Yarin sagnak yagmurlu diyor hava raporu… Giysilerimi seciyorum… Sutlu kahve rengi etek ceket, cikolata rengi kazak, aci kahve rengi cizme canta… Leopar desenli minicik bir fular, magazadan hediye verdikleri… Berrin’in leopar desenli sandaletlerine nispet…
Yarin cok yogun bir gun… 9 ayin persembesi bir arada… Sabah poliklinikteyim, sonra bir toplantiya katilacagim, yeni aldigimiz divani eve getirecekler, Federico’nun arkadaslari bizim evde odev yapacaklar, aksamustu once bir arkadasimin muayenehanesine onun hastalarina konsultasyon icin ugracagim, sonra kendiminkilere bakacagim...
Herhangi bir gun iste...Her gunku seyleri yapacagim...
Sabah saat 11’de ilk grup hastayi gormus olurum, hemsireye “odanin havasini degistirelim biraz” derim... Bu ben kahve icmeye gidiyorum demektir... Herkes gibi makineden icmem kahvemi...Hastanenin kafeteyasina giderim... (burada ismi “bar” dir). İki dakika bile olsa otururum... Mutlaka yanima birileri gelir...Iki cift laf ederim ve donerim yine isimin basina...
Yarin kahve molami kucuk bir kiz cocuguyla birlikte verecegim... Ona isterse, taze meyve suyu ve boga gozu denilen, ici cukulata kremasi dolu kurabiyelerden ikram ederim... Tatli sevmeyen bir cocuktur... IIII-IH der hayir yerine... Buyuk olasilikla zayif omuzlarini silkeleyip III-IIH diyecek yine...
O yanima gelecek...Ustunde robasi firfirli, yunlu kumastan bir elbise, zincir zapli, uzerinde mandalin desenleri olan bir canta, turuncu mandalin desenli coraplar olacak...
“Elbisen ne guzel” diyecegim...”Annem dikti diyecek, patronunu beraber cikarttik Burda dergisinden, coraplarimla cantami amcam Paris’ten yolladi, papatya tokami da obur amcam Japonya’dan getirdi, ama Gulcin’inki daha guzel...
Ne var ne yok sizin evde? diye soracagim...
Avucunu acacak, icindeki isil isil altin lirayi gosterecek... “Bak bunu babannem verdi bu sabah elini opunce, dedem de para verdi diyecek...”
Cantasindan opal, pembe beyaz cizgili bir mendil ve bir tomar bayram karti cikartacak... “Bak ne cok kart geldi, gordun mu” diye gosterecek, gozleri isil isil... “Sen bayram karti yolladin mi diye soracak merakla”... IIII-IH diyecegim... Mail de yollamadim... “Mail’de ne demek?” diyecek, Bosver diyecegim...
Sandalyede ayaklarini sallayarak oturacak... Okulunu, arkadaslarini, babannesinin bayramda niye kurban kesildigini anlattigini, bayramdan once eve gelip tatlilar hazirlayan yardimcilari, kendi eliyle su icirdigi kurbanin etini yemege dayanamadigini, annesiyle babasinin bu konuda hic israr etmediklerini anlatacak...
Omuzundaki minicik delikli, turkuaz boncuga takilacak gozum... Baktigimi gorunce, “bu babaminmis, bak 7 tane deligi var, yani basi temsil ediyor, kotuluklerden koruyormus” diyecek...Keske bu kadar kolay olsa kotuluklerden korunmak diye dusunecegim ama soylemeyecegim...
“Ben gidiyorum artik diyecek, annemle babam merak eder”... Egilip cilli burnunu opecegim... “Sen bize gelecek misin ? diye soracak, evde oklavadan cekme tatlisi var, sen severmissin cok, babam soyledi”...
Tatli sevmem genelde ama oklavadan cekmeyi cok severim gercekten de... Encok da, tepsi kenarlarini, biraz kuru olan kisimlarini severim...Canim cekecek birden bire cocuklugumun bayram tatlisini... Vitrinde gumus tepside duran likor kadehlerini, cikolata kasesini, her zil sesine coskuyla kosan sevincimi ozleyecegim, burnumun diregi sizlayacak...
III-IH, diyecegim kisaca...
Cantasina 5 euro koyacagim, Federico’nun da bayram harcligi o kadar... Bu nasil bir para diye soracak avucundakine bakip...
