"Bohcan hazir mi?" diye soruyor telefonda.. "Yok daha yeni donduk Istanbul'dan, yarin geliriz sana, ustelik araba da bozuldu" diyorum..
"Senin yarinin mi, benim yarinim mi ?" diyor gulerek.. O yarina inanmiyor, ben ertelemekle ve gelmeyen yarinlari beklemekle unlu bir kadinim.. Gecen yaz bu yuzden gorusemedigimizi unutmuyorum ustelik..
"Kahyayi yolluyorum, hazirlanin" diyor.. Annem biraz bozuluyor ama bugunlerde burada deniz cok soguk, gidecegimiz yer -henuz gormemis olsak ta- bir koy evi ve Federico icin ilginc olabilecegini dusunuyor yine de.. "Sweat shirtlerinizi almayi unutmayin" diyor.. Unutmuyoruz..
Kahya geliyor az sonra.. Ama ne kahya ! Milano moda haftasindan firlamis kadar yakisikli, hos kokan, guzel elli ve guzel gulumseyen 50'li yaslarda bir erkek.. Ismi Murat. Elimizdeki kucuk cantayi ona uzatiyorum ve yola cikiyoruz.. Ege ariyor, herseyin yolunda olup olmadigini soruyor, kahya Ege ile cok rahat bir tonda konusuyor, "tamam gerekenleri biz gecerken aliriz" diyor.. "Yolda durup, borulce, pembe domates ve ezine peyniri alacagiz" diye acikliyor bana da bu telefon konusmasini.... Tamam diyorum.. Alisveris yapiliyor, hersey eski usul bir pazar sepetine dolduruluyor, icimden ne isi vardi Ege'nin bir Ege koyunde diye dusunuyorum, aslinda butun cevaplari biliyorum ama yine de profesyonel dunyaya haksizlik ettigini dusunuyorum onun.. Erken yoruldugunu, erken vaz gectigini, yazik ettigini dusunuyorum.. Sessizlik cok uzun geliyor..
"Kac yildir Ege ile calisiyorsunuz ? diye soruyorum kahyaya.. "Keske beni ise alsa" diyor gulumseyerek .. Ben onunla calismiyorum.. Misafiriyim yalnizca, kahya size sakizli kurabiye almak icin Cunda'ya gitti ben de sizi almaya geldim, cunku Ege yemek hazirliyor diyor.. Murat, ustelik Italya'da, ustelik Milano'da, ustelik moda sektorunde calisiyor.. Cok guluyorum kendime..
Sadece aslinda olmayan kahya degil beni sasirtan, ev de hic koy evine benzemiyor.. Zeytin agaclarinin arasina saklanmis, her kosesinde teknoloji kullanilmis, egik catisinda uzaktan kumanda ile acilabilen kucuk pencereleri olan, hatta dag tarafina gelen duvarina cok akillica bir projeksiyon ile agaclarin arkasinda kalan denizin yansitildigi, zevkli, sakin, sahibinin durusuna yakin soylu bir ev.. "sen buna koy evi mi diyorsun" diye soruyorum? "Sen oyle diyorsun, ben degil" diyor.. "Cok mutluyum geldiginize" diyor.. Koy de olsa, sehir de, evime hosgeldiniz"..
"Hosbulduk" diyorum.. Gercekten de "hosbuluyoruz"..
Bahcedeki iki zeytin agacinin arasina kurulmus salincaga oturuyorum.. Kucagimda bilgisayarim var.. Yan taraftaki pencereden mutfakta yemek pisiren Ege'yi gorebiliyorum.. Islik caliyor.. Murat, elinde bir gazete tomari, veranda da oturuyor.. Halil'den haber bekliyorum.. Mektubu gelmis..
"Canım
Senin tam hazır olmadığın hissi geldi içime: Ama bir iki sözcük dokundurayım yine:
-Kazanmak için kaybetmeyi göze almak gerekir.
-Kavşaksız yol olmaz,otobanda bile
Senin tam hazır olmadığın hissi geldi içime: Ama bir iki sözcük dokundurayım yine:
-Kazanmak için kaybetmeyi göze almak gerekir.
-Kavşaksız yol olmaz,otobanda bile
-Beklentiyi yönetmek sadece ekonomi kuralı değildir.
Sevgiler opuldun"
Sevgiler opuldun"
diye yaziyor Halil.. Gozlerimi kapatiyorum.. Bana ne soyluyor diye soruyorum kendi kendime.. Istanbul'da "Mehtap'cigim sana 3 cumle soyleyecegim ama itiraz etme, aciklama yapma ve lutfen kendini savunma, sadece bu soyleyeceklerimi cok iyi dusun" demisti.. Sonra vaktimiz olmamisti konusmaya..
