Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

28 Ekim 2009 Çarşamba

HEDEFIMIZ BU DEGIL...

Gecen yil yazmistim bu animi, belki hatirlarsiniz...

Bugunlerde cok yeri geldi de ondan hatirladim birden bire...

Amfideyiz, yaklasik 100 kadar hemen hepsi farkli dallarda uzman doktorlariz ve estetik durus ile ilgili bir ders izliyoruz...

Profesor, iki kadin fotografi gosteriyor slaytta... Biri zayif, incecik bir kadin... Kim gibi diyeyim... Ebru Salli gibi...

Digeri balik etli, bayagi yuvarlak hatli, kalkik popolu ama sarkmamis, dokulmeyen, diri ve guzel bir kadin... Profesor “simdi bu kadinlardan hangisini guzel buldugunuzu kadinlar ve erkekler grubu olarak ayri ayri oylayacaksiniz” diyor... Hemen arkami donup erkeklere bakiyorum... Oyle ya, bakalim dusuncelerini onemsiyecegim tarzda erkekler mi buradakiler...

Hos ve bakimlilar cogunlukla... Klasik Italyan tarzindalar... Stil ayakkabilar, uyumlu kemerler, marka kalemler, cok iyi kesilmis ya da dikkatlice uzatilmis saclar, iyi utulenmis gomlekler, klas gravatlar, casual giyinmislerse bile, tuylenmemis kazaklar, stil botlar... Evet, guzellikle ilgili dusunceleri dikkate alinabilecek erkekler cogunlukta..

Oylar toplaniyor ve sayiliyor... Kadinlarin hemen hepsi zayif, Ebru Salli’ya benzeyen kadina, erkeklerin tamami, yuvarlak hatli, balik etli kadina oy vermisler...

Kadinlar cok sasiriyoruz hep birlikte... Guzellik anlayisimizda yolunda gitmeyen birseyler oldugu kesin...

Oyle de aslinda... Bunu neden tekrar yazdim?

Bizim hic birsey bilmeyip, bilmedigini bilmeyip, kendini birsey bilir sananlardan bir cok konusanimiz buyurmuslar... “Sisman kadinlar kendilerini aldatmasin, hicbir erkek onlari guzel bulmaz, zaten sisman kadin guzel olamaz” diye...

Yok ya ? diyecegim babam “aaaaa, ne ayip, bak simdi” diyecek... Aslinda bir bilse icimden soylediklerimi, agzima pul biber koyardi da hadi neyse...

Ben televizyon seyretmem, seyretsem de onu seyretmem... Ya eline salatalik alir, bu % 96’si su, % 1’5’u seker, yuzde 0,7’si protein olan sessiz sedasiz sebze icin “cok besleyicidir, cocuklariniza bol bol yedirin” der, ya anti oksidan anti oksidan diye oksidanin ne oldugunu bilmeden antisi hakkinda konusur, ya eline uyduruktan bir besin piramidi almis, kerameti kendinden menkul bir uzmanin hazirladigi acaip karisimlari icer bir kadindir ama izlersiniz, deger verirsiniz ve ozenirsiniz ki, oradadir, konusmaya devam eder, uzmani olmadigi her konuda ahkam keser...

Iyi de biz aylardir burada ne demeye kilolardan konusuyoruz diyorsunuz degil mi?

Biz duzenli ve saglikli beslenmeyi yasantimiza sokmaya calisiyoruz... Duzenli ve dengeli beslendikce, bos kalorileri yasamimizdan cikarttikca, saglik icin gerekli oldugu kadar hareket etmeyi aliskanlik haline getirdikce, uzerimize yuk olan kilolardan kurtuluyoruz dogal olarak... Bu kadar basit...

Her zayif olan saglikli olmayacagi gibi, her sisman olan sagliksiz olacak diye bir kural yok...

Zayiflar guzeldir, sismanlar cirkindir diye dayatan bir dis dunya, ozellikle kiz cocuklarinin yasamini ciddi bir sekilde riske sokuyor...

Dikkate almamiz gereken sey, guzellik degil... Sisman bireylerin bazi hastaliklara yakalanma riskleri daha fazla... Buna grip te, kanser de dahil...

Guzellige gelince... Cok subjektif bir kavram... Zayif olmak guzelligin tek sarti degil... Hele bir tuketim zorlamasi olarak sunuldugunda hic degil...

Light urunlerle, spor aletleri, estetik urunleri, DVD’ler, zayiflama caylari, zayiflatan giysiler, camurlar, sirkeler, diyet kitaplari vs.. ‘lerle arkada duran milyarlik sektor, sizi cirkin oldugunuza inandirmaya calisiyor...