Bu senin birgun yasayacagin ulkenin, o gunlerdeki parasi diyecegim...
Sag ayagini biraz ice basarak uzaklasacak... Cop gibi bacaklari icimi burkacak biraz... Duzgun bas ayagini diye seslenecegim arkasindan...
Annenle babana da saril benim icin... Cok saril, birakma ikisini de diyecegim...
Bu bayram, kendim kendime ziyarete gidecegim....
Yarin cok yogun bir gun… 9 ayin persembesi bir arada… Sabah poliklinikteyim, sonra bir toplantiya katilacagim, yeni aldigimiz divani eve getirecekler, Federico’nun arkadaslari bizim evde odev yapacaklar, aksamustu once bir arkadasimin muayenehanesine onun hastalarina konsultasyon icin ugracagim, sonra kendiminkilere bakacagim...
Herhangi bir gun iste...Her gunku seyleri yapacagim...
Sabah saat 11’de ilk grup hastayi gormus olurum, hemsireye “odanin havasini degistirelim biraz” derim... Bu ben kahve icmeye gidiyorum demektir... Herkes gibi makineden icmem kahvemi...Hastanenin kafeteyasina giderim... (burada ismi “bar” dir). İki dakika bile olsa otururum... Mutlaka yanima birileri gelir...Iki cift laf ederim ve donerim yine isimin basina...
Yarin kahve molami kucuk bir kiz cocuguyla birlikte verecegim... Ona isterse, taze meyve suyu ve boga gozu denilen, ici cukulata kremasi dolu kurabiyelerden ikram ederim... Tatli sevmeyen bir cocuktur... IIII-IH der hayir yerine... Buyuk olasilikla zayif omuzlarini silkeleyip III-IIH diyecek yine...
O yanima gelecek...Ustunde robasi firfirli, yunlu kumastan bir elbise, zincir zapli, uzerinde mandalin desenleri olan bir canta, turuncu mandalin desenli coraplar olacak...
“Elbisen ne guzel” diyecegim...”Annem dikti diyecek, patronunu beraber cikarttik Burda dergisinden, coraplarimla cantami amcam Paris’ten yolladi, papatya tokami da obur amcam Japonya’dan getirdi, ama Gulcin’inki daha guzel...
Ne var ne yok sizin evde? diye soracagim...
Avucunu acacak, icindeki isil isil altin lirayi gosterecek... “Bak bunu babannem verdi bu sabah elini opunce, dedem de para verdi diyecek...”
Cantasindan opal, pembe beyaz cizgili bir mendil ve bir tomar bayram karti cikartacak... “Bak ne cok kart geldi, gordun mu” diye gosterecek, gozleri isil isil... “Sen bayram karti yolladin mi diye soracak merakla”... IIII-IH diyecegim... Mail de yollamadim... “Mail’de ne demek?” diyecek, Bosver diyecegim...
Sandalyede ayaklarini sallayarak oturacak... Okulunu, arkadaslarini, babannesinin bayramda niye kurban kesildigini anlattigini, bayramdan once eve gelip tatlilar hazirlayan yardimcilari, kendi eliyle su icirdigi kurbanin etini yemege dayanamadigini, annesiyle babasinin bu konuda hic israr etmediklerini anlatacak...
Omuzundaki minicik delikli, turkuaz boncuga takilacak gozum... Baktigimi gorunce, “bu babaminmis, bak 7 tane deligi var, yani basi temsil ediyor, kotuluklerden koruyormus” diyecek...Keske bu kadar kolay olsa kotuluklerden korunmak diye dusunecegim ama soylemeyecegim...
“Ben gidiyorum artik diyecek, annemle babam merak eder”... Egilip cilli burnunu opecegim... “Sen bize gelecek misin ? diye soracak, evde oklavadan cekme tatlisi var, sen severmissin cok, babam soyledi”...
Tatli sevmem genelde ama oklavadan cekmeyi cok severim gercekten de... Encok da, tepsi kenarlarini, biraz kuru olan kisimlarini severim...Canim cekecek birden bire cocuklugumun bayram tatlisini... Vitrinde gumus tepside duran likor kadehlerini, cikolata kasesini, her zil sesine coskuyla kosan sevincimi ozleyecegim, burnumun diregi sizlayacak...
III-IH, diyecegim kisaca...
