Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

13 Şubat 2010 Cumartesi

SENI NEREDEN ALMISLAR?


Aglamakli bir yuzle cantasini siranin ustune firlatip oturuyor yanima…

“Birsey soyleyecegim ama eger birine soylersen, kuserim” diyor... “Soylemem” diyorum... “Ekmek carpsin, soylersen” diyor... “Hayir carpmasin, soylemem dediysem soylemem” diyorum ters ters...

Babam boyle yeminleri sevmiyor... Ben de sevmiyorum...
“Biliyor musun beni cingenelerden almislar annemler” diyor... Cok uzgun... Anneannesi oyle soylemis...

“Cingeneler seni nereden bulmuslar? diyorum” ... Yuzume kotu kotu bakiyor...
“Uzulme” diyorum, “beni de bir lahananin icinde bulmuslar...”


Ikimiz de biraz uzgunuz simdi...

Duvarin ustunde oturuyoruz, ayaklarimizi salliyoruz, benim elimdeki gazete kagidindan yapilma kulahtan ay cekirdegi alip citir citir yiyoruz...
.
Ilk defa o gun dusunuyorum... Beni lahanada bulmuslar tamam da, ya ablami nerede bulmuslar...?
.
Onu dusunuyorum... Ipek gibi uzun saclari, hep gulen yuzu, eve hic kimseden sikayet getirmeyisi, hic akmayan burnu, camurla oynasa bile bir comakla oynamasi, elbiselerini ayakkabilarini hic kirletmeyisi, uysalligi, tatliligiyla dallarinda bir bulbulun ottugu bir gulde bulunmak yakisir ona...
.
Ya da bir akasya agacinda belki bir yaseminin dallari arasinda, mis gibi kokuyordur mutlaka simdiki gibi onu bulduklarinda... Sercelerle, guguk kuslariyla, mavi boyunlu kumrularla arkadaslik etmistir...
.
Kendimi dusunuyorum sonra... Iki dizimin ustu hep yaralarla kapli, kollarimda agaclara tirmanmaktan kalan cizikler, iki tel sacim hep darma daginik, ayni elbiseyi ayni gun giysek bile benimkinin ustumde egreti durusuyla, lahanadan baska nerede bekleyebilirdim ki beni bulsunlar diye?
Muhtemelen oyle bulbullerle kumrularla filan da arkadaslik etmemisimdir beklerken...

Karaterime bakinca, herhalde kirpilerle iyi geciniyormusumdur diye dusunuyorum... Bir de parlak isiklara buyulenen, tavsanlarla, bir de gunese asik ay cekirdekleriyle herhalde...
.
Federico, divanin uzerinde kirmizi kagittan kalpler kesiyor... Sonra onlari ikiye boluyor, iclerine harfler yaziyor... Bir telas, bir hazirlik... “Ne oluyoruz ?” diyorum... Sevgililer Gunu icin hazirliyorum diyor...
.
Aaaah... “Sen bana arkadaslarimi pizza yemege cagirabilir miyim demedin mi? Nerden cikti bu sevgilier gunu simdi” diyorum... Aman anne, ufff diyor...
.
Antonio guluyor, “oglum annen sevmez oyle seyleri” diyor...
.
Na’palim, sevmiyorum...
.
Beni gul yapraginin ustundeki cig tanesinde bulmamislar ki...
.
Sevgimi soylemek icin adi konmus gunlere, ustune kalpler cizilmis yastiklara, oyle gerektigi icin alinmis armaganlara tahammul edemiyorum... Sevginin getirdiklerini degil, kendisini seviyorum...
.
Seviyorsam, sevdiklerim yasamin her aninda hissederler onlari sevdigimi... Enazindan ben oyle inaniyorum....
.
Hayata duydugum sevgi, beni "yoruldum" demeden calismaya alistiriliyor, baskalarinin sevdikleri onlarla kalabilsinler diye...
.
Ailemi onlarin ugruna herseyi goze alabilecek kadar cok seviyorum...
.
Oglum, kirpilerden kalma dikenlerimi tek tek cikartiyor yuregimden, koselerimi torpuluyor...
.
Arkadaslarimi seviyorum...
.
Askin buyuklugune dayansin diye, yuregimi hep guclu tutuyorum... Bir sevginin, bir sevgilinin yasamda neyi degistirebilecegini hic goz ardi etmeden...
Onun icin Antonio hakli... Sevmiyorum boyle "bilmem ne gunlerini"...