Bakin... Gulun gecin... Konumuz o degil, derdimiz o degil...

Hele yetisme caginda kiz cocuklariniz varsa, kilo lafini ayda 1 kereden fazla agziniza almayin... Kendiniz ve cevrenizdeki herkesin iyiligi icin, dogru beslenmeyi ogrenin ve yasantiniza gecirin...

Siz su fotograflara bir bakin... Guzel buluyorsaniz, gozlerinizi ovusturup tekrar bakin...

Biz saglikla beslenecegiz onun icin de saglikli olarak kilo kaybedecegiz... Hepsi bu...

Yoksa hedefimiz zavalli korkuluklarin islerini ellerinden almak degil...

.
Bu sabah aynaya bakin... Sisman ya da zayif oldugunuzu degil, "var" oldugunuzu gorun... Varliginizla mutlu ettiginiz insanlari gorun...

Sukredin...

Benim endamim yeter diyin... Hayata gulumseyin...
.
.
.

28 Ekim 2009'Roma

25 yorum:

YILDIZNAF dedi ki...

" Var" olduguma sevinecegim bu resimler ve guzel yazidan sonra bu sabah aynaya bakinca. Bu dayatmadan ben de cok biktim...

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

:)))
aynen öyle zaten :

'' ENDAMIM YETER ! ''
BOŞUNAMI '' AYNADAKİ KADINI'' seviyorum.
----------------
Sağol ! Mehtap'cığım.Sadece et ve kemikten olmadığını sevgili okurlarına hatırlattığın için.Herkesin çok çok kıymetli meziyetleri vardır illaki, çok imrenilesi yanları,özellikleride,
ama görürler ,ama görmezler, en önemlisi bunların üzerinde durmalılar, ÖZ GÜVEN - KENDİNİ SEVMEKTEN GEÇER ''
çok sevgiler...
güzellikler ise hepimize.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Mehtapcım,
"Zavallı korkuluk"ların diğer adı, "elbise askısı" diye duymuştum.
Korkuluk da canlı değil, elbise askısı da!
Canlı olacağız, yaşayacağız, ama sağlıkla!

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Gunaydin Yildiz, NuNu ve Ekmekci Kiz,
Ben de bu dayatmadan cok biktim. Sisman insanlar artik aciktan ya da gizliden ayrimciliga da ugruyorlar. Evet, kilolara ben de karsiyim ama nedeni cok benzin yakiliyor filan degil... Biz goruntumuzle de baskalarindan farkliyiz hepimiz teker teker ama onunla ozdeslesemeyiz...
korkuluklara gelince, sevimlidirler de ustelik... Kuslar dahil, kimseyi urkutmezler...
Bir de su fotograflara bakin... Bu kizlardan ilki Daniela Versace'nin kizi ve son ikisi manken...
uzucu degil mi goruntuleri?

Bu arada sevgili Ekmekci Kiz, noktalari sayiyor musun?

SELİNKA dedi ki...

sen yazınca herşey cok anlam buluyor mehtapcım.yazını okadar bekledikki su gibi içtik.cok özledik.ama biliyoruz ki cok yogunsun yoksa mutlaka yazarsın.her gün sabah akşam bakıyorum.yorumları bile okumak beni cok motive ediyor.dayatma cok ama şöyle kendimi bir sorguluyorum niye zayıflamaya calışıyorsun diye.kendi saglıgım için kötü bir genetik gelecegim var,annemde diyabet,babamda kalp.tansiyon,klosterol ne ararsan var anlayacagın o yüzden gelecek sonu azaltmaya calışıyorum.kiloların getirecegi şeylerigencken önünü alayım diye ugraşıyorum.ki beden olarakzaten cok yıpranmış haldeyimki.hormonlarla 20 yıldır ugraşıyorum.sana cok teşekkür bizi aydınlattıgın için.herzamanki gibiharikasın teşekkür.5 haftam bu cuma bitiyor.6 cı haftaya başlıyorum.inş.dedigin gibi inadı ne zaman kırılacak bilemiyorum.su ana kadar degişiklik yok.kıyafetler aynıduruyor.bütün yapan arkadaşlara kolay gelsin.hepimizin hikayeleri olsun tatlı tatlı analım.giden kiloları.sevgiler sana ve federicoya.

selinka dedi ki...

