ünlüsünüz ama"
ertelemekle ve gelmeyen yarinlari beklemekle" mi?
yoksa bekletmekle mi?
:)
iki adımdır bizim mesafemiz.
aylar var ki hiç gelmediniz.
devamsızlık sizin için problem değil demiştik amma
bizim için problem olabileceğini
hiç düşünmediniz.
bu da zayıflatmanın başka bir yolu mu yoksa
:)
selamlar.
diyor Korhan..
Gulumsuyorum..
Sasirtir, dusuncelere daldirir, O gune dek sormadigi sorulari getirtir insanin aklina, bazen de gulumsetir iste boyle.. Blogunun dogum gunu gecmis.. Gormemisim..
Kacirdigim sadece o degil, Aydan Atlayan Kedi’ye en sevdigim kitabi yazacaktim.. Hayattan ve Masallardan Biraz’a kanserle ilgili yazdiklarindan oturu tesekkur edecektim, Delfina’nin herseyden anlamak gerektigini soyleyen yazisi uzerine, camasir makinemizi tamir etmeyi, Antonio’nun isi neredeyse evi yakma raddesine getirip, balkonumuzdan kovamadigi esek arilarini nasil olup ta, baska bir balkona kiraci gonderebildigimi filan anlatacaktim.. Zaman cok hizla gecti.. Yetisemedim.... Okur ama yazamaz bir haldeyim...
Turkiye’den donduk.... Ben, Federico ve zamansiz bir solunum yollari enfeksiyonu hep birlikte..(zamanlisi olur mu hastaligin bilmem ama henuz gelmemis bir grip salgini yuzunden, acilmamis okullari kapatmayi tartisiyor Italyanlar..) Ya beni ucaga almazlarsa diye bagisiklik sistemimin son gucune kadar savastigi hastalik, Roma’ya ayak bastigimiz anda kontrolu eline geciriyor ve hava alanindan dogruca yataga gecis yapiyorum.... Antonio ve Federico ayni gun, babanneye dogru yola cikiyorlar....
Italyayi bilenler bilir, agustos ayinda hastayim, cok kotuyum, ise gelmiyecegim denmez.. Kalkiyorum, makyaj yapiyorum ve ise gitmek icin arabaya biniyorum.. Ama hastayim, cok kotuyum, yatmak istiyorum..
diyor Korhan..
Gulumsuyorum..
Sasirtir, dusuncelere daldirir, O gune dek sormadigi sorulari getirtir insanin aklina, bazen de gulumsetir iste boyle.. Blogunun dogum gunu gecmis.. Gormemisim..
Kacirdigim sadece o degil, Aydan Atlayan Kedi’ye en sevdigim kitabi yazacaktim.. Hayattan ve Masallardan Biraz’a kanserle ilgili yazdiklarindan oturu tesekkur edecektim, Delfina’nin herseyden anlamak gerektigini soyleyen yazisi uzerine, camasir makinemizi tamir etmeyi, Antonio’nun isi neredeyse evi yakma raddesine getirip, balkonumuzdan kovamadigi esek arilarini nasil olup ta, baska bir balkona kiraci gonderebildigimi filan anlatacaktim.. Zaman cok hizla gecti.. Yetisemedim.... Okur ama yazamaz bir haldeyim...
Turkiye’den donduk.... Ben, Federico ve zamansiz bir solunum yollari enfeksiyonu hep birlikte..(zamanlisi olur mu hastaligin bilmem ama henuz gelmemis bir grip salgini yuzunden, acilmamis okullari kapatmayi tartisiyor Italyanlar..) Ya beni ucaga almazlarsa diye bagisiklik sistemimin son gucune kadar savastigi hastalik, Roma’ya ayak bastigimiz anda kontrolu eline geciriyor ve hava alanindan dogruca yataga gecis yapiyorum.... Antonio ve Federico ayni gun, babanneye dogru yola cikiyorlar....
Italyayi bilenler bilir, agustos ayinda hastayim, cok kotuyum, ise gelmiyecegim denmez.. Kalkiyorum, makyaj yapiyorum ve ise gitmek icin arabaya biniyorum.. Ama hastayim, cok kotuyum, yatmak istiyorum..
Arabam calismiyor..
Taksi cagirmak istiyorum, cep telefonum calismiyor..
Eve donuyorum, taksi cagiriyorum, hemen bir bankamatik bulalim diyorum, “bankamatik kartim calismiyor... Kart ile odeyecegim diyorum, taksinin kredi karti aleti bozulmus, hic bozuntuya vermiyorum, ve bu kotu bir kamera sakasina benziyor ben bir kahve icsem iyi olur diyorum ..
Her zaman ugradigim sabahci barin onunde duruyoruz, taksiciye de bir kahve ismarliyorum, parasini birara oderim diyorum Giovanni’ye (Istanbul’dan aliskanlik yapmis olmali bende, sabahin korunde cay, kahve icip para vermemek, ama onumde bogazin sulari yok ne yazik ki...)
Ve o gun dunyaca unlu Alman araba firmasinin, akdenizli ellerde icine dustugu “agustos perisanligi” seruveni basliyor.
Ve o gun dunyaca unlu Alman araba firmasinin, akdenizli ellerde icine dustugu “agustos perisanligi” seruveni basliyor.
