima diyorum ki, indirim ilk gununde gorulebilecegim tek yer prada magazasinin kapisindaki kuyruk olabilirdi ama ne yazik ki nobetciydim hastanede..

Kilo koruma konusuna ara vermeden devam edecegim..
Bu aksam, 40 yilda birler faslinda turk restoranina gidiyorum is yerinden arkadaslarla birlikte.. Yani su icecegim ve yarayacak ama afiyetle...

14 temmuz 2009'Roma

1 Temmuz 2009 Çarşamba

RAMAZAN AYINDA SAGLIKLI BESLENMEK ICIN...

Cocuklugumun ramazanlarini nasil buyuk bir mutlulukla animsiyorum.. Yasanirdi, hissedilirdi ramazan.. Sahura kalkilirdi bizim evde..Davulcu gelirdi, maniler soylerdi, saat filan kurulmazdi onun icin.. Biz de heveslenirdik oruc tutmaya.. Ben zayifliktan kopacak bir cocuktum ama hevesim kirilmazdi yine de ve "fincan orucu" tutardim. Yani ya oglen yemegine kadar ya da ogunler arasinda birsey yemeyerek.. Ama arife gunu, kurtlar kuslar bile oruc tutardi ya, dayanirdik biz de..
.
Top atilacagina yakin, mahallenin butun cocuklari nobette olur, ilk mujdeyi veren bayagi bir gururlanir, bazen yanlis alarmlar ile birkac mahallelinin orucunu erken acmasina sebep olunur, pide kuyruklarinda beklenir, evden eve tabaklar yollanir, ertesi gun o tabaklar dolu olarak geri gelir, ilan etmeden, ortalara dokmeden ihtiyaci olanlara erzak yardimlari yapilir, dostlar iftara davet edilirdi.
.
Gece kusu olacaginin isaretlerini daha cocukken veren benim icin, sahura kalkmak cok eglenceliydi. Hele evde bizim oralarda bulunmayan otlu Van peyniri ve kavut varsa, bayram ederdim.. Ketemiz hic eksik olmazdi.. Erzincan usulu peksimetimiz de..(kavutun ne oldugunu bilmiyorum su anda ama tereyagi ile helva gibi pisirilen bir cesit undu).
.
Ramazan bolluktu, bereketti, paylasmakti.. Anlamakti..
.
Simdi de oyle.. Ama ne ramazan davulcusu var, ne sahur ne de bayram buralarda..
.
Neyse..
.
Ramazan aylarinda nasil bir beslenme programi uygulamamiz gerekiyor..? Ustelik gunlerin cok uzun oldugu bu yaz aylarinda, hem dengeli beslenmek, sagligimizi korumak ve kilo almamak icin neler yapmaliyiz..?
.
Benim onerdigim beslenme programinin 3 ana ve 2 - 3 ara ogunden olustugunu artik biliyorsunuz.. Ramazan ayinda da, almaniz gereken besinleri tek ogunde sinirlamamaya dikkat etmek, dogru bir yaklasim olacaktir.
.

Butun gun ac durduktan sonra, tek bir ogunde asiri derecede besin almak, cok fazla ve cok degisik besini ayni anda tuketmek, kendini reklam filmlerinin acimasiz ve neredeyse arsizca hatta gorgusuzce hazirlanmis izlenimi veren iftar sofralarina benzer sofralari kurmaya mecbur hissetmek, hem bedeniniz hem de ruhunuz acisindan sizi yorar.
.
Ben her ramazan ayinda, televizyondaki reklamlara bakip, evine goturebildigi tek fazladan posetin icinde bir kac cesit “iftariyelik” olan, sofrasina ramazanin bereketi olarak cesitlilik katmaya calisan ama ibadetini kendini yemege bogarak odullendirmeyen insanlari dusunurum hep.. Ve dusunurum, o muhtesem sofralari televizyonda seyredip, onundeki tek tabak yemege yine de sukrederek uzanan kasiklari..
.