MRB MEHTAPCIM.sabah sabah bu ne süpriz hem yeni konu hemde yorum eklemissin sevgiler hep seninle olsun, bizi cok mutlu ettin sende mutlu ol.okadar güzel yazıyorsunki.valla tekrar tekrar okuyorum.yorumlarını.asla okadınlar gibi olmak istemem imkanıda yok cünki vücudum hep yag biriktirmeyi sever.mehtapcım bize önceki yazılarda sorduklarımıza cevap verecekmisin canım.eminim ki biziunutmadın.sevgiler.arkadaşlarada bol sevgiler.

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Sevgili Selinka, dun gece butun sorulari yanitladim, bugun koyacagim bloga... Size bana bir mail adresi verirmisiniz diye yazmistim...
Belki problemin ne oldugunu birebir daha iyi anlariz diye... Elbetteki mail adresini bloga koymayacagim...

selinka dedi ki...

sevgili mehtapcım cok teşekkür ederim. sana güveniyorum canım.sibelkeskin2009@hotmail.ilgin için cokteşekkürler.görüşmek üzere.

Ilknur dedi ki...

Sevgili Mehtap
tatil donusu "sinifta ben de varim, sakin beni birakmayin" diye mesaj gondermistim ama ikinci etaba bir turlu baslayamiyorum. Ilk seferde yeme duzenine uyum saglamak konusunda hic zorluk yasamamistim ama bu defa bir turlu seytanin bacagini kiramadim. Toplam 4 kere basladim ama birkac ogun, bilemediniz birkac gun sonra ipin ucunu kacirdim. Bu yuzden yeni yazilarinizi okumaya bile yuzum yok :( Pazartesi tekrar deneyecegim ama yine de ayni seyin tekrarlanmasindan cok korkuyorum.
Diger arkadaslara negatif enerji vermemesi icin dilerseniz bu mesajimi yayinlamayabilirsiniz.

Azim ve kararlilikla yoluna devam eden, ozellikle de basari hikayelerini inanamayarak okudugum butun arkadaslari kutluyorum.

Sevgilerimle

deruni dedi ki...

Bu yazı bloğunda okuduğum en değerli yazı. Önce şükranlarımı göndersem:) Yıllar içinde içsel farkındalığımı geliştirdikçe dışarıyı daha net algılamaya başladığım dönemlerde ilk farkettiğim durumdur bu. "Bi dakka, bi dakka, biz kadınların üzerinden geçinen bu endüstride ne böyle!!!" Önce isyan etmiş:) Sonra kadınların bu girdaba nasıl psikolojik dinamiklerle sokulduklarını fark edince, bu koca canavara meydan okuyabilene eyvallah diyesim gelmişti. Şimdi hiç takmıyorum. Tamamen zevkime göre ve SADECE BEN HOŞLANDIĞIM için giyinip takıp takıştırıyorum. Bu tavırda bir süre sonra şuna dönüyor: "Yahu hayatta yapacak bir sürü zevkli şey varken ben niye buna takıyorum." düşüncesiyle hergün bir kot bir gömlekle bazen ne giydiğimi unutarak geziyorum. Sonuçları garip oldu: Saçlarımı boyatmadığım için beyazlarımı kadınlardan başka farkeden olmadı(eşim bile:)) Doğallık olarak gördükleri tarzımdan dolayı kimse bende kıyaslanacak bir şey bulamadığı için ego savaşları olmadı. Kimsenin egosuna bulaşmak durumunda kalmamak tabiki ilişkilerdeki samimiyeti arttırdı. İşin ilginç yanı seksepalitem azalmadı arttı:) Ey çarkı yanlış dünya:)...

Zerrin dedi ki...

Düşüncelerine aynen katılıyorum.

Ben her sabah aynaya bakınca onu yapıyorum zaten :)) Her şeye rağmen hayata gülümseyerek bakanlardan olmayı seviyorum.

Fotoğraflara bakmakta zorlandım.

Sevgiler...

E. Ali dedi ki...

Hepsi felaket itici. Bu kadınlarla ancak kemik sayımı yapılır herhalde o da beni ilgilendirmez.
Bunlar herhalde iskeletlerini teşhir etme manyağı olmuş akıl hastaları.
Atalarımız ne güzel demiş:
"Bir dirhem et bin ayıp kapatır"

Ebru dedi ki...

Mehtapçığım,

Tek kelimeyle "MÜKEMMELSİN!"

Sevgiler

Ebru,(Ancient)




P.S: Bütün yüzsüzlüğümle yardımına ihtiyacım olduğunu hatırlatıyorum

Adsız dedi ki...

