Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

27 Mayıs 2009 Çarşamba

SIZIN OYKUNUZ NE RENK...?

Kimi baskalarinin oykulerini okur, kimi kendi oykusunu yazar ..

Yazmakla kalmaz, kagida kenar susleri de yapar.. Rengarenk mine cicekleri, bulutlarin arkasindan gulumseyen bir gunes, daglarin arasindan ellerinize dogru akan incecik bir derenin uzerinde bir tahta kopru , martilar, kelebekler... Ne isterse onu cizer..


Funda kendi oykusunu yazdi bir sure once..

Artik rengarenk resimler ciziyor kendi oykusune..

Kimbilir hala burada yaptiklarimizin, gecerliligi kanitlanmis ve yenilenmis bir beslenme modelini hayatimiza gecirme cabasi degil de, zayiflama amacli diyet vermek oldugunu sananlar varsa, belki bu kez anlarlar..

Italyan'lar " hic kimse duymak istemeyenler kadar sagir olamaz" derler..
Dogrudur..
Funda'ya kulak verin.. Sinifin en yaramazi ama en caliskani ayni zamanda..

diyor ki..

"Ben Funda,
.
Hani şu 1 ay önce yıllardır göremediği 70' lerin altına ulaşan..
.
Şubat ayının ortalarında 80 lere yaklaşmış haldeyken Mehtapla birlikte uyanan , en çok da kendine ve yarattığı mucizeye şaşıran, artık mutlu bir kadın olan ben…
.
Kilo vermeye başladığım günlerde bunu yaptığımı kimseye söylememiştim .
.
Mehtap’ın da önerisiyle onların bunu anlamasını istemiştim.
.

Çok güzel bir şekilde anlamışlardı da..

Ne kadar çok” aferin sana” almıştım o günlerde..Hatta bunu duymak yemek yemekten daha eğlenceli hale gelmeye başlamıştı .. Sonra da insanlarda bir telaş başladı, “aman bıraktığın gibi almayasın verdiklerini”, “dikkat ediyosun değil mi?, ac mi duruyorsun “ gibi , sorular, sorular…
.
Bense sadece gülümsüyorum şimdi bu sorulara, çünkü bir daha asla o kiloda olmayacağımı çok iyi biliyorum.. İşin sırrını öğrendim ben.. Bu dengeyi kazandım buna inanıyorum.. Ve hiç korkmuyorum aslında..
.
Diyorum ki, o kadar kiloyu verebildiysen eğer, korumayı da halledebilirsin sen..
.


Öyle de yapıyorum sanırım…Hatta hala kilo verdiğimi hissediyorum..Birileri dur der nasılsa durmam gereken yerde..

.

Normal bir sekilde evimde ne yemek pisiyorsa onu yiyorum.. Hicbir sey yasak degil.. Biri davet eder diye korkmuyorum.. ne zaman istersem misafir cagiriyorum..
.
Herseyi yiyorum ama kontrollu yiyorum..
Yaramazlık genlerimde olduğu için, ufak yaramazlıklar yapıyorum yine, ama bunun öğle saatlerinde olmasına dikkat ediyorum. Akşam da bunu telafi edebilmek ve huzurla uyumak için akşam yemeğinde hafif şeyler yemeği tercih ediyorum..

.
Çukulata mı yedim, akşam ekmeği unutuyorum o zaman, ama yemeğimi mutlaka yiyorum..En güzeliyse kaçamak yaparken, hiç suçluluk duymuyorum artık..Çünkü el mi yaman ben mi yaman çok iyi biliyorum.
.

Ben istersem her şeyi değiştirebilirim, en çok da bu düşünceyi seviyorum..

O aylarda kazandığım besinleri çeşitlendirme alışkanlığım hala sürüyor. Ekmeği bile bir gün çavdar, bir gün kepek, bir gün tam buğday şeklinde değiştiriyorum hala.. Fırıncı amaca”bu kadına ekmek sevdiremedik” diye düşünüyordur belki ama olsun..Ben bu alışkanlığımı seviyorum…




Sonra kazandığım en güzel alışkanlıktan biri de akşam 19 dan sonra hiçbişey yememek oldu.
.

Gece atıştırmalarını eskiden hiç kaçırmayan bana gece vakitlerinde bişeyler yemek bile zor gelir oldu şimdilerde.. Gece hafif uyumak ne güzelmiş aslında, bunu daha önce neden denememişim ki ben…

.

Yürümeye devam ediyorum eskisi gibi.. Hatta kapıya gelen sütçüye bile rica ettim” yukarıya çıkma lütfen zile bas, ben aşağıya iniyim “ dedim. Maksat merdiven inip çıkma fırsatını kaçırmamak. Anladınız siz bunu zaten J

Oğlumla basamağa inip çıkma oyunu icat ettik sonra, basamağa iniyoruz , çıkıyoruz. Bunu yaparken de çok eğleniyoruz biz..
.
Yazlık dolap düzenleme hikayemi de anlatmalıyım mutlaka. Aslında biraz hayal kırıklığıydı yaşadığım .. Çünkü , geçen yıl giydiğim bir sürü kıyafeti 44 beden giyen birilerine vermek zorunda kaldım.. Dolap da benim gibi hafifledi haliyle… Daha küçük, daha dar, daha ince giyisiler, daha mı az yer kaplıyormuş ne..
.
Biraz da renk geldi sonra dolabın içine. Siyahlara bürünmüş dolaba da bahar geldi anlayacağınız…Bu bahar bize çok iyi geldi…
.



