Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

1 Haziran 2011 Çarşamba

SEDA... DUNDEN SONRA, YARINDAN ONCE...

DÜNDEN SONRA YARINDAN ÖNCE

Burada olan herkese merhaba,

Sanırım 2008 yılıydı.Yoğun çalışma temposunun içinde kendimi dinlendirdiğim mutfağımda, özellikle yeni lezzetler keşfetmek , denemek, tatmak ve tattırmaktan hep zevk almıştım,böyle olunca da bu alanda kulvarının önde gelenlerinden mutfaktaki yakışıklı Cenk Sönmezsoy ‘un bloğunu keşfettim öncelikle. Derken Cafe Fernandonun sağ tarafında takip ettiği bloglar listesine gözüm takıldı, tanışmamda bu şekilde oldu Mevsimlerden Roma ile, tanışıklığım sonrasında da vazgeçilmez bir alışkanlığa dönüştü.

Su gibi akıcı, tadına doyulmayan Federico’dan , yaşamdan, modadan, aşktan, sağlıktan, gündemden bahseden (ki ben bu yazıları da çok seviyor ve özlüyorum.) yazıları büyük bir keyifle okuyordum, birde cezbedici müzikler vardı tabi .

Derken bir süre sonra bu sayfalarda ilk olarak Funda ve Bahar ile başladı öyküler, iyiki de başladı. Sonra devamı geldi artarak. Hepimizin şevkini artaran, iradesini güçlendiren, bizi hedefe ulaştıran bu öykülere kendi öykümünde ekleneceğini o zamanlar hiç düşünmemişim.

Benim uyguladıklarım burada yazılanlardan farklı sihirli bir formül değil aslında ve eminim ki hepiniz ne yapmanız gerektiğini ve de ne yapmamanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz. İhtiyacınız olan tüm bilgiler bu sayfalarda. Ben size bu sürece nasıl başladığımdan , ne şekilde ilerlediğimden, bendeki etkilerinden bahsedeceğim.

Önce kendimi kısaca tanıtayım.
İsmim Seda Arar, Yüksek Endüstri Mühendisiyim. Evliyim , 13 yaşında bir oğlum var.
Boyum: 1.60 cm
Yaşım: 39
01.11.2011 : 69,4 kg

Üniversite bittiğinden itibaren doğum izni hariç genel olarak hep çalışma hayatının içinde olan son işyerimden ise geçen yıl radikal bir karar alıp ayrılmış biriyim. İlk olarak uzun zamandır çalışıyor olmanın verdiği yoğunluk ve yorgunlukla güzel bir keyif dönemi geçirdim. Evime doydum, koşturmadan alışveriş yapmanın bir yerlere yetişme derdinde olmadan sevdiklerime ve de kendime vakit ayırmanın tadını çıkardım. Sonrasında soluklandım, durdum düşündüm ve yaşamımın bundan sonraki kısmında ne istiyorum, nelerden memnunum, nelerden memnuniyetsizlik duyuyorum, değiştirmek istediklerim, hedeflerim , önceliklerim nedir, …şeklinde uzayıp giden bir liste hazırladım.

Bu maddelerden bir tanesi de kilo vermekti ve ben inanıyorum ki bir insan bir şeyi gerçekten ama gerçekten isterse, dilinde değil beyninde karar verirse başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

İstemekten kastım imkansızı istemek değil elbette, yapılabilirliğin sınırlarını hepimiz biliyoruz. Bu satırları okuyorsanız zaten hepiniz Sevgili Mehtap’ın,” Eğer bir kişi bile başarmışsa hepiniz başarabilirsiniz.”sözlerini okumuşsunuzdur.

Bu sözü en çok doğrulayan da bana göre Yasemin’in hikayesidir.

Kendime gerçekçi bir zaman ve gerçekçi bir hedef koydum.