Cantasina 5 euro koyacagim, Federico’nun da bayram harcligi o kadar... Bu nasil bir para diye soracak avucundakine bakip...
Bu senin birgun yasayacagin ulkenin, o gunlerdeki parasi diyecegim...
Sag ayagini biraz ice basarak uzaklasacak... Cop gibi bacaklari icimi burkacak biraz... Duzgun bas ayagini diye seslenecegim arkasindan...
Annenle babana da saril benim icin... Cok saril, birakma ikisini de diyecegim...
Bu bayram, kendim kendime ziyarete gidecegim....
34 yorum:
Harika bir yazı olmuş:)
Ellerinize sağlık
KURBAN BAYRAMINIZ NE KADAR DA UZAKTA OLSANIZ MÜBAREK OLSUN.GURBETTE BAYRAM KUTLAMAK ÖYLE BİRŞEY İŞTE.SEVGİLERİMLE
Okurken bizden, kendimden çok şey buldum tıpkı diğer yazılarınızda olduğu gibi.. İyi bayramlar..Mine
Ah Mehtap hanım ağlattınız beni ve nerelere götürdünüz. Hergününüz bayram sevinci içinde geçsin, sevgiler...
Mehtapcım,
Bayram ziyaretçin bol olacak, eminim.
Uzaklarda da olsa, keyfine göre bir bayram olsun.
Sevgiler.
Küçük kız çocuğuna da...
:))
:((( Uzakda olsak ;
bir bardak likörümden,
sevdiğin çikolatalardan,
özlediğin hasret kokan sevdiklerinden,sarmadan, burmadan,
vatanın toprağından, bayrağından, Ata'mızdan, ormanımızdan
.... sevdiğin herşeyden ve
kocaman yüreğimden bir bayram paketi yapıp sana size yolladım.
BAYRAMLARIN NİCE OLSUN...
BAYRAMLARIN HİÇ SESSİZ OLMASIN.
SENLİ -BENLİ- SAZLI -SÖZLÜ OLSUN.
Çok sevgiler Mehtap'cığım
Mehtapcim, gözlerim yasararak okudum yazdiklarini:(( O cop bacakli kizdan bir tanede bende var, her Bayram gelir aglatir gider. Bütün cocuklarin, icindeki cocuklari yasatanlarin Bayrami kutlu olsun. Sana ve ailene iyi Bayramlar diliyorum arkadasim, gurbet elde Bayram ne kadar olursa iste...
Sevgilerimle
sevgili mehtap bayramin kutlu olsun hep mutlu ol gurbette bayram kutlamak cok zor oluyo 18 yil gecti ben ailemle bayram kutlamayali cok agir ama kader ne yapabiliz ki butun herkesin bayrami kutlu olsun gurbet37
İyi bayramlar size de küçük mehtap'a da sevgili mehtap abla...
Çok öpüyorum sizi...
...Bu ne güzel bir yazı böyle oku oku kaç oldu bilemedim...
susuyorum!!
ve sadece gözyaşlarim cevap veriyor sana..
bu bayram kime gidecegim diye dusunurken aklima 'ben'i' getiren kadini hasretle kucakliyorum..
bayraminiz kutlu olsun..
ELIF
Bizler birbirini hiç görmemiş ama bir bayram günü birbirimizi de anımsayacak yakınlıkta insanlarız bir açıdan bence. Çoğu zaman yaşadığımız hayattan ve insanların bize yakıştırdığı o çook önemli sıfatlardan habersiz ,kendi paylaştığımız kadar tanıyor ve seviyoruz birbirimizi.
kocaman kocaman kocaman sevgiler..
ne hoş bir bayram yazısı olmuş bu böyle yüreğine sağlık...
ve tekrar iyi bayramlar dileklerimle...
Nice güzel bayramların olsun Mehtapcım.Eminim ki,gurbette de en iyi şekilde geçiriyorsundur,o küçük kızın bayram sevincini Federico da yaşasın diye...
Sevgiler Mehtapcım....
Ve bir gün geri dönecek zihin, kendi kendini sağaltmanın mutluluğu ve huzuru ile. Büyüyecek her bayram geçmişi ve geleceği değiştirerek. Bir gün barışacak zihin yaşam denilen, başı sonu olduğu söylenen, aslında sadece varolunan andaki benlik duygusuyla. Bilecek zihin, "Hayatta herşeyim ve yeniden şematize etme yeteneğim var."