Mehtap arasıra hala soruyor bana,” iyi misin, kendini bırakmıyorsun değil mi” diye..Hala beni düşündüğünü biliyorum, hala yazdıklarıyla bana çok iyi geldiğini biliyorum. Ama artık onunla zayıflama hakkında konuşmadığımıza, o konunun bıraktığı boşluğun yerine daha konuşucak birsürü şeyin olduğuna da seviniyorum..

.

Mesela, şu peeling reçetesini verse şimdi bana.. Ben saçlarımı yine dayanamayıp kestirdiğimi söylesem.. Hatta ondan yeni bir saç rengi önerisi alsam.. Olmadı, sıcaklar seni de bunaltmasın, bak ben yeni bir limonata tarifi denedim, sen de dene, hatta içine bir parça taze nane at, çok yakışıyor desem..
.

Kadınca meselerden konuşsak mesela…
Kaybedilen kiloların ve kiloları konuşmanın boşluğu öyle güzel doluyor ki aslında..

.
Denemelisiniz derim mutlaka…"

.

diyor Funda.. Bilmem baska birsey eklemeye gerek var mi?


Kopya cekmek serbest.. Kendi hikayenizi hangi renk kalemle yazmak istediginizse, sadece sizin seciminiz..

.
Ya da oturun, "dayanamadim, kacamak yaptim, canim istemedi, ben yoruldum" oykuleri yazin..
.
Resimlerini de cizin hatta..

.
O da sadece sizin seciminiz..

.
Sadece sizin...
.
27 Mayis 2009'Roma

30 yorum:

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Burada gozunuze daha cabuk carpar diye yaziyorum, ADA ile ilgili hicbir mesaj almadim..

Selhan dedi ki...

Mehtap Hanim,

Funda'nin yazidiklarini okudugumda ne kadar guzel ama ben o gunleri bu yil goremeyecegim diye dusunmustum... Simdi... Henuz gitmek istedigim yerde degilim, ama oraya nasil gidebilecegimi, daha da onemlisi gidebilecegimi biliyorum. Yari yol bitti, simdi sira yolun geri kalaninda... Ben ve esim size cok tesekkur ediyoruz.

Sevgi ile kalin...

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

sevgili Selhan, Funda'ya da soylemistim basladiginda. bunu basaran 1 tek kisi varsa bu dunyada, siz de basarabilirsiniz..

Tijen dedi ki...

Ah Mehtap,
Kalp kalbe karşıdır derler. Dün "acaba öykülerimizi yazsak morali bozuk olan arkadaşları motive edebilir miyiz" diye düşünmüştüm ki sen Funda'nın mektubunu yayınlamışsın. (Funda'cığım ne güzel yazmışsın yine, ellerin dert görmesin! Bedenin de aynada hep güzel görünsün gözüne. Kalbinin güzelliği hep yüzüne yansısın.)
*
Bazı arkadaşlarımız diyorlar ki "sanki bu gruptaki çoğu kişinin 3-5 kilo fazlası var gibi, ama benim daha çok vermem lazım". Gerçekten ben de bazen 3 kilo daha versem ideal kiloma ulaşacağım diyen yorumları görünce kızıyorum. Şuna bak, 3 kilo da bir şey mi sen gel de 20 kiloyu ver diyorum. Ama ona değil kendime kızıyorum. Neden bu kadar bıraktım kendimi, neden bu kadar hantallaştım, neden hayattan bu kadar uzaklaştım diye. Ama her inişin bir çıkışı vardır. Benim için de, bu gruptaki herkes için de bir çıkış dönemi bu, hafifleme, dinçleşme, zindeleşme, sağlığa uzanma... İki gündür yapılacaklar listeme "karın çekme" eylemini de ekledim. Bir anda farkettim ki ben otururken, ayakta, mutfakta iş yaparken karnımı salıyorum hep. Şimdi sadece aynaya bakarken değil, yürürken, yazarken, yemek yerken bile karnımı bırakmıyorum -aklıma geldikçe tabii. Böyle böyle sıklaşacak ve alışkanlık haline gelecek, eminim. Bunun gibi ne çok belirtiyle itiraf ediyoruz boşvermişliğimizi. Oysa bir şey için emek vermek ne güzel. Çabalamak, ter dökmek. Ve sonra alınan sonuç öyle güzel ki. Bir günde sonuç almayacağız elbet. Yok ki öyle bir şey. Bu beden bizim. O kiloları bir günde almadık ki. Bir günde gitmeyecekleri ortada. Yavaş yavaş, zaman içinde herşey yoluna girecek.
Mehtap'cığım sen antrenörler gibisin. Atlet koşar koşar, yorulur, hadi bir tur daha, bu son der antrenör. Son gücüyle o turu da koşar atlet, sonra haydi bir tur daha, bir tur daha, bırakmak yok. Ve gün gelip yarışa çıktığında, bırakmayı düşündüğü her an antrenörünün sesi gelir kulağına, hadi br tur daha. Ve yarışı önde bitirir. Bizler de son turun hangisi olduğunu çok iyi biliyoruz ve bu turları kendimizi iyi hissederek atıyoruz. Bundan güzeli var mı? Sorumluluğu kapsüllere, yağlara, masajlara, pasif jimnastik aletlerine bırakmıyoruz. Herşeyiyle üstleniyoruz. Yemek seçimlerini de kendimiz yapıyoruz. Çünkü bu bizim bedenimiz, bizim hayatımız.
*
Neyse arkadaşlar, diyeceğim o ki, herkesin 3 kilosu yok verecek. Hepimizin yolu, yolculuğu farklı uzunluklarda, ancak sonuna kadar birbirimize destek olmaya devam edeceğiz hiç merak etmeyin! Morali bozulan, vazgeçmeye hazır olan yazsın buraya. Mehtap zaten herkese her anlamda destek oluyor. Onun vakti olmadığında da bizler yolda kalmanıza yardımcı oluruz. Değil mi Mehtap?