Artık ne istediğimi biliyordum sırada, kararımı uygulamak için bahaneler bulmayı bir kenara bırakmak , ertelemeden doğru zaman hemen, bugün , şimdi deyip başlamak gerekiyordu.O gün takvim 1 Kasım 2010’u gösteriyordu ve ben başladım. İnanın erteledikçe kısır bir döngüye giriliyor , içinden çıkamıyorsunuz. Sonuç ise sonu gelmeyen diyetler, hayat boyu diyet modunda hep kendinizi kısıtlayan, zaman kayıplarına sebep olan stresli bir yaşam.Stres ise diyet boyunca bizi yoran, zayıflatan bir unsur.

Ben bugün dönüp baktığımda bunca yıl kendime bu işkenceyi neden yapmışım diyorum.

Ve şans mı dersiniz hayatın tatlı bir oyunu mu dersiniz karma felsefesi ile zincir misali olaylar birbirini takip eder mi dersiniz 8 Kasım’da Sevgili Mehtap yine yeniden son kez bir grup açıyor, yalnız olmadığımı görüyor güzel bir sinerji içine giriveriyordum. Bunu bir işaret kabul ettim. Zayıflama, sağlıklı yaşam yazılarının çok öncesinden takip ettiğim Mehtap’a güvenim tamdı. İçim rahat gözüm kapalı ne derse yapmaya hazır bir şekilde başladım.Kendime koyduğum hedefler güzel bir şekilde gerçekleşmeye doğru adım adım gidiyordu.

Buradan hepinize de teşekkür etmek isterim, yorumlarınızla varlığınızla bana güç verdiniz.

Bir teşekkür de Sevgili Aslıhan’a , kendisini yol arkadaşım olarak kabul ettim bu süreçte .

Ailemi de es geçemeyeceğim , motive ederek destekleyerek hep yanımdaydılar.

Sevgili Mehtap bütün yoğunluğunun arasında bize emeğini , zamanını, özverisini veriyordu da bunu uygulamak mı sorun olacaktı? Hayır, olmamalıydı. Kendime ve Mehtap’a olan saygımdan bu sefer başarmalıydım.

Listelere harfiyen uydum ama diyeti bu sefer yaşamımın merkezi haline getirmedim. Yani diyetle yatıp diyetle kalkmadım, beynimi bununla meşgul etmedim. Motivasyonumu kaybetmemeye çalıştım, bu sefer son olacağını kendime devamlı hatırlattım.

Anlık yeme krizlerimin genelde boş kaldığım anlarda yoğunlaştığını fark ettim, beynimi krizden uzak tutacak aktiviteler yarattım. Öğünlerimi görsel olarak çekici hale getirmeye çalıştım. Arada sırada ama gerçekten arada sırada bazen şımarıklığımdan bazen sosyal hayat gereği kaçamaklarım oldu, ardından çok üzüldüğümde oldu ama ipin ucu kaçtı boşvereyim demek yerine bir sonraki bir veya iki öğünü karbonhidrattan uzak protein ağırlıklı, sporu normalden fazla yaparak dengeyi korumaya çalıştım.

Kilo verdikçe kendime ödüller verdim , bunu hak ediyordum ama ödül deyince sakın aklınıza yiyecek gelmesin. Kendimi iyi hissetmemi sağlayacak ödüllerden bahsediyorum. Örneğin; bir seferinde saç maşası aldım, ufak bir değişiklik idi ama bana iyi gelmişti. Ayrıca zaten bonus öğünleri Mehtap veriyordu.

Şimdi kaç kilo muyum?

01.11.2010 : 69,4 kg
23.03.2011 : 56,4 kg

Yaklaşık 4,5 ayda 13 kg verdim ben. Bir kaç kilo daha verip 54 kg’da durup bu sayfayı kapatmak istiyorum.

Evet 13 kg verdim ama en önemlisi verilen bu kiloları fazlalık yağların toplandığı yerlerden verdim.
Ben kendimi yenilenmiş bir gökkuşağı olarak görüyorum.

Sadece siyahı değil şimdi bütün renkleri seviyorum.

Uzun zamandır beni görmeyen arkadaşlarımın yaşadıkları şokları seviyorum.

Çevremden gelen iltifatları seviyorum.

Kıyafet alışverişlerimden gülen yüzle dönmeyi seviyorum.