Dusunecegim bana yazdiklarini.. Burada, bu zeytin agacinin altinda, mutfakta sevgili bir erkek bizim icin borulce, cocuklar icin kofte ve pilav, aksam ustu icin incirli-cevizli kek yaparken, ben kahvem elimde, kulaklarimda eski gunlerin sarkilari, zeytin agaclarinin yesilinin arkasindaki denize bakarken "anlamak" icin sadece dusunecegim..
Dusunmeye deger bir insan oldugu icin, bunca yil o ve Nilgun, arkadasim olabildikleri, bunu gercekten hissedip hissettirdikleri icin dusunecegim..Ustelik bunu, sakizli kurabiye sevdigimi unutmayan bir baska sevgili insanin yaninda, huzurlu ve keyifliyken yapacagim..
.
Bize biraz musaade.. Kilolariniz icin, duraklamalar, yerinde saymalar, geriye donusler icin hic endiselenmeyin.. Vermeniz gereken son kiloya kadar buradayim.. Tek tek, hepiniz icin.. Soz verdim.. Tutacagim da..
.
Cok az sabir ve biraz zaman lutfen..
Burada oldugunuz, okudugunuz, paylastiginiz, guvendiginiz, ilgilendiginiz icin tesekkurler..
.Sadece bana biraz musaade...
.
15 Agustos 2009' Kuzey Ege
18 yorum:
yazdıklarını okurken sevimli bir aile dizisi izliyomuşum gibi hissediyorum kendimi.senin tavsiyelerini sabırsızlıkla bekliyorum.sizinle beraber tam 10 kilo verdim ve bunun için 3 yıldır uğraşıyordum ama 1 adım bile ilerleyememmiştim.dönünce bir sınıf daha aç lütfen.çünkü bende senin sınıfında olmak istiyorum.vermem gereken tam 8 kilom daha var.ve biliyorumki ben bunu seninle başabilirim ancak.senin motivelerin olmadan hiç bişey yapamıyorum sanki.2 aydır kilo vermem de durdu.hala dikkat etmeme rağmen.kendine çok iyi bak...sevgiler...
Egeye inen tatilinizde canı gönülden iyi tatiller diliyorum. Bunu çoktan hakettiniz. Her zaman yanımızda olduğunuz için teşekkürler. Siz keyfinize bakın.
Kafanızı kurcalayan her ne ise size kolaylıklar diliyorum.
Sevgiler,
Seda Kaynak Arar
Mehtapcim, güzel Egede güzel bir tatil diliyorum sana. Lütfen benim icinde börülcelerden, pembe domateslerden yermisin, Deniz kokusunu derince icine cekermisin, ben bu yil hepsine hasret kaldim.
Yanimizda oldugun icin cok cok tesekkürler:)
Sevgilerimle
Kilo vermeye calisanlardan degilim, ama yazilarinizi zevkle ve ilgiyle okuyorum. Cok icten geliyor yazisiniz, ne mutlu boyle guzel arkadaslariniz da var sizin kiymetinizi bilen. Size iyi tatiller dilerim.
Selamlar,bir süredir bloğunuzu izliyorum ,diyet grubuna dahil olamadım ama şimdilik önerileriniz doğrultusunda kendime doğru beslenmeyi öğretmeye çalışıyorum.Bu arada yeni bir sınıf açmanızı da dört gözle beklediğimi belirtmek isterim.
Sizinde yazınızın sonunda belirttiğiniz gibi kendinize biraz izin verin ve tatilinizin keyfini sürün.
Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle...
nc
Önceki yorumlarıma eklemeyi unuttuğum için daha fazla ertelemek istemedim, tekrar yazmam gerektiğini düşündüm.
Mehmet Saraç'ın Canlarına Değsin kitabını bir solukta bitirmemin üzerinden çok zaman geçti. Tesadüfe bakın ki annem Nizip'li ve kitabın büyük kısmı Nizip'i anlatıyor.Anılarımda sadece hayal meyal yer almakla beraber kitap beni nice tanıdık olaylara alıp götürdü , kimbilir belki teyzemle Mehmet Bey sınıf arkadaşı ve kitap şu anda İstanbul'da annem ve yakınları tarafından sıra ile okunmakta. Her okuyan geçmişe yolculuk yapmakta. Aracı olduğunuz için önce size sonra unuttuğumuz veya unutmaya yüz tuttuğumuz çok uzaklarda kalan ama çok tanıdık günleri tekrar yaşattığı için Mehmet Bey'e çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler,
Seda Kaynak Arar
Dün bir kitabevinde bakınırken, rafta bana gülümseyen Küçük Prens'i gördüm.. Sizi andım, içten bir tebessümle.. Birkaç gün önce bile olsa buralarda olmanız, benzer ışıkları görüp benzer şeyleri düşünmemiz bile heyecanlandırıyor, mutlu ediyor=)
sevgimle..