Super bir yazi. Ben ergenlik caginda kilo alirken anneannem de yas sebebi ile kilo almaya baslamisti. Ikimiz de sagliga ve guzellige duskun annemden papara yiyorduk. Fakat anneannem (ki cok hos bir kadindi) aynaya benimle yanyana gecip "fakat kizim biz saglikli ve orantili sismaniz, endamimiz yeter" derdi. Hala zaman zaman aynaya bakarken kendimi elestirmeye baslarsam rahmetli anneannem gibi "ama biz orantili sismaniz" deyip geciyorum. Bu hergun spora gitmemi engellemiyor tabi :))

Sevgiler,

Beste

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Noktaları mı? :P
Sayıyorum, merak etme. Arada ikili kaçıyorsa da, üçledin çoktan. Brava!
Sevgiler.

Efsun dedi ki...

Merhaba Mehtap hanim, takipcilerinizin basari haberlerini her okudugumda bende katilayim size cok istiyorum. Ama bilmem hatirlarmisiniz aylar önce yazmistim size, alerjik problemlerim var diye bahsetmistim. Örnegin metabolizma cayini icemedim cünkü reaksiyon gösterdim. Bana alerjiye bagli kronik ürtiker teshisi kondu. Herseyi yiyemiyorum o yüzden. Hani hergün farkli yeyin diyorsunuz ya, en basiti ben sadece bir cesit ekmek yiyebiliyorum. Sizinle yiyebildiklerimi paylasmami istemistiniz, yazdim ama bir sekilde ulasmadi galiba elinize. Neyse uzun lafin kisasi, ben oturdum kendime bir cizelge, yemek plani hazirladim. Tabiiki sizin yol göstermenizle. Gittim bir sürü yesil sebze aldim, pisirdim corbami ve yapabildigim ölcüde baslamaya karar verdim. Ben önerdiginiz cogu seyi yiyemiyorum. Onun icin cok kisitli bir listem oldu:( Kilolarimdan dolayida cok üzülüyorum... Isin icinden cikamadim bir türlü...Postunuzdakiler gibi olmayi asla istemiyorum, sadece buraya geldigimden beri aldigim kilolari versem yeter. Boyum 1.67m, kilom 76kg. Bana yardim etmeye karar veriseniz ve eger isterseniz size yine yiyebileceklerimin bir listesini hazirlarim, bana yardim ederseniz cok sevinirim... Sevgilerimle...

melda dedi ki...

merhaba
programınıza uymaya yeni başladım. bugün biraz bozunca asla çok zayıf olamayacağımı düşünmüştüm ama yazınızı okuyunca fikrim değişti. mesele sağlıklı olmak ve kendini mutlu hissetmek, çok doğru.
vakit ayırıp bu güzel motive edici yazıları yazdığınız için teşekkürler. sizi okumayı seviyorum.
hoşçakalın..

kütahya dedi ki...

TABİKİ KORKULUK OLMAK GİBİ BİR NİYETİMİZ YOK ANCAK Bİ 10 KİLO VERSEKTE FENA OLMAZ BENİ EN ÇOK BELİMİN KALIN OLMASI SAĞLIK AÇISINDAN RAHATSIZ EDİYOR BİRDE MEHTAP HANIMIN İLGİSİ VE SİZLERİN SICAKLIĞI BU SİTEYE BENİ BAĞLADI HERKESE MUTLU GÜNLER

Adsız dedi ki...

Mehtap Hanım,
İyki varsınız, iyki bizimle paylaşıyorsunuz bütün bunları...
O kadar şey değişti ki sizinle...
Sonsuz Teşekkürler...
Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.
Sevgiler Sibel

Ferat dedi ki...

Merhaba Arkadaslar,

Bir erkek olarak resimdeki bayanlarin cok itici oldugunu belirteyim once. Cirkinlikten ote bir hastalik hali ve bir anti-dogallik var o resimlerde. Insan kendini ne olursa olsun sevmeli ve begenmeli. Zaten Mehtap hanimin onerdigi bir diyetten ote bir yaklasim: Saglikli beslenme..
Zaten kendini seven bir insanin sagliksiz beslenmesi ve memnun olmasi pek mumkun degil. Biz ailece zaten saglikli yemeye calisiyorduk ama Mehtap hanim ile daha bilincli olduk ve kontrolu ogrendik.
Bu sebepler ile kilo verme hizimin dusmesi beni hic bir sekilde rahatsiz etmiyor cunki biliyorumki ben saglikli besleniyorum ve benim vucudum bu kiloda kalmami istiyor dogal kalabilmek icin.
Ayrica vermeye calistigi 1 kilo icin kendini perisan eden insanlar sinifina girmek ve hayatimi tarti aletinde gorunen rakamlara endekslememiz ne kadar saglikli bir dusunce ki?