Karar verip , sabretmeyi, vazgeçmemeyi , sonucunun etkilerini seviyorum.

Başlamayanlar, erteleyenler, başlayıp bırakanlar haydi yine yeniden ama son kez var mısınız?

Devam edenler zaten hikayelerini bir süre sonra yazacaklardır, onları da şimdiden tebrik ediyorum.

Deniz yıldızının hikayesini bilir misiniz?

Bir zamanlar yazılarını yazmak için okyanus sahillerine giden bir adam varmış. Her sabah çalışmaya başlamadan önce yaptığı yürüyüşlerin birinde, plaja doğru baktığında dans eder gibi hareketler yapan bir insanın süliletini görmüş. Yaklaştıkça bunun genç bir adam olduğunu yerden aldığı bir şeyi yumuşak hareketlerle okyanusa fırlattığını görmüş. Ona seslenmiş:

-Günaydın ne yapıyorsun?
Genç adam durmuş, başını kaldırıp cevap vermiş.
-Okyanusa denizyıldızı atıyorum.
-Neden okyanusa deniz yıldızı atıyorsun?
-Güneş çok yükseldi ve sular çekiliyor. Eğer onları suya atmazsam ölecekler.
-Ama delikanlı, görmüyor musun, kilometrelerce sahil var ve baştan aşağıya deniz yıldızıyla dolu. Hiçbir şey farketmez.
Genç adam eğilerek yerden bir denizyıldızı daha almış ve dalgalanan denize doğru fırlatmış.
-Bunun için farketti.

Yazar düşününce bu gencin yaptığının, evrende gözlemci olmayı ve olup biteni izlemeyi değil, oyuncu olmayı ve bir fark yaratmayı seçmek olduğunu fark etmiş.

Bu hikayeyi ilk duyduğum andan itibaren çok sevmiştim.

Ben genç adı altındaki fark yaratan kişiyi Sevgili Mehtap, fark yaratılan denizyıldızını da kendim kabul ettim.

Sevgili Mehtap için ise ne yazmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum, yazdığım tüm sözcükler yetersiz kalır gibi geliyor.

Sadece diyebilirim ki , yolumuzun kesişmesini hayatın güzel bir hediyesi olarak kabul ediyorum ,şu an ulaştığım noktada hissettiğim tüm güzel duyguların katlanarak kendisine dönmesini diliyorum ve bir gün bir şekilde teşekkürümü gösterebilmeyi umuyorum.

Sevdiklerinle beraber herşey gönlünce olsun Mehtap’cığım. Herşey için teşekkür ederim.


diyor Seda... Akilli, guzel ve duyarli bir kadin o... Tanidigima mutlu oldugum insanlardan... Nedenini kisa bir sure sonra, daha iyi anlayacaksiniz... Seda neden ozel bir kadin, neden ozel bir insan, neden ozel bir arkadas beraber okuyacagiz...

hepinize Roma'dan kucak dolusu sevgiler...

1 Haziran 2011'Roma

20 yorum:

Turta Tadında Yaşamak dedi ki...

Merhaba,
sizi tebrik ediyorum gercekten seda hanim..
ve mehtap hanimin yeni bir başlangic yapmasini bekliyorum.. Eminim benim gibi pusuda bekleyen bir cok insan vardir.. Kafamda bende karar vermis durumdayim, yediklerime dikkat etmeye ve spora basladim. bloguda karistiriyorum bu arada.. belki bir gun benimde basari hikayem olur anlatacak, kim bilir..

Esma dedi ki...

Bir başaran daha ne güzel, tebrikler sevgili Seda isteyipte bu işi başarmanız çok çok güzel..
Bu yolda bizim her zaman yanımızda,bize desteğini her zaman sunan yardımcı olan Sevgili Mehtap a da Teşekkürler.
Ben aynada kendime bakıp Mehtap seni çok seviyorum diyorum artık :-)))))
Sevgiyle kalın
Esma

drazra dedi ki...

sedacım tebrikler...acaba yürüyüş dışında birşey yapın mı? ben 57 ile tatile çıktım, 59a çıktım ve tekrar spora ve düzenli beslenmeye döndüm... arkadaşımın tarısı da 61,5 gösterdi... :( artık ben de istedğimi giymek istiyorum...