“Arabami alip goturuyorlar ama bana verdikleri adrese degil “…
diye basliyorum ve gerisini anlatmaya enerjim yetmeyeceginden herseyi sizin hayal gucunuze birakiyorum..
Sadece eger birgun cok unlu bir kadin olursam ve televizyonda zerafetimden filan bahsedilirken, birdenbire goruntuye oksure tiksira ayaklarini yere vura vura bagiran bir kadin gelirse, bilinki o butun sabirlarin sinirinin asildigi andir.. Bankam, bankamatik kartimi yanlislikla iptal etmis, hicbir odemeyi yapmamis, telefonum da o yuzden devre disi kalmistir.
Ama bu ay agustos ayidir ve sarki soyleme ayidir, yuvaya yem goturmek icin didinme degil....
Neyseki eylul geldi.. Artik kendimizi toparlayalim.. Uzulenler varmis aranizda, 10 kilo filan verdikten sonra kilo vermeniz yavaslamis, umdugunuz gibi degilmis.. Bakalim neler oluyor..
Neyseki eylul geldi.. Artik kendimizi toparlayalim.. Uzulenler varmis aranizda, 10 kilo filan verdikten sonra kilo vermeniz yavaslamis, umdugunuz gibi degilmis.. Bakalim neler oluyor..
15 eylulu son tarih olarak belirleyelim..
Lutfen bana daha once yaptiginiz gibi yasinizi, cinsiyetinizi, baslangic kilonuzu, programa baslama tarihinizi ve verdiginiz toplam kiloyu yazin.. Bakalim ne durumdasiniz.. Usenmeyin lutfen ayrintili yazin, tabii yanlis yaptiginizi dusunuyorsaniz onlari da yazin..
15 eylulde metabolizmamizi hizlandiracak birseyler yapalim ve kaldigimiz yerden yeniden baslayalim diyorum..
Bana cok sorulan bir soruya da bu arada bir cevap vereyim, yeni bir sinif acma firsatim yok.. Bu gruptaki herkesi teker teker ideal kilolarina tasiyacagima soz verdim ve zamanim ancak buna yetecek.. Hatirlarsaniz bircogunuzun is yerindeki menulerini bile gozden gecirmistik birlikte.. Hep birlikte gerceklestirdigimiz seyin hala bir saka oldugunu dusunuyorsaniz, yaniliyorsunuz derim size..
Umudunuzu kaybetmeyin.. Vaz gecmeyin.. Bunu hayatta istediginiz hersey icin yapmalisiniz aslinda.. Mucadele etmelisiniz sonuna kadar.. O kadar kolay olmamali demoralize olmak, “olmuyor iste” demek… Bir cogunuzdan bireysel olarak haber aliyorum.. Oykulerini yazdiklarinda, siz de bana hak vereceksiniz.. Bazilarinizin yollari biraz uzun ama yenilgiyi bu kadar erken kabul etmeyin, yenilseniz de sirtiniz yere gelmez hic degilse..
Mucadelenin ise yaramiyacagi tek konu asktir.. Ne kadar ugrassaniz, o kadar kacar elinizden.. Ayriliklar bazen ama sadece bazen yeniden ve yine karsilasmak icindir ve hala aska inanan insanlar oldugu icin “umut” dunyayi terk etmez.. O zaman sadece susun ve bekleyin.. Unutamazsiniz ama yokluguna alisirsiniz..
15 eylulde metabolizmamizi hizlandiracak birseyler yapalim ve kaldigimiz yerden yeniden baslayalim diyorum..
Bana cok sorulan bir soruya da bu arada bir cevap vereyim, yeni bir sinif acma firsatim yok.. Bu gruptaki herkesi teker teker ideal kilolarina tasiyacagima soz verdim ve zamanim ancak buna yetecek.. Hatirlarsaniz bircogunuzun is yerindeki menulerini bile gozden gecirmistik birlikte.. Hep birlikte gerceklestirdigimiz seyin hala bir saka oldugunu dusunuyorsaniz, yaniliyorsunuz derim size..
Umudunuzu kaybetmeyin.. Vaz gecmeyin.. Bunu hayatta istediginiz hersey icin yapmalisiniz aslinda.. Mucadele etmelisiniz sonuna kadar.. O kadar kolay olmamali demoralize olmak, “olmuyor iste” demek… Bir cogunuzdan bireysel olarak haber aliyorum.. Oykulerini yazdiklarinda, siz de bana hak vereceksiniz.. Bazilarinizin yollari biraz uzun ama yenilgiyi bu kadar erken kabul etmeyin, yenilseniz de sirtiniz yere gelmez hic degilse..
Mucadelenin ise yaramiyacagi tek konu asktir.. Ne kadar ugrassaniz, o kadar kacar elinizden.. Ayriliklar bazen ama sadece bazen yeniden ve yine karsilasmak icindir ve hala aska inanan insanlar oldugu icin “umut” dunyayi terk etmez.. O zaman sadece susun ve bekleyin.. Unutamazsiniz ama yokluguna alisirsiniz..
Neyse..
Siz beslenme ile ilgili soylediklerimi dinleyin cunku ben bir profesyonelim..
Ask hakkinda hem hicbir sey bilmem..
Hem de konusurum boyle bazen..
En iyisi siz beni o konuda bosverin..
1 Eylul 2009’Roma
*bu yaziya Jean Pierre Augier'in olaganustu heykelleri eslik ediyor..