Herkesin saglikli bir beslenme aliskanligi kazanmasi ve sagliklarini devam ettirebilmeleri dilegiyle.

Ferat

Ebru dedi ki...

Böyle konulara yazarken karmaşık duygularla doluyorum:) Ömrüm boyu kilo alamadım. Resimdekiler gibi de değilim neyseki. 1,68 boyum kilom 50 ben kilolu olmak için delirenlerdenim. İnanılmaz abur cubur yerim ama napsam olmuyor.

fusununmutfagi dedi ki...

Mehtap Hanım blogunuzu uzun zamandır sesizce izliyorum bu size ilk yorumum 40 yaşındayım sürekli başım kilolarımla dertte olmuştur 5 yıl önce diyetisyen yardımıyla 10 kilo verdim 40-42 beden arası oldum o zamandan beri sürekli yürüyüşyaparak veya spor salonlarına giderek bir iki kilo alınca hemen vermeye çalışarak kilomu korumaya çalıştım 4 kilo kadarını geri aldım şu an kozmik beden temizliği yapıyoruz eşimle birlikte hayvansal gıdalar yemiyoruz,kırmızı pancar-havuç-elma suyu içiyoruz ama lavman yapmıyoruz pazar günü bitiyor pazartesi sizin programınıza başlamak istiyorum fakat benim için diyet yapmak zor değil ama yarım kilo versem yüzümden gidiyor bu yüzden kilo vermeye korkuyorum yüzüm çökmeden uygulayabileceğim bir diyet programı olabilir mi? Bilmiyorum bu konuda sizden yardım istiyorum cevaplayabilirseniz çok memnun olurum şimdiden çok teşekkürler hoşcakalın.......

selinka dedi ki...

imdat mehtapcım başım dertte galiba yada ben öyle hissediyorum.mehtapcım sana birşey sormam lazım.konu benim galiba kilo vermek yerine kilo aldım.4 gün önce sıgdıgım pantolona sıgamadıgım.her diyette yaşadıgım şey budur ben bile şaşıp kaldım.vermiş oldugum kilo yu öyle bir an geliyor yedigim herşey aynı da olsa inanılmaz bir şekilde başa dönüyorum.valla şaşırdım drler ya neden bilmiyorum.yazın başı okadar zor kilo verdim 1 haftada eski kiloma geri döndüm hatta yedigim herşey aynı olmasına ragmen.diyetisyen bile şok gecirdi3 kilo yag artışı oldu.ben şimdi yarın 6. haftaya başlıyacagım sence devam edeyimmi.yoksa geri 1-2 haftadn mı başlayım.sana tanışayım dedim .sende eminim benim gibisiyle ilk defa karşılaşıcaksındır.üzgünüm.yayınlama istersen arkadaşların moralini bozmak istemiyorum.sevgiler.fedoricoyla sana.uzak mevsimlerden selinka

Ebru A. dedi ki...

Merhaba Mehtap,

Çok yoğunsun biliyorum, ama yorumlara bir ikinci Ebru daha katılımış ama o zayıflıktan şikayetçi bense şişmanlıktan... O çok zayıf, bense tam zayıflıyorken tekrar kilo almaya başlayan...imdaaaat noluyor bana. Söylemişsin ya sınıfın eskileri yardım edin yenilere diye, çok güzel yardım ederim mesleğimin de verdiği tecrübeyle...Yazdığın her şeyi, anlattığın her ayrıntıyı neredeyse ezberledim ama Ramazandan bu yana nedense olmuyor, birşeyler yanlış gidiyor, hele de başa döndüğümden beri tık yok kilolarımda...İşte bu yüzden kendi yapamadığım şeyleri anlatmak biraz garip geliyor bana...Tabi belki sen sınıfın çalışkanlarını kastetmişsindir, hayatımda ilk defa tembel olarak nitelendiriyorum kendimi bu arada, ahhhhh...Nerede yanlış yapıyorum bilmiyorum, oysaki hareketim de arttı. Neyse bu kadar kafa şişirmek yeter...Ah Mehtap ah başına ne dertler açtın baksana, durmadan yazıyorum, kendime inanamıyorum... Sana, bana ihtiyacı olan herkese bol enerji...

Bu arada aynen devam...tüm bu yazdıklarımdan sonra sakın yanlış anlama pes etmiyorum ...Başarı hikayesi gecikmeli de olsa gelecek, sen hala bizimle olduktan sonra

anneyazar dedi ki...

Çok güzel bir yazı, elinize, aklınıza sağlık:)