GZNTPSEDA dedi ki...

Mehtapcığım öncelikle güzel görüşlerin için teşekkür ederim.

Sevgili Turta Tadında Yaşamak,

Teşekkür ederim.Ben inanıyorum,bir gün hikayenizi okuyacağımıza, yeter ki siz isteyin ve başlayın. Mehtap burada, biz buradayız, bilgiler burada gerisi size kalmış.

Sevgili Esma,

Teşekkürler, ben de sizi takip ediyorum, ne güzel sonuçlar aldınız.

Sevgili drazra,

Teşekkür ederim. Spor anlamında soruyorsan yürüme ve yüzme dışında bir şey yapmadım.Ama süreleri ve miktarları değişkenlik gösterdi.Günlük düzenimde gün aşırı, kaçamak ve tatil dönemlerinde ise her gün hatta bazen günde 2 kez spor yaptım.Bana kalırsa arkadaşının tartısı değil kendi tartını ve kıyafetlerini dikkate al, sabret , çoğu gitmiş azı kalmış.

Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Merhaba, tebrikler Seda hanim cok guzel ifade etmissiniz herseyi .Umarim bende kirilan hevesimi duzeltebilir tekrar devam edebilirim, ben ilk uc gun ile basladim 14 gunluk 15 gunluk ve en son 5 gunluk programi harfiyen uyguladim ama spor yapamadim sonra belli araliklarla durdum basladim bu arada 8 kilo verdim kendimde cok sasirdim ama sonra hadi kendimi odullendireyim derken ipin ucunu kacirdim ve cok simardim simdi ev tasima derdine dustuk ve bazen hani olur ya terslikler ust uste gelir cikilmaz bir girdap olur hersey oyle bir donemde oldugumuz icin cok zor benim saglikli beslenmem diyorum yanlis oldugunuda biliyorum ama bir turlu kendimi motive edemiyorum cokda uzuluyorum gozlerimle gordugum gercegi kabul edip tekrrar baslayamiyorum ilk basladigimda yapamayacagim diyordum ben kilo veremem diyordum ama verdim simdi ise yeniden baslamak bana cok zor geliyor sebebeinide bilmiyorum sizleri takip ederek belki bu moral bozuklugunu atlatir devam ederim diyorum hepinize new york dan sevgilerimi gonderiyorum Mehtap hanim sizi cok ama cok seviyorum tebrik ediyorum saygilarimi sunuyorum
ezgiusa

ankara13 dedi ki...

sevgili Mehtap Hanım

Bloğunuzu uzun zamandır izliyorum. Fazla kilo sorunum yok. Ama dengeli beslenme konusunda önerilerinizi okuyor ve uygulamaya çalışıyorum.
13 yaşında bir kızım var. 1.65 boyunda 62 kilo. Kilo vermek istiyor.Bu beslenme düzenini onun için de uygulayabilir miyiz? Bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum

aslı dedi ki...

Merhaba Sevgili Mehtap Hanım,
Öncelikle seda hanım ı azminden ve sabrından dolayı tebrik ediyorum. Her başarı hikayesinde olduğu gibi Seda hanımda gençleşmiş, kiloların gitmesi iel birlikte.
Mehtap hanım; 3 haftalık program 06/06 tarihinde bitiyor. Sİzden ricam Şubat ayında verdiğiniz detoks vardı, hayvansal protein yemediğimiz. Sizce salı günü başlayıp 1 hafta uygulayayım mı? Yada 1 hafta protein diyeti yapmayı düşünüyorum. Sizce ne yapmalıyım .
Şİmdiden teşekkürler... Çok öpüyorum sizi :)

Adsız dedi ki...