Delfina ; dedi ki...

Zaten hepimiz bu güzel kadının ilk mektubu sayesinde harekete geçmemiş miydik...

Bu mektubu ile, burada olmaktan bir kez daha gurur duymamızı sağladı...

Önce sevgili mehtap sana,sonra sevgili funda'ya sonsuz teşekkürler...

Özlem Mertler dedi ki...

Öykünün güzeli yaşanmışlığın güzelinden türüyor. Funda Ve Mehtap bize bir kez daha bunu hatırlattı.

Ne de güzel oldu.
Herkese enerji dolu selamlar:)

nilayy dedi ki...

merhaba mehtap hanım..ben nilayy..suan ıtıbarıyle butun yazılarınız dıkkatle okumus bulunuyorum..allah sızden razı olsun,e mi..ne kadar faydalı,ne kadar ıyı bırsey yapmışsınız boyle sız..harıkasınız..ben de ortalama 100 kılo olan ve mutsuz bır bayanım..sınıfa kaydolmak ıcın artık cok gec,kayıtlar kapanmıs ama tabıı burdan sızı ve arkadasları takıp etmek serbest,yanlıs anlamadıysam eger..sızden rıcam,bana da degerlı vaktınızden bır parcacık ayırabılmenız..ben de artık bu yıl bu kılolar ıle vedalasıp,zayı bır kadın olma yolunda cabalamak ıstıyorum,suan ınanın herseyden cok bunu ıstıyorum..maıl atmak yerıne,burada acık yorum seklınde yazmam umarım yanlıs degıldır..suan yaptıgım cok da sıkı olmayan dıyetı yazsam ,bana hatalarımı ve nelerı degıstırmem gerektıgını yazabılır mısınız acaba..lıstelerınızı okudum ama maalesef calıstıgım ıcın ve ortamım, yesıl corba vs. tasımaya uygun olmadıgı ıcın,uzulerek lıstenıze tam olarak baglı kalamayacagımı soylemek ısterım..bunun yerıne ben,ortalama yedıklerımı- lıstemı yazayım sıze..lutfen bana bır yanıt verınız..sıze mınnettar olan bunca ınsan arasında artık ben de olmak ıstıyorum ve hersabah ılk ıs hemen sızı okuyacagım..
sabah: 1bardak ılık elma sırkelı su..kare tost ekmegıne kasarlı ınce tost..sekersız cay..
ara: kayısı yada salatalık yada domates yada beyaz leblebı..
oglen : 1 sımıt 1 ayran yada ketcapsız mayonezsız 1 burger yada yarım porsıyon kofte-1 dılım ekmek vs..
ara: salatalık- meyve yada kuru kayısı ve turevlerı..
aksam : evde pısen yemekten bır normal porsıyon ,yogurt,salata..az makarna yada pılav..
gun ıcınde sekersız cay,2 lıtre su..
kacamaklarım : aksamları bazen 1 cornet dondurma yada bı parca tatlı yada gun ıcınde 50 gram kadar bıtter cukulata ..
haftada 1 gece bıra ıcıyorum bır de yanlıslarım arasında..
genel olarak sıze yedıklerımı yazdım..bu arada olabıldıgınce hareketlı olmaya,,vakıt buldukca yuruyus yapmaya calısıyorum..
bana zaman ayırırsanız mınnettar olacagım..benı anladıgınızı bılıyor ve kucak dolusu sevgılerımı,saygılarımı yolluyorum sıze trakya dan..

Halime dedi ki...