Tatlı diline tepsi kenarından oklavadan çekmeler düşsün inşallah.
Şekerli bayramlar...
Şahanesiniz Mehtap hanım,
Saygılar, sevgiler,öpücükler gönderiyorum.
Sizi yanaklarınızda, küçük Mehtap'ı gözlerinden öpüyorum.
Bayramınız kutlu olsun.
iyi bayramlar ablacığım :)
hüzünlü de olsa uzaklarda gurbette yine bir güzellik barındırır içinde bayramlar ...
sevgiyle kal
Mehtap'cığım, bu tarz yazılarını, su gibi akışını ve içine sakladığın sürprizleri özlemişim...
Kendin için sana ait daha çok nefes anları diliyorum, yürekten :)
Sevgiyle, neşe ile, sağlıkla nice bayramlara tüm sevdiklerinle birlikte... :)
Sevgili Mehtap hanım,
Birbirimizi tanımasakta hergün düzenli ziyaret ediyorum sitenizi iyi bayramlar diliyorum.
sevgiyle kalın
Engin
Çok duygulandım, arada kendimizi misafir etmek gerekiyor galiba.
Mutlu bayramlar...
Sağlıklı,mutlu,sevgi dolu nice bayramlara. Bayramın kutlu olsun Sevgili Mehtap.
herşey unutulur ama çocukluk anıları unutulmaz o küçük kız herkesin içinde var bence ama kimse bu kadar açıkyüreklilik ile konuşmamıştı bu küçük kızla...sevgilerle kayseri'den roma'ya
sevgili Mehtap Hn. öncelikle bayramını kutluyorum. Sonra yazını okurken ne kadar duygulandığımı, ne çok benzer bayramlar geçirdiğimizi ve birçok benzer yönlerimizin olduğunu görerek sizi daha iyi anlıyorum. Ben Türkiye'de olmama karşın bayramı başka başka şehirlerde ailemden ayrı kutluyorum. Mesafeler ne kadar kısa olursa olsun kendi ülkende de gurbette bir başka oluyor insan. Ama yine de mutlu olmak için çok sebep var diye düşünüyorum. Bu bayramda sevdiklerim sağ salim bu günlere ulaştı, mutluyum, dünya tatlısı bir delikanlı oğlum ve sevgili eşim yanımda. Bunun için Allaha şükrediyorum. Sizinde yuvanızda mutlu ve sevdiklerinizle sağlıkla nice bayramlara ulaşmanız dileği ile.
Gülsüm
Gözlerim yaşararak okudum yazınızı geçte olsa bayramınız kutlu olsun...Sizi ve Frederico'yu kocaman öperim...Hülya
her gününüz bayram gibi olsun.iyi bayramlar nayloş
Merhaba Mehtap,
Bende bayramını kutlarım.Ankaradan sana ve tüm sevenlerine sevgiler saygılar
Yorumları okumaya başlayınca tek ağlayanın ben olmadığımı gördüm.
Gecikmeyle de bayramın kutlu olsun sevgili Mehtap.
Tüm güzellikler yanında olsun.
Sevgiler
Emel
bugün leopar ayakkabını giy dedim kendime...:)
buralara döneceğiniz günü sabırla bekliyorum mehtap
sağlıklı ve mutlu bayramlar diliyorum
sevgiler gönderiyorum
Sevgi ve saygıyla nice bayramlara...
Mehtapcım, içindeki kıza sarıl, sana kendini hatırlatır.. :)
İyi bayramlar Mehtap Hanım,yüreğiniz bayram sevinciyle dolsun çok sevgiler
çok çok çok güzel olmuş gerçekten harika bir yazı olmuş ürperdim okurken ne güzel bak o çocuk hala orda konuşabiliyorsun onunla ben uzun zaman oldu onu görmeyeli hem de çok uzun
siz bir harikasınız mehtap hanım.
iyi ki bulmuşum sizi...
dostlukla...