Bana yardim edebilecek, motivasyon konusunda destek olabilecek birileri var mi? Bana GINA geldi artik bu kilo derdinden .. 90 kiloya 3-5 sene once indim, simdi hizla 100'e dogru ilerliyorum ve kendimden nefret ediyorum :( Iradenize nasil hakim oluyorsunuz? :( Okudukca garipligin bende oldugunu anliyorum ...

Adsız dedi ki...

Adsız "SEDA... DUNDEN SONRA, YARINDAN ONCE..." kaydınıza yeni bir yorum yaptı:

Cok guzel anlatmis. Ben de sayenizde kilo vermistim, o deniz yildizlarindan biri de benim dedim yaziyi okurken. Tesekkur ederiz Mehtap hanim. Seda hanimin dedigi gibi butun yasadigimiz guzel duygular fazlasiyla guzelliklerle harmanlanip katlanip sizi bulsun. Sevgiler

Yayınla
Sil
Spam olarak işaretle

Bu blogun yorumlarını yönetin.

Tijen dedi ki...

Harikasın Seda!
Hep böyle kal...

Adsız dedi ki...

Seda Hanım tebrik ediyorum sizi. Bende önceki programda 12 kilo vermiştim. Bu sebeple hamileliğim rahat geçmişti.

Sevgili Mehtap Hanım; lütfen lüüüüüüüüüüüüüütfen emziren anneler hakkınd bir şeyler yazın!!
Ümitsizce bekliyorum günlerdir.. Bir iki kere daha sormuştum ama biliyorum o kadar işinizin arasında her yoruma cvp yazamazsınız. İnşallah mu yorumu farkedersiniz. Başlamak istiyorum tekrar..
Sevgilerimle

Ü.A.A.

GZNTPSEDA dedi ki...

Sevgili Ezgi,
Teşekkür ederim. Sizin işiniz daha kolay bence, başlamış ve başarmışsınız. Hadi ertelemeyin alışverişinizi yapın ve yarın başlayın ne dersiniz?

Sevgili Aslı,
Bu yorumlarınız çok hoş, teşekkür ederim.

Sevgili Adsız,
İstersen ilk önce yeme krizlerinin sebebini incele, acıktığın için mi istediğin için mi yiyorsun? Sonra belki ne yapabileceğine dair bir yol çizebilirsin.

Sevgili Adsız,
Çok teşekkür ederim, sizin adınıza da sevindim.

Sevgili Tijen,
Teşekkür ederim, iyi dileklerin çok sevdiğim Erol Evgin’in çok sevdiğim bir şarkısını (hep böyle kal) hatırlattı.

Sevgilerimle...

v_d_kaya dedi ki...

sizi tebrik ediyorum .dünden sonra yarından öncede bende varım demek istiyorum ama zihnim öfkelerini yemeğe vurmuş mideme hükmetmekte zorlanıyor.Yer Hatay İskendeun ,Yaş 32,kilo 98,boy 1,63,meslek ebe,Zihin tembel ve öfke ile yemeğe kurgulu ve doymuyor.NE OLACAK.........

Adsız dedi ki...

tebrikler seda hanım.bende yolun başında olanlardanım.sizlerle motivasyonumu artırıyorum.
İlk sorum Hala diyete devam ediyormusunuz?Yoksa istediklerinizi yeyip sporla mı koruyorsunuz?

ve bişi daha:
yalnız ilk fotoğrafınızda daha gergin ve genç görünüyorsunuz.e haliyle ,kilo yüzü de ay parçası gibi yapar dedikleri gibi.zayıfladıkça yüzünüz çökmüş bağışlayın ama daha yorgun ve yaşlımsı olmuşsunuz.
benimde yüzüm incedir,basenlerden önce yüzüm giderde böyle görünürsem diye korkuyorum.
size ve mehtap hanıma soruyorum:Yüzümüz çökmeden kilo vermememizin bir formülü yok mu?İlla yüzümüz göçecek sonramı kilo vereceğiz.lütfen bunun bir yolunu yazın bize.
teşekkürler
tekrar tebrikler
elif b.-ankara

GZNTPSEDA dedi ki...