İçim gitti anlattıklarınıza, çok şanslısınız. Ben daha önce secii rumuzuyla yorum yazmıştım, şimdi blog açtım, artık Mariposa yım:)Gizli takipçilerdenim ama artık susmak yok, kilo vermeye başladım daha önce de yazdığım gibi, artık sizi bırakmam :)
Sevgiler...
Huzurlu bir tatil geçirmeni dilerim. Sevgiler...
Tatilinizi eski dostlarınızla çok mutlu geçirdiğiniz satırlarınızdan belli oluyor. Çok güzel, önce marmara, sonra ege, daha sonra da akdeniz olur mu? Tatilinizde bile bizleri ihmal etmediğiniz için teşekkürler.Size iyi tatiller diliyorum.
Sıcak akdenizden sımsıcak sevgiler.
Gülsüm
Halil'e gönülden katılıyorum: "Kavşaksız yol olmaz,otobanda bile"
Yollarımız muhteşem değişim ve dönüşümlere gebe kavşaklarla dOLsun.. :)
keyifli tatiller Mehtapcım.. :)
Bana yemeyi öğrettiğiniz için teşekkür ediyorum.Üç aydır düzenli beslenerek 11,5 kilo verdim.Bebeğimi emzirdiğimden sizin verdiklerinizin iki katını yediğim halde...
Ayrıca;
Duru anlatımlarınız ve içten paylaşımlarınız için de teşekkürler.
Yaşadığım yerlere ayak basmış olmanız güzel.Sizinle karşılaşabilmek umuduyla dolaşmak geldi içimden oralarda.Lor tatlısını unutmayın ve giderken çam fıstığı almayı da. Sevgilerimle... Ayşegül
Ah Mehtap
Aslında Halil'in dedikleri o kadar doğru ki. Geçmişi, şimdiyi ve geleceği koymuş önüne. Külah önde düşün diyor. Düşün ve kendine inan. Tanıdığın , bildiğimiz, sevdiğimiz Mehtap'a inan ve yola onunla devam et.
Fernando yanında, sevdiğin dostların yanında, yüzümüzü bile görmediğin bizler yanında bu bir işaret sevgili mehtap. Yollar açık sen yeter ki iste...........
sevgili mehtab
bende yazdiklarini, bu kez'de yuzumde kocaman bir gulumseme ile okudum. benimde arkadasim olurmusun lüüüüüüütfen veya beni de araniza alin diye icimden gecti inanki.
hayatin'da guzelikler hic eksilmesin.
sevgilerimle
nese sahin
hayatınızla ilgili zor bir karar aşamasında olduğunuzu hissettim.
sizi keyifle okuyorum,umarım pişman olmayacağınız kararlar alırsınız.
Önce kilo vermek için geldim, verdim de...Sonra yazdıklarınız keyif verdi, bu yüzden geldim.
Bugün gelişimde Halil'in mektubundan aktardıklarınızı okudum. Neden geldiğimi anladım bu siteye. Her gelişimde o anda ne istiyorsam onu buldum hep.
Size de bana da bol şans bu karar aşamasında.
Mercan
Son günlerde Diyetinizi okudum ve metabolizma cayini okuyunca aklima geldi. Ben her zaman enerjisi düsük, halsiz ve gücsüz bir insandim. Bunun icin kanimada baktirdim demirimin düsük ama normal sayilacak düzeyde oldugu söylendi. Acaba enerjimi yükseltecek bir tavsiyeniz varmi? Ben son zamanda cok istiyorum enerjik, neseli ve güclü olmayi. Cok sagolun!...sevgiler...
ünlüsünüz ama
"ertelemekle ve gelmeyen yarinlari beklemekle" mi?
yoksa bekletmekle mi?
:)
iki adımdır bizim mesafemiz.
aylar var ki hiç gelmediniz.
devamsızlık sizin için problem değil demiştik amma
bizim için problem olabileceğini
hiç düşünmediniz.
bu da zayıflatmanın başka bir yolu mu yoksa :)
selamlar.
Yorum Gönder