Mehtap Hanım;
Bu başarı öyküsü çok güze.Çok motive edici yorulanlar için.Benimde dün canım sıkkındı çikolata yemek istedim ama önce kiraz yedim acaba kan şekerim düştü de ondan mı şekerli birşyler istiyorum dedim.Yok hala çikolata yemek istiyorum.Dediğiniz kadar yedim.Az da olsa yetinmek çok güzel,hatta yediğim diper çikolatalardan daha çok tat aldım.

Bende Funda gibi öykümü yazacağım.şimdilik sadece yediklerimi sporumu ve ne kadar su içtiğimi yazıyorum :D.Kendimi kontrol ediyorum böyle olunca.Sebze bkliyat ve et dengemi kuruyorum.

Romaya İstnbuldan sıcacık sevgiler...

Belgin dedi ki...

Mehtapcim, bana da insallah bir gün bu sayfada kendi öykümü okumak nasip olur. Arkamda senin gibi bir insan olduktan sonra, basaracagimi biliyorum:) Ben öykümü yazarken gökkusaginin bütün renklerini kullanmayi düsünüyorum:))
Kucak dolusu sevgiler:))

Sevil Şahin dedi ki...

mehtapcım ben bu sınıfın yaramaz ve tembel bir üyesiyim :( hafta sonu biraz ipin ucu kaçtı
ama ben pazartesi tekrar döndüm ve hala devam ediyorum bende başaracagım eminim buna evet dındurma cok canım cekiyor yiyorum ama bişr tadımlık hafta sonu cok yedim :((
ama inancım var inan en önemlisi demi

ebruli dedi ki...

Merhaba :)Sessiz takipçilerinizdendim.Bedenen ve ruhen iyi geldiniz bana :)Gerek tarifler gerek yönlendirmelerinizle,alternatif sunularınızla 1 ayda 5 kiloyu tüketmiş bulunuyorum ve çokkk mutluyum :) Devam diyorum.Eskisi gibi canım abur cubur çekmiyor,tatlı çekmiyor düzenli beslenmeye alıştı bünyem.Önce beynim alıştı sanırım.Bunu bünyeme öğretti sonra.Bana da kabullenmek kaldı :)Çok teşekkürler..İzlemedeyim ..

daimamutfak dedi ki...

Sevgili mehtap hanım.Fundanın öyküsünü bir çırpıda okudum.
ne güzel anlatmış yaşadıklarını..
Sizin motivasyonunuz çok önemli ama kişininde istemesi lazım.Fundada ikiside var.
ben dün başladım.çok çalışmam lazım çokk

Demli Hayat dedi ki...

Mehtap Hanım,
Nasılsınız?

Mesaj atamıyorum ama arada bir uğruyor ve diğer bloglardan neler başardığınızı görüyorum...

Tebrikler....

Adsız dedi ki...

sevgili Mehtap,
demistim ben size dun sonuç pozitif olacak diye. yas 33, boy 1.65, 3 hafta onceki baslangiç kilom 81 ve bu sabah 77.5. tekrar 7 ile baslayan rakamlari gorebilmek çoook guzel.size ve diger destek olan herkese ne kadar tesekkur etsem az. hatta bu sabah bu guzel haberin uzerine en son aralik 2008 de giydigim bi etegimi hatirladim ve simdi ustumde, super rahat hissediyorum kendimi.
hadi bakalim, merhaba 4. hafta!!!
Kocaman opucukler, kucak dolusu sevgiler!
Merciiiiii Mehtap!
Sultan

Terazi dedi ki...

Ben ki duygularımı kolay ifade ettiğimi düşünürdüm ama ne yazsam, nasıl yazsam da içimdeki coşku, sevinç, mutluluk, minnet en doğru şekilde size ulaşsa diye yazmayı erteleyip durdum..

Sizi hayranlıkla takip ediyorum; bilgisayarımı açtığımda ilk ziyaret ettiğim adressiniz.. Yorumlar ile beraber tekrar tekrar okuduğum yazılarınızın bana kattıklarını bir bilseniz... İnanın iş, ev, ilişkiler, sorumlulukların boğuculuğu arasında nefes alıp, "devam" dediğim yer burası...

Her akşam yatarken suçlulukla yatağa girmek ve "bugün de olmadı ama inşallah yarın başlıyorum" masalıyla, huzursuzca ama çook kararlı(!) uyumak...
Sabah olduğunda gece kendinize verdiğiniz bilmem kaç bininci sözün dayanılmaz ağırlığı ve moral çöküntüsü içinde bazen daha o "dakika:bir-gol:1" durumuyla kahvaltıda veya sabah kahvesinde veya tüm gün dayanıp akşam yemeğinden sonra içilen çayın yanında ikram edilen tatlı, pasta, kuruyemişler karşısında "n'apayım.. bugün çok yoruldum, tek keyfim bu, aman yarın başlarım" ile ŞUURSUZCA silip süpürdükten sonra kendine gelmek ve kalakalmak...
Bu kısırdöngü içinde yıllar ve yıllar kalmanın ıstırabını, yaşamayan bilemez.. Bu -kendi adıma söylüyorum- bir bağımlılık! Resmen tedavi edilmesi gereken bir hastalık! Her bağımlılık tedavisinde olduğu gibi önce kişinin kendi istek ve kararlılığı, sonrasında doğru tedavi gerekliydi kurtuluş için..