Sahur, ozellikle yaza denk gelen ramazan aylarinin atlanmamasi gereken ogunudur. Mumkun oldugu kadar imsaka yakin uyanmak, sizi gun boyunca tok ve enerjik tutacak bir kahvalti yapmak, bol miktarda su icmek en dogru yaklasimdir. Kahvaltida yenen besinler ayni olmakla birlikte, miktarlar biraz artirilabilir. Yani hergun farkli secilmis, iki dilim ekmek, peynir, zeytin, domates, salatalik, roka, 1 tatli kasigi bal veya recel, haftada iki gun yumurta seklinde onerdigim temel kahvalti bicimi ramazan ayinda sahur icin uygundur.
İsterseniz 2 dilim borek, 1 meyve veya 2 yumurtali menemen ve 1 dilim ekmek, gibi secimler de yapabilirsiniz.
.
Arzuya gore, bulgur pilavi, komposto, biraz sebzeli veya etli yemek te yenebilir ama ben en dogru secimin kahvalti oldugu dusuncesindeyim. Mumkun oldugu kadar cok su, cay veya ayran ya da cok sekerli olmayan komposto icilerek, su acigi da kapatilabilir.
.
Gece yemek yiyerek yatma konusunda hic hemfikir degilim. Zor oldugunu, ozellikle sabah ise gitmesi gerekenlerin uykusunun bolundugunu, tekrar uykuya dalma zorluklarini anliyorum ama sahura, mumkun oldugu kadar imsaka yakin saatlerde uyanmanin dogru beslenme acisindan onemini tekrarlamak istiyorum.
.
Iftar yemeginde elbette sofranizda ramazanin bollugunu ve bereketini yasamak, dostlarinizla, ailenizle bunu paylasmak istersiniz.. Ama lutfen abartmayin..
Iftar sofranizda bulunsa bile, peynir, zeytin, sucuk, bal gibi besinleri cok fazla olmayan miktarda tuketin. Hatta sadece tadina bakmakla yetinin.

Iftarinizi actiktan sonra, cok kaynar olmayan bir kase corba icmek midenizi rahatlatir. Mumkun oldugu kadar sade, cok yag eklenmemis, kremasiz corbalar secmeniz, sagliginiz acisindan daha uygundur.
.

Yemeginizi yavas yavas yemege ozen gosterin. Bunu hem midenizi yormamak, hem de doygunluk merkezinin ihtiyaci olan zamani tanimak acisindan yapin.
.
Yemekler arasinda biraz zaman birakin. Sofranizda her aksam hersey olmasin. Siraya koyun. Bazi aksamlar corba, sebze yemegi, borek ve komposto, bazi aksamlar corba, pilav ,etli bir yemek, salata, bazi aksamlar corba, dolma ve cacik ya da bazen karniyarik, pilav, cacik veya salata gibi.

Bazen de, guzel bir patates salatasi, firinda yumurtali-peynirli-maydanozlu ekmekle hazirlanmis kahvalti turu bir iftar da olabilir.
.
Ama her aksam hem pilav, hem borek, hem dolma yerseniz, hem sindirim sisteminize gereksiz yere yuklenmis, hem de kilo almaya zemin hazirlamis olursunuz. Porsiyonlarinizi her zamankinden daha buyuk tutmayin..

.
Yemeginizin yaninda, salata, cacik veya komposto yemegi ihmal etmeyin..
.
Tatliniz varsa, hemen yemegin uzerine degil, biraz ara verdikten sonra yiyin (komposto veya hosaf hem meyve hem tatli yerine gecer unutmayin, kalori acisindan hosafi degil, taze meyvelerle yapilmis cok tatli olmayan bir kompostoyu tercih edin). Cok agir, cok tereyagli tatlilar yerine meyveli dondurma veya sutlu tatlilari secmeye ozen gosterin.
.

Yemekle beraber, cay icmemeye calisin. Cayi yemekten enaz iki saat sonra tuketin. Boylece basta demir olmak uzere, bircok onemli maddenin emilimini olumsuz yonde etkilememis olursunuz.
.
Cayin yaninda, dilerseniz kucuk bir avuc kuru yemis, veya incecik bir dilim evde yapilmis kek veya bir minik kurabiye yiyebilirsiniz. Bu konuda kendi kendinizi kontrol edin. Aksam yemeginde ne yediginizi, ne kadar yediginizi ne kadar yagli yediginizi dusunun ve o bir dilim keki yemege ya da yememege kendiniz karar verin.
.

Gece yatmadan once yarim fincan sut icebilir veya bir meyve yiyebilirsiniz.
.
Ramazan ayinda aldiginiz kalori miktarinin biraz artmasi beklenir birseydir ama siz yine de kendinizi kontrol edin.
.
Ramazan ayinin, baska hicbir dinde bulunmayan o derin anlamini iyice dusunun ve doyurulmasi gereken acligin ne oldugunu elinizi uzattiginiz her besinde birkez daha hatirlayin..
.
.
30 Haziran 2009'Roma
.
P.S: bu sarki seciminin konuyla ne alakasi var diye sorarsiniz belki.. Hicbir alakasi yok.. ben sevdigim icin.. Benim icin..