Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

17 Ekim 2011 Pazartesi

BLACK BLOCK

---------


Birseyler coktan beri yolunda gitmiyordu... Kisacik hayatini keyifle gecirmek isteyen agustos bocegi icin de, calisip didinmekten gun yuzu goremeyen karinca icin de...
Gecen yil, bir arkadasimin israrlari ile katildigim bir siyasi-politik toplantida, “korkmayin, kriz filan yok” dediklerinde tuylerimin diken diken oldugunu hatirliyorum...





Bu yil 55.000 kisi daha isini kaybedecek... Enflasyon, benim gormeye aliskin oldugum degerlerin cok altinda bile olsa, Avrupa icin yuksek sayilacak degerlerde, yasam cok pahali, ekmek gercekten aslanin agzinda, kimsenin keyfi yok... Ya da cok kimsenin keyfi yok demek daha dogru...
Arap bahari, Indignados derken, Roma’ya binlerce barisci gosterici geliyor, dunyayla ayni anda protesto ve uyari yuruyusu yapmak uzere...


Ama is cigrindan cikiyor





ve hakli gerekceler, haksiz davranislara donusunce moraller iyice bozuluyor...



Roma’nin en guzel meydanlarindan biridir San Giovanni meydani... Ofkesini, kontrol edemedigi kizginligini, kime yoneltilecegini sasirmis gruplar tarafindan yangin yerine donuyor.



Hukumet uyeleri sol partilerin provokasyonu diyorlar televizyonda...




Belediye Baskani hasarin korkunc ekonomik boyutunu acikliyor...



Ilk kez boyle bir gosteride kilisenin bile icine girip Meryem Ana heykelini kiriyorlar ve hakaret iceren bir de yazi yaziyorlar duvara... Kilisenin rahibi cok uzgun bir sekilde konusuyor habercilerle...

Pazar gunu hava cok guzel... Simsicak, piril piril bir gunes... Roma sokaklarini gosteriyor tv haberleri... Italyan’larin hic keyfi yok, sokaklar bombos...

Unuturuz ama cabucak...

Nedenleri de unuturuz, sonuclari da...



Dunyanin bu hale gelmesinde hepimizin bir rolu, bir payi, yapabilecekken bos verdigi birseyler oldugunu dusunmekse hic isimize gelmez simdilerde...


15 Ekim 2011'Roma

8 yorum:

Vladimir dedi ki...

Bu dev şirketler insanları bu denli kölelştirmeyeceklerdi. Köle haline geldiğini hisseden özgür insanı tutabilene aşkolsun. ABD den çakan bu kıvılcım kolay dineceğe benzemiyor.

Eylem Atılgan dedi ki...

İtalya ve diğer birçok Avrupa ülkesinin içinde bulunduğu durumu birebir hissettiren çok etkileyici bir yazı olmuş.. Fotoğraflar da çok çarpıcı.. Çok yazık! Ama dünyanın değişmek için bu isyanlara ihtiyacı var. Yok, bu sefer unutulmayacak, ben sanmıyorum. Bu sefer yavaş da olsa çözüme gidilecek tüm dünyada.. Ellerine gözlerine sağlık.

elifhuma dedi ki...

Bence de unutacağız... Unutmayı bile bir tarafa bırakırsak farkında olmayan, önemsemeyen, bana dokunmayan yılanı niye öldüreyim ki diye düşünen insan sayısını hesaplarsak eğer...

nilay dedi ki...

heryerde bu durum oldugundan dolayı bende artık unutulmayacagını dusunuyorum. tuketim toplumundan uretıme gecılecek yavas yavas. herkes basıt yasama gerı donecek.

GZNTPSEDA dedi ki...

Mehtap'cığım her ne kadar alışmak mümkün olmasa da Türkiye sanırım işsizlik, enflasyon, kriz durumlarına daha aşina.Tüketimi cezbettirmek yerine üretim toplumu olsak, içinde bulunduğumuz havayı, suyu, çevreyi sahiplensek , sadece bugünü değil yarını, bizden sonrayı da düşünsek ve davransak ne güzel olurdu.

Ama yazmadan edemiyorum , bugün Türkiye'de de siyah bir gün, biz çocuklarımızın üzerine titrerken bugün 26 ocağa düşen ateşe nasıl katlanılır acaba?

Sevgiler,
Seda

Esma dedi ki...

Çok üzgünüm... Ateş düştüğü yeri yakıyor.Ülkemde bu gün 26 fidan daha soldu,ömürlerinin baharında.O analar nasıl dayansın bu acıya.....Hep son olsun deniliyor ama sonu gelmiyor, umarım son bulur güzel insanlarımızın bu yöndeki acısı
bitsin artık ,bıktık artık,yetsin artık...
Sevgiyle kalın
Esma

Adsız dedi ki...

SEVGİLİ DOKTORUM, REFLÜ KONUSUNDA BİR YAZINIZ VAR MI?

Tarık Tekeş dedi ki...

sanıyorum insanlar 70 lerde aldıkları hakları ve yaşam standartlarını arar hale geldiler ve bu hergeçengün daha da kötüye gidecek