Bizler istekli ve kararlı öğrenciler, sizin doğru yerinde uygulamalarınız ve desteğinizle bugün çok mesafe katettik.. Kelimeler kifayetsiz kalıyor bu karşılıksız emeğinize duyduğumuz minneti anlatmaya...
Sağolun, varolun...
3. haftamdayım ama sizin programınıza başlamadan evvel şehir dışında bir merkezde 1 haftalık detoks ve arınma programına katılmıştım. Tartılmak için pazartesini bekliyorum ama açıkçası sayılarla çok işim yok artık.. Çünkü benim öncelikle istediğim kendimi iyi ve sağlıklı hissetmek ve ben şimdiden kendimi müthiş hissediyorum.

Yolum çok uzun ve ben bir daha bu yollara geri dönmeyeceğim! Bu sürecin keyfini çıkartmak ve böylece ilerlemek istiyorum.
Acele etmek yok! Stres yok!

Sevgilerimle

TuBiKKo dedi ki...

blogumun başlığı için ne zamandır aradığım renkli kalemler için o kadar uygundu ki bu yazının en üstündeki resim.Affınıza sığınarak (kaynağını bilmediğim için belirtemedim) kullandım blogumda.Pek de hoşuma gitti.Kendimizi yenilerken bize dahil olan herşeyi yenilemek güzel birşey. :) çok mutlu oldum :)))

Adsız dedi ki...

mehtap hanım şimdi geçmiş günlerime baktığımda gerçekten beslenmediğimi anlıyor ve geçen zamana üzülüyorum çalışmaya başladıktan sonra 3 yılda en az 14 kilo aldım yediklerime hiç dikkat etmedim sadece keyif için sürekli vücuduma gereksiz besinler alıyordum sağlıklı beslenmiyordum. Şimdi sağlıklı beslenmenin 5.haftasında biri olarak mutluyum. Arada küçük kaçamaklarım olsada en azından o gün veya ertesi gün toparlamaya çalışıyorum. Eskiye göre iyi bir yerdeyim ama sağlıklı beslenme anlamında ilerlemem ve öğrenmeye devam etmem şart. Size ve çok değerli sınıfıma teşekkür ediyorum ve iyiki sizi bulmuşum iyiki varsınız Sevgiler Güzel sınıfım güzel insanları ve güzel öğretmenim....

Brajeshwari dedi ki...

dietinle zayiflamamis biri olarak, bende kilo aliminin psikolojik nedenlerini ve olumlamalarini yazmak istiyorum ama... :( :)

bir demet feslegen dedi ki...

Funda'nın ve Bahar'ın öyküleri gerçekten çok güzel ve rengi de gökkuşağı bence..
Mimarı da siz..
Bir bakalım demiştiniz ya hani, ona yazdığım cevap yorumunu okudunuz mu yoksa gözünüzden mi kaçtı..
Sevgiler

hilal dedi ki...

sevgili Mehtap, bu gün uzun zamandır giyemediğim bir pantalonumun içine girebildim ve çok mutlu oldum,her şey yolunda sanırım:)hedeflediğim kiloya çok az kaldı,çok sağol ayrıca işimin kilo vermekle bitmeyeceğini de biliyorum,kilo korumak, en önemlisi sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak çok önemli,sayende bunu da başaracağım....sevgiler:)

Ferat dedi ki...

Merhaba Mehtap hanim,

Size cok cok tesekkurler. Esim sizin sinifinizda programa basladiginda acikcasi pek umutlu degildim. Selhan ucuncu haftaya geldiginde bir baktim ben 2.5 kilo vermisim. Yani sizin diyetinizin dolayli etkisi ile bende zayiflamaya baslayinca ve yedigimiz yemeklerin guzelligi yuzunden bende baslamaya karar verdim. Belki ucuncu haftadan baslamis gibi oldum ama ilk haftalarda da diyetinizden dolayli etkilendigim icin bastan baslamadim. Sinifin altinci haftasinda tartildim ve toplam 7 kilo verdigimi gormenin ne kadar buyuk bir mutluluk oldugunu anlatamam. Aslinda benim esas etkilendigim sey kilo verilirken eglenilmesi ve yemeklerden zevk alinmasi oncelikle. Ikinci olarak verilen kilonun sagligima direkt yansimasi. Kucuk tansiyonum 8.5-9'larda iken simdi 7.2'lerde. Daha oncede zayilayip kilo vermistim ama bu bambaska. Son olarak 5 sene onceki giysilerime rahatlikla girebilmek ve 10 yil onceki tisortlerimi rahatlikla ustume almak muthis bir duygu. Bugun uzun zamandir ilk defa 5 km kostum ve inanin dogru duzgun terlemedim bile. Bu liste devam edip gidiyor aslinda ama benim size son bir tesekkurum var. Kilo verdikten sonra insanlarin yahu sana ne oldu, genclesmissin, zayiflamissin, vs gibi laflar mukemmel bir duygu. Biz ailece zaten bol sebzeli bir diyete sahip oldugumuzdan cok severek diyetinize devam ettik. Dedigim gibi ben cok memnunum cunki eskiden uc ogun yerdim simdi gunde bes ogun yiyorum ve yediklerimden daha cok zevk aliyorum cunki devamli degistiriyor ve farkli damak tadlarina yoneliyoruz. Tekrardan kucak dolusu tesekkurler.