Sevgili v d kaya,
Teşekkür ediyorum. Zihninizin kurgusunu hemen bugün değişterelim o zaman , daha keyifli olacak her şey inanın. Bu arada önümüzdeki hafta sonu Hatay’a geliyorum, o güzel yemeklerinizi tadacağım için heyecanlıyım.Sevgiler,

Sevgili elif b.
Teşekkür ederim.Ben artık diyete devam etmek demeyeyim de sağlıklı yaşama uygun besleniyorum.Nasıl derseniz, öğünlerimde çorbamı, etimi, zeytinyağlımı, bol salatamı eksik etmiyorum. Ara öğünlerimi atlamıyorum. Bol su içiyorum. Kahvaltı aynı olmamasına özen göstererek yapıyorum. Ama dost sofralarında yemeğinde, yanında birkaç kadehinde hakkını veriyorum, abartmadan ara öğün yerine tatlı yiyorum, çok çok kaçırmışsam hemen yeşil çorba, metabolizma çayı ve karbonhidrattan yoksun öğünlerle DENGEYİ korumaya çalışıyorum.Spor bazen azalıp bazen artarak hayatımda devam ediyor. Diğer yorumunuz için belki fotoğraf yanılgısı diyebilirim, genelde gençleştiğim yönünde tepkiler alıyorum, hatta en son bir grupta evli olduğum öğrenilince şaşırıldı, bir de 13 yaşında oğlumu duyunca inanamadılar.Sevgiler,

GZNTPSEDA dedi ki...

Sevgili v_d_kaya,
Çok teşekkür ederim. Hadi gelin zihninizin kurgusunu değiştirelim, tembel ve öfke yerine dingin bir şekilde sağlığa, spora dolayısıyla kendini huzura bırakan bir ruh haline girelim.Bu arada bende size sorayım , önümüzdeki hafta sonu Hataydayım, o güzel yemekler karşısında benim durumum ne olacak?Sevgilerimle,

Sevgili elif b.,
Teşekkür ederim, hala diyet demeyelim de dengeli beslenmeme devam ediyorum ama ara öğünümde tatlımı da yiyorum, güzel bir dost sofrasında yemeğin ve birkaç kadeh alkolün hakkını da veriyorum, sonraki günlerde yine dikkat ediyorum.Spor bazen azalıp bazen artarak hep hayatımda.Kısaca kontrol ve denge ile gidiyorum.Diğer sorunuza ise belki fotoğraf yanılgısı diyebilirim. Geçen hafta beraber olduğum yeni bir grupta tanışma kısmında evli olduğum duyunca şaşırıldı, 13 yaşında oğlum olduğunu duyunca ise ağızları açık kaldılar. Sevgilerimle…

v_d_kaya dedi ki...

diyete başladım dahada doğrusu sağlıklı va dengeli yemeğe gerisi zamana ve sabra kaldı ...hatayın yemekleri ...hatayın neleri yok ki...memleketimde aynı dengeli ölçülerle herşeyin tadına bakarsın ve kaybın yani alacağın kaori olmaz diye düşünüyorum sevgiler..

GZNTPSEDA dedi ki...

Sevgili v_d_kaya, başlamak işin yarısıdır, harikasınız. İnanıyorum ki bir deniz yıldızı siz olacaksınız ve buradan hikayenizi okuyacağız.
Sevgiler,
Seda

bosandasemeriniy dedi ki...

Seda hanim,
Hikayeniz bana cok ama cok iyi geldi. Duygulandim once!
Herkes yapabiliyor demekki deedim. Beim ne eksigim var dedimoyle ya, fazlam var, eksigim yok!
Evet, ben de sizin gibi gorunmek istiyorum!
Artik bir basari hikayem olsun istiyorum ya! Olsun istiyorum

GZNTPSEDA dedi ki...

Sevgili boşanda...,
Bu rumuzu yazmak istemedim, hatırladığım kadarı ile siz yeni bir rumuzla devam edecektiniz değil mi? Eğer size biraz şevk verebildiysem mutlu ama çok mutlu olurum.Lütfen gelişmeleri paylaşın bizimle.

Sevgiler,
Seda