Merhaba,
Ben Defne, yasim 39 ve mayıs-kasim aylari arasinda 95 kg dan 71 kg a dusebilmis biri olarak hem mutlulugumu hem de deneyimimi sizlerle paylasmak isytiyorum naçizane. Bu arada boyum 162 ve hala fazlaliklarim mevcut en cok da karin bolgemde)
Cok sevdigim bir arkadasimin tavsiyesi ile okumaya basladim sizleri ve tarih mayis 2009'du. Her tesebbusumden sonra 10 kg ekleyerek kendime 95'i nihayet yakalamis oldugum donem... Her adimimda, aldigim her nefeste beni zorlayan bedenim ve baslayan saglik sorunlarim sebebiyle artik baslamalyim demistim ve muthis enerjisi ve cok guzel tavsiyelerle suslu sitede sizlerle tanistim. Defalarca okudum, okudum. Sonra bir plan yaptim ve ben artik 1 aylik bir diyet yapmayacaktim; tamamen aliskanliklarimi ve damak tadimi degistirmeliydim. Yas olmus 39 artik frene basma zamani gelmisti.
Surekli oturarak calisan bir anneyim.
Oncelikle beyaz unla yapilmis gidalardan tukettigimde baslayan kalp carpintilari ve ellerimin sismesiyle kahvaltilarimi artik asagidaki cafeden değil evden tam bugday, kepek, çavdar türlerinden sevgili Mehtap Hanım'in da tavsiye ettigi gibi karistirarak tuketmeye basladim. Az yagli ve tuzlu beyaz peynir sekersi cay ve tabii domates salatalık.. Ilk ara ogunde 1 meyve. Ardindan ogle yemeginde ev yemekleri hazirlayan lokantadan zyagli bir yemek ve 2 dilim kepek ekmegi esliginde yagsiz mevsim salata. Saat15:30'da bir kase yogurt veya meyve . Sonra 18:00 de eve gelince hemen meyve veya 2-3 grissini ve 19:00da sahilde yuruyus. Tam 8 km hergun. Onceleri surunerek eve donerken (Hatta kimi zaman otobusle donmeyi dusunurken)2 ay icerisinde gercekten iyi bir tempo yakaladım. Aksam yemeklerinde kimi zaman ton balıklı salata ama cogunlukla karpuz ve az yagli beyaz peynir tukettim. Butun bir yaz hsonlari haric bu sekilde beslendim. Okullar kapandiktan sonra oglumun babaannesiyle yazliga gitmesiyle evde aksamlari hic yemek pisirmeden sadece bu sekilde beslendim. Haftada 2-3 gün balik oglen ya da aksam yemeginde tercih ettim. Haftada 1 gün kirmizi et tukettim. Hafta ici oglen yemeklerimi cok ozenli sectim diyebilirim. Kndim icin yararli olan ne varsa artik gittigim lokantalarda buna dikkat ediyorum. Kizarmis yerine kozlenmis gidalari tercih ediyorum. Kirmizi biber mesela cok tukettim. Kisin gelmesi ve gunlerin kısalmasi sebebiyle artik sadece hsonlari yuruyebilsem de evdeki eliptik bisiklet ile 25 dk egzersiz yapmaya, 40 tane mekik cekmeye gayret ediyorum.Ve her sabah kalkar kalkmaz 40 kez zipliyorum:) Bu gunlerde tempom dustu gercekten ve kilo vermem durdu. Kisi kazasiz atlatmayi diliyorum ve Mehtap Hn ne olur su kilo vermenin durdugu ve istahin arttigi donemlerde ne yapacagiz lutfen tavsiyelerinizi esirgemeyin.
Merak eden olursa kilo verme takvimimi yazayim. Tum degisiklikleri not almisim:)
30 nisan 95kg
8 mayis 94kg
21 mayis 94 kg
28 mayis 93,3
18 haziran 91,2
25 haziran 90,1
26 haziran 88,5!!!
4 temmuz 87
12 temmuz 85
31 temmuz 82
15 agust 80
28 agust 78,7
14 eylul 75,6
1 ekim 75
13 ekim 72,8
16 kasim 72
27 kasim 71,5
su anda da 71 (14.01.2010)
Sevgili Mehtap Hn ve ilgilenen tum arkadaslarim, yorumlariniz ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Benim ekleyemedigim, isyerinde aceleyle yazarken unutmus olabilecegim detaylar icin yine konusalim.
Ben basardim herkes basarabilir yeter ki karar verin ve harekete gecin.
Sevgilerimle!
O küçük kızı çok sevdim ben. Büyümüş hali? Bir harika. Kalemi?
İfade edemiyorum... Sevgiyle...
Figen
Yorum Gönder