Gununuz hep aydin sevdikleriniz hep yaninizda olsun.

Sevgiyle kalin,

Ferat Sahin
Rochester, USA

Adsız dedi ki...

Yasemin ve Ada'dan günaydın Mehtap Hanım,
Bu aralar taşınma nedeniyle evimizde internet bağlantısı problemi olduğu için işten ve gecikmeli cevap yazabiliyorum hep, ilgisiz kaldığımı sanmayın sakın, teknik problem.
Ada hakkında kendisiyle yazmıştık, şimdi ben toparlayayım:
Ada'nın en sevdikleri çikolata ve dondurma. Et sevmiyor. Hayvanları çok sevdiği için hayvanın bütününü çağrıştıran yemekleri yemesi mümkün değil (yılbaşı hindili bir sofra, kutlamadan çok işkence onun için). O nedenle köfte hep kurtarıcı oldu benim için (küçükken köftenin içindekinin de et olduğunu öğrendiğinde yaşadığı hayal kırıklığını hiç unutmam). Sebze ayırt etmez. Enginardan kapuskaya her sebze yemeğini yer. Pilav-makarna-bulgur seviyor her çocuk gibi. Bu aralar 7.haftadan sonra biraz yorulmaya başladı gibi hissediyorum. Çocukların önüne heryerde inanılmaz miktarda junk food çıkıyor, çok kötü beslenen çoğunluk yaşıtları arasında bunlara devamlı hayır diyebilmek gerçekten bizim hayır dememizden daha zor, özellikle o yaşlardaki gruba aidiyet hissini hatırlarsak. Ben evde Ada ile beraber sağlıklı alternatifler yaratma konusunda hiç sıkıntı çekmiyorum, sizinle yazışmaya başladıktan sonra da zaten ikimiz de uygulamaya başladık. Bir de benim vermem gereken kilo Ada'dan daha azdı ve hemen etkisini gördüm tabii, Ada'nın da göbeği gitti ve herkes fark etti ama kendini benimle karşılaştırıp, bende hiç fark etmedi demeye başladı. İyi örnek olmaya çalışırken moralini bozmaktan korkuyorum şimdi de. Biraz psikolojik bir mail oldu :) ama işin ağırlıklı tarafı da psikolojik zaten değil mi? Her türlü diyetsel ve psikolojik önerinize açığım, şimdiden teşekkür ederiz. Sevgilerimizle,Yasemin-Ada

Adsız dedi ki...

dün yorum yazmıştım ama görünmüyor
Ü.A.A.

umut dedi ki...

sevgili mehtap hanim

sitenizi daha yenice kesfetmis olanlardanim ve acikcasi niye daha önceden bulamadigima ve ilk sinifla birlikte baslayamadigima hayiflandim dogrusu..
dün bütün sitedeki yazilari inceledikten sonra alisverise cikarak menümü hazirladim. cayimi hazirladim ve bu gün itibariyle 10kg luk maratonuma basladim:-)

ayrica, son yazinizdan sonra bende kendi hikayemi yazmaya karar verdim:-)

tesekkürler ve sevgiler

Şehnaz dedi ki...

Mehtap Hanım iyi akşamlar

Kardeşim Nur da sizin sessiz takipçilerinizdendi. Yazılarınızın dosyasını hafta hafta Nur’a da götürüyorum. Okuduktan sonra uygulama kararı verdi. Benden 1 hafta sonra başladı. 21 yaşında 1.68 boy ve başlangıç kilosu 94.5 3. haftasını bu sabah doldurdu ve geldiği nokta beni çok mutlu etti. Sonuç 87 idi 7.2 kilo gitmişti. Her sabah 1 saat 5.5 km hızlı tempo ile yürüyor ve dediklerinizin hiç dışına çıkmıyor aslında bu güzel haberi size Nur vermek isterdi ama evdeki internette sorun olduğu için ben yazıyorum.

Annem sizi tanımamasına rağmen size dua ediyor.

Gelelim bana bugün 5. haftaya başladım hiç fire vermeden aynen devam ediyorum haftanın sonunda bakalım benden daha kaç kilo gitmiş size bildireceğim.

İnanın kendimden çok kardeşimin sonuçları beni mutlu etti. Nur’u hiç bu kadar kararlı görmemiştim. Emeğinize ve yüreğinize sağlık tekrar tekrar teşekkürler.