Bu tuketim zorlamasi gunlerin yarattigi, fotocopi insan modeline uymak icimden gelmiyor... Yemege gidilsin, mum isiginda yemek yensin, armaganlar verilsin, guzel sozler soylensin... Yapilsin ama adi konmus bir gunde degil, her hissedildiginde yapilsin istiyorum...

San Valentino gunlerinde erkekler cogunlukla kadinlara bedenlerine uymayan camasirlar, asla kullanmayacaklari parfumler, sahip olduklarini bile unutacaklari CD’ler armagan ediyorlar...
.
Kadinlarsa, erkeklerin kendi yaslarina uygun bulmadiklari kravatlar, giymekten hoslanmayacaklari kazaklar, cuzdan, kemer gibi cok klasik armaganlar veriyorlar...
.
Ingiltere’de 2000 erkek uzerinde yapilan bir arastirmanin sonucu cok komik... 2000 erkegin % 33’u partnerinin kullandigi parfumun markasini bilmiyor.
% 27’si asla dogru beden giysi secemiyor...
% 12 ‘si beraber olduklari kadinin goz renginden habersiz, % 10’u dogum tarihini yanlis hatirliyor... % 8 ‘i ise sac rengi konusunda tamamen kararsiz...
.
Bilimsel arastirmalar erkeklerin kadinlari etraflarindaki hersey ile birlikte bir butun olarak algiladiklarini, kadinlarinsa erkegi parcalara bolerek analiz edip hafizalarina kaydettigini gosteriyor...
.
Sevgiyi San Valentino gununde kutlamak istemiyorsaniz sizi anlarim... Dunyanin gercegi olan sevgi uzerine dusunmek icin herzaman uygun bir an bulursunuz isterseniz...
.
Yok benim oyle sevgiyle, askla isim olmaz, beni kara dikenlerin dibinde bulmuslar diyorsaniz, oyleyse siz de yalnizlarin bayrami San Fausto’yu kutlarsiniz...
.
Her arzuya uygun bir gun bulunur tuketim toplumlarinda...




Secim sizin...
.
.
.
*Karikaturler Mordillo'nun..
** Bu olaganustu sarkinin sozleri de Murathan Mungan'in...
.
13 Subat 2010'Roma

14 yorum:

Selhan dedi ki...

Sevgililer gunu konusunda bizim evde de senin goruslerin paylasiliyor... Ustelik buyuk kizin dogum gunu bir gun sonrasina gelince tam anlamiyle unutuluyor denebilir...

Bu arada hepinize destekleriniz, guzel yorumlariniz icin tesekkurler... En kisa zamanda kalan kilolarimdan da kurtulacagim ve sizleri bilgilendirecegim...

Sevgilerle
Selhan

Adsız dedi ki...

neden bunu söylerler anlamam,annemde bana cingenelerden aldıklarını söylerdi,inanmak istemezdim.ama bakardım annem,beyaz,yeşil gözlü,ben esmer ve siyah gözlü,yaramaz,cok üzülürdüm hala bilmiyorum,ama beni üzdügünü farkediyorum.oyüzden cocuklarıma hiç lafı dolandırmadan karnımdan diye söyledim.indan 40 yaşınada gelsem beni üzüyor.anneme söyleyince cok gülmüş,niye böyle düşündügümü anlayamamıştı.bende kalıpsal şeyleri hiç sevmiyorum,sevmek bambaşka birşey emekle,yürekle,hatta ruhla sevmek.sevmeninde merdivenleri var,allah herkese gönlünce sevgi nasip etsin.sevgiyle mutlu kalın.sevgili mehtap harika yazıyorsun.

DEVRIM dedi ki...

güzel bir anlatım olmuş,düşüncelerinizede katılıyorum..

Adsız dedi ki...