Bu arada ben öykümü kırmızı renkli kalemle yazmak isterim dediğiniz gibi bana kırmızı gerçekten çok ama çoook yakışıyor :))

İzmir’den kucak dolusu sevgiler

Şehnaz

Adsız dedi ki...

Merhaba,
kaç gündür ben de öykümün rengini düşünüyordum ama bulamıyordum. Bu sabah yine cd playerdan yükselen "confessa" melodisiyle uyandığımda (bu arada sayenizde adriano celentano fanı oldum :) ) dedim ki kendi kendime neden bir renk olsun ki benim öyküm hepimizin öyküsü gökkuşağı gibi tüm renkleri içeriyor aslında. çoğumuz az yada çok kilo verebildik sizinle. ve vermeye de devam ediyoruz ve devam da edeceğiz :) hergün güneşli miydi peki? hayır çoğu zaman hayatımızın en karanlık koridoru oldu buzdolabıyla aramızda uzanan mesafe... yemeye bayıldığımız o muhteşem yiyecekleri bir süreliğine unutmak zorunda kaldık. çok sevdiğim kazandibini çok aç kaldığım bir iş çıkışı arkadaşımın elinde gördüğümde elime tabağı alıp derin bir nefesle kokladım onu. sonra şaşakın şaşkın bakan arkadaşımın mavi gözlerine gülümseyerek koşarak uzaklaştım ordan. kayınvalidemin o nefis cevizli böreğinin tepside kalan son kırıntılarına parmağımı bastırdım, içten içten baktım ve yıkadım elimi... buram buram tarçınlı kek kokan apartmanda asansörü kullanmadan tam altı kat çıktım evime... sizin de bir yazınızda yazdığınız gibi o ilk haftalarda gazete satan bakkalımıza girdiğimde mis gibi simit kokusunu iliklerimde hissettim.. ama yiyemedim... bir süre sonra kendi isteğimle yemedim bunları. üçüncü hafta pazar sabahını hiç unutamam. gözlerimin o dijital tartıda bir daha asla 7 ile başlayan bir sayıyı göremeyeceğime kendimi ölesiye inandırmışken yetmişli o şimdi unuttuğum kiloyu gördüğümde kahvaltı masasındaki hiç bir yemek burnuma öyle beni delirtircesine kokmamaya başladı :) bu bir mucizeyse eğer sizin bizim hepimizin mucizesi olmalı..

önümde uzun bir yol var... ama artık eskisi gibi korkmuyorum hiç bir yemekten... elimin altından kimse kaçırmıyor onları :)
kolay mıydı? hayır
zor muydu? yine hayır...

işin sırrı dengedeydi ve bu yol gökkuşağı gibi rengarenkti...


Nükhet Z.

Adsız dedi ki...

Sevgili Mehtap,
Bu oykuleri okudukca kimbilir daha neler var arkadan gelicek diyorum.Bunlar zamanla yorum olmaktan cikip her biri bir gunun konusu olucak belkide.Bizimkisi biraz daha farkli.Hem cok hafif hep cok saglikli beslenen biz senin programina basladigimzda fazla bir beklentimiz olmadigini biliyorduk.herkes ucuncu hafta tartiya ciktiginda bizde cokta buyuk bir degisiklik heleki oyle kiyafetlerde bir bollasma hic yoktu.
Simdi altinci haftanin sonunda degil bollasma kiyafetler hersey ustumuzden kaciyor.Surekli kemerle sikilastiriyoruz.Yeni kiyafet almayi hic dusunmuyorum su anda.Cunku belliki bizim kilo verisimiz gec basladi ama pekte duracaga benzemiyor.Hic tuketmedigimiz kadar cok meyve tuketiyoruz.Surekli yiyoruz.Ama artik organizma hic birseyi tutmak istemiyor.
Hem fazla kilolardan kurtulduk hem saglikli beslenmeyi ogrendik hem de dogru kisinin onderliginde dogru isler yapan bir gurubun uyesi olduk.Biz cok mutluyuz.Dilerizki sizde bize yasattiginiz bu mutlulugun 150 katini yasayasiniz.
Sevgilerimizle

Unknown dedi ki...

Bir mizmizdan basari hikayesi:

Ben her zaman aglanirdim, coook calisiyorum diye, sabah sekizde cikip aksam 12'de geliyorum, veya aksam 5'te gidip sabah 4'te eve geliyorum diye, butun gun ayaktayim ne zaman dengeli beslenecegim diye, yogurt, sebze, salata, meyve asigi olmama ragmen birturlu becerip yiyemiyorum diye, her yerim agriyor; dizimden, ayaklarimdan, belimden (birazda kafamdan sanirim) problemlerim var diye, .... saymakla bitmez yani...
Sonra kendi kendime dedim ki: kizim basak, aklini basina devsir, annenin pisirdigi yemekleri hatirla, hayatini programla, bu isi birakmana imkan yok (daha yeni aldik PIZZA dukkanini!!!) bir yolunu bul, aglamayi kes! Kestim, kendime bir program yaptim, basladim duzenli yemek yiyip, duzenli yasmaya, bir hafta sonra Tijen'in sitesinden Mehtap'la tanistim (ve tabii sizlerle). Aaa! bizim gibi dusunen, mantikli, akilli, sevgi dolu bir insan oturmus, usenmemis bize yol gosteriyor. Bir de eski gunleri okudum ki kendisi doktor! Aslinda hepimizin bildigi fakat bir turlu hayata geciremedigi seyleri sistemli bir sekilde uygulamamiz icin bize yol gosteriyor.
Ben isin basindan beri Mehtap'in bize anlatmaya calistigi yasam ve beslenme tarzini uyguluyorum, en basinda olmamasi gereken kacamaklarim bile oldu (dogum gunumde cin yemegi ve bira gibi, veya izin gunumde, bir kahve fincani kavunlu likor icmek gibi!) amaaaaa sistemi bozmadim, hersey yolunda, bu boyle de gider. Yasak yok, tarti yok, cetvelle olculmus yiyecekler yok daha ne olsun. Bir de bu activite sayesinde yapip "yahu bu ne guzel oldu, tarif listeme yaziim bari" dedigim bir suru salata ve yemek cesidi yarattim :-)))) Hala vakit yok, hala coook calisiyorum, hala agrilarim var (onlar icin doktora gidilecek, biliyorum) ama vucudumda ki zindeligin, kafamda ki aydinligin yerini hic birsey tutamaz. Sirf Mehtap'a degil, buraya yazan, burada hislerini, tecrubelerini paylasan herkese tesekkurler. Oluyor yahu! Vallahi! Ben aglanmayi zirlanmayi kestiysem, siz hayda hayda yaparsiniz, yapiyorsunuzdur zaten.
Herkese KUCAK dolusu sevgiler, opucukler. Ah bu arada ben musadenizle yazimi biraz simli ve yanar doner yaptim, cok severim de pariltiyi :-)))

Adsız dedi ki...

merhaba Mehtap Hanım, ben Ü.A.A. e demekki bende bi sorun varmışki göndermeyi beceremedim:)o gün hevesle neler neler yazmıştım. tam hatırlamıyorum ne yazdığımı..

öncelikle önceki durumumu anlatayım çünkü kilomu bilmeden yazılarınızı ve Funda'nın harika mektuplarından öncekini okuyup bir hevesle başlayıp kaçamak yapmadan 3.haftamı tamamladım. bej bir elbisem var çok beğendiğim denemek için bir kaç ay önce içine zorla girmeye çalışıp fermuarını kapatamamıştım ama şimdi rahatlıkla giriyorum ve fermuarım kapanıyor. o zamanlar 75 kg cıvarındaydım. 3 hafta boyunca fazla spor yapamadım sadece son iki haftasonu dere tepe saatlerce yürüyüş yaptık.öyle enerjiktimki hiç yorulmadım, temiz havanın etkisi olabilir çünkü evde ve işte çok yorgun oluyorum. neyse şimdiki kilomu söz verdiğim gibi yazıyorum:
kilo:70,80
boy:160
hedef kilom: 60 kg
başaracağıma inanıyorum artık sizin sayenizde. bize bu inancı aşıladınız gerçekten, herşeyin bizim elimizde olduğunu başarabileceğimizi gösterdiniz. sevgili arkadaşların mektuplarıyla neler değişti hayatımızda bir bilseniz! artık daha mutlu ve daha enerjik olarak devam ediyorum hayatıma.size çok teşekkür ediyorum ve hikayelerini yazan arkadaşlarada teşekkürler. çok iyi bir insansınız biliyormusunuz bizimle değerli bilgilerinizi paylaştığınız ve bize yol gösterdiğiniz için. burada sizinle başladığımız sağlıklı yaşam yolculuğundan gurur duyuyorum.tüm kalbimden sevgilerimle..
Ü.A.A.

suspect dedi ki...

çok üzgün ve dağınık bir haldeyim. mehtapçım senin bize her durumda duyduğum sorumluluk adına bişiiler yazma isteğiyle oturdum buraya. çok sevdiğim bir arkadaşımın eşini kaybettik. perşembe,cuma çok fazla düzenli beslenemdim,yani gereken şeyleri yiyemedim, uzun süre yemek yiyemedim hatta, sdc kahvaltı ve öğle yemeğiyle geçirdim iki günü. burda o kadar düzensizce ve acemice yapılan işler var ki, insanların hayatına malolabiliyor :( senin sorumluluk duyguna teşekkür etmek için burdayım. bundan sonra yanımda, çevremde işini düzgün yapmayan,sallayan herkese yapsam ne değişir ki mantığıyla değil, en azından rahatsızlık duysunlar düşüncesiyle davranacağım. herşey için teşekkür ederim sana. sağlıktan önemlsii yok ve bana bu duyguyu 31 yaşıma gelmek üzereyken sen aşıladın. sevgiyle kucaklıyorum seni, hoşçakal...