Sevgili Mehtap hanım bu güzel yazı harika bir şarkı nasıl duygulandım defalarca okudum dinledim 25 yıl oldu eşimi kaybedeli ben de biliyorum bir sevgi bir sevgili yokluğunda neler değiştiriyor onu daima içim sızlıyarak özlüyorum sevgim hiç azalmadan hiç unutmadan sizi uzun zamandır sessizce izliyordum bugün paylaşmak istedim sevgiler Emel

aslan dedi ki...

Meltem hanım,
Bilimsel istatistiklere geçer mi
bilemem ama bir itirafta bulunmak isterim.Ben on dört yaşıma kadar,kadınlarla erkeklerin öpüşmesi sonucu bebek dünyaya geleceğini düşünürdüm.Hatta bu durum,orta okul yıllarında
arkadaşların gülüşmesine sebeb olurdu.Daha önceki yıllarda da
"leylek"lerin bıraktığına...

İyi bir hafta sonu dilerim.

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

:)))
Sevmezsin sen tabiiki sevmezsin.
Görkemli mağrur Kat-i kararlı bir TÜRK KADINI olarak,
gerçeğin peşinden koşarken, herşeyin tam adını yazarken elbette sevmezsin ! :)))
Aslında doğrudur düşüncelerin.
Bir kağıda , bir poşete konulmuş sevgi olurmu hiç Mehtapcığım.
Sevgi bir pakete sığarmı ! ?
Eğer sığarsa da sevgi okadar mı ?
Bende - bizde masal kahramanımla aynı sendeniz .
Gerektiği yerde, gerektiği kadardır sevgi-miz.
Almayı bilip- vermeyide unutmadığımız kadardır beslediğimiz.
Hesapsız - limitsizdir bizde tutulan defterler.
SIĞMAMALI KAĞITLARA- POŞETLERE-
SARINMAMALI GÖSTERİŞLİ YALDIZLARA
AMBALAJLARA !!!!!
SEVGİ EMEKTİR.
SEVGİ GÖZBEBEĞİNİN TAAAA İÇİDİR.
..........
SEVGİ ÖMÜRLÜKTÜR BE MEHTAPCIĞIM !

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

hani bir soru sormuştun ya
''sizi nereden almışlar ? ''diyen ;

benide bir boğaz martısının kanadından alıp
boğaz vapurlarından indirip
boğazın serin sularında gezdirip
sahillere, kıyılara vermişler.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Buyrun o zaman, bugün dünya öykü günü!
Sevgililer günü kutlamak istemeyene şahane bir alternatif!
:))

Çiğdem Atabey dedi ki...

oysa sevgili / bir tek sevgili / nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini... ve herşey nasıl da senin gerçeğin olur onun gözlerinde..
sevgimle kucaklıyorum Mehtapcım..

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Gerçek saf sevgiler her daim
hayatınızdan eksik olmasın güzel insan!

Saygılarımla,

gamze ilerchi dedi ki...

Önce ilk sözüm bir özür babında Selhan'a olacak geçen yazına yazdığım yorumda adını yanlış yazdığım için,lütfen kusura bakma.İkincisi aslana ,üzülme ben de 11 yasına kadar sadece parmağına alyans takanların çocuğu olabilir sanıyordum,hatta mahallemizin evde kalmış komşu ablasına madem kocan yok,yalnız kalma senin de çocuğun olsun,parmağına alyans taksana demiştim.Zavallı kızcağızın ve cevap verip beni başından savdığını bile hatırlamıyorum:(
sevgi ve sevgililer günü konusundaki paylaşımın çok sıcacık,o yaralı dizlerin sahibi büyüyüp de hem kalplerin hem vücutların yaralarını sarar olmuş,ben senin o güzel gönlünü öpüyorum...

Selhan dedi ki...

Sevgili Gamze,

Onemli degil hepimiz yazarken hata yapariz. Ancak inceligin ve dusunceliligin icin cok tesekkurler...

Herkese iyi haftalar...
Selhan

kekvekahve dedi ki...

yazın harika,
karikatürlere bayıldım,
murathan mungan'a yıllardır söyleyecek yeterli bir sözüm yok.
sevgiler:)

Adsız dedi ki...

yasasin San Fausto :))

Sevgiler,

Beste