Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

29 Mart 2011 Salı

SAHIP CIKIN...

Oylesine bir fotograf, kimbilir hangi sehirde, kimbilir hangi gun cekilmis... 3 genc kadin gulumseyerek bakmislar objektife ya da her kimse fotograflarini ceken ona gulumsemisler...

Arkalarinda fusya rengi begonviller, guzel, hos, modern masalar sandalyeler... Cok hoslar, cok bakimlilar, cok alimlilar, cok farklilar... Biri o sehirde yasiyor, diger ikisi biribirlerini ilk kez goruyorlar, ortak ozellikleri en iyi arkadaslarindan birinin ayni kisi olmasi.. Biri kisa bir tatil icin orada, oburu o sehirde yasamis son 10 yil, simdi baska guzel bir yerde ama soyle bir dolasmaya gelmis... Ayni kadinin iki iyi arkadasi olarak, birbirlerini hic tanimadan biliyorlarmis zaten... Gencler, guzeller, bakimlilar, muhtemelen fena para kazanmiyorlar ama bu cok ozele giriyor ve bizi pek ilgilendirmiyor...


En genclerine, o sehirde yasayana ciddi bir beyin hastaliginin tanisi yillar once konmus...

Evinin duvarlarindan baska pek goren, en yakinlardan baska hic bilen olmamis ne kadar agladigini, “neden bana, niye simdi, niye en sevdigim organim” diye sorarak yasadigi kabuslari... Korkulari, acilari, ilaclari, yan etkileri, asansorde bile durmayi sevmezken, uzun ince kutularin icinde, elinde bir Kuran-i Kerimle gozlerini acmadan, kabus bitse diye bekledigi zamanlari hic anlatmamis kimseye...


Gozlerindeki yaslari silmis, yasam neredeyse oradan yasamaya devam etmis...


Obur ikisi, o tarihte iyilermis, keyifli, hayat dolu, saglikli...


Ortada oturan, bu yil oylesine bir check-up yaptirmis, biraz tatsiz hissediyormus kendini, o analiz, obur test derken vucudunun en yasamsal organlarindan biri, karacigeri hic keyifli haberler vermemis, noduller, aralarinda olusan fazladan dokular, kopruler, yok sunlar, yok bunlar, o doktor, obur hastane, bir de suraya gidelimlerle gecmis aylar...


Yorulmus, keyfi kacmis, korkmus... Ama kalkmis ayaga, uyarilari dikkate almis, ilaclar kullanmis daha kullanacaklarindan baska, giyinmis, elbisesine uygun ruju surmus, hep bakimli ellerini kremlemis, nerede duruyorsa hayat, oradan yasamaya devam etmis..


En kenarda oturan, yillarin arkadasi, yorgun bir aninda kosmus gelmis arkadasinin yanina, saraplar icmisler, peynirler yemisler, gumus yuzukler,, kalin bilezikler, yuksek topuklu ayakkabilar almislar, sapkalar denemisler, sehir moda sehri, dopiyesler bakmislar, eski asklari hatirlamislar, tozu kalmamis hatiralardan hesap sormuslar...


O hayati cok keyifle yasayan bir kadinmis, yolculuklar yapmis, dans dersleri almis, guzel yemekler yapmis, tarihe gececek asklar yasamis... Hic evliliklerin, cocuklarin, klasik bir hayatin kadini olmamis... Cok calismis, iyi yasamis...


Yorgun muyum neyim biraz demis, hemen tahliller yapilmis donusunde, testler sunlar bunlar... Arkadasina uzun, cok sakin bir tonda yazilmis bir mektup yollamis, hic ah vah yokmus mektupta...


Hastalik pankreastan baslamis ve karacigere atlamis, tedavi hemen baslayacakmis, onun icin sana yazmakta geciktim demis... Cok yakin arkadaslari disinda ailesine bile anlatmamis, sessiz, suskun ama umudunu kaybetmeden cok zor, cok farkli, cok beklenmedik bir surecin icine girmis...


Sevine, begene aldigi evine, kutulara kapatilmis umutlarina, yarina erteledigi isteklerine bakmis yattigi yerden, bir de serumla vucuduna akan sivi damlalarina...


Ben bu 3 kadinin fotografina bakarken, bir arkadasimdan mektup geliyor “enerjine hayranim, valla sana nazar degecek, hic yorulmuyorsun galiba” diye...


Hayatini naz niyazla yasayan, bulut gecse hapsiran, mutfaktan bir bardak alsa yorulan bir kadindir o... Haberlestigimizde sadece o anlatir, nasilsin diye sorunca, cevabinizin bir onemi yoktur, duymaz cunku...


Gulumsuyorum... Herkesin hayatinda ne varsa bende de o var diye yaziyorum... Sen yoruluyorsan ben de yoruluyorumdur mutlaka diyorum...


Herkesin hayatinda ne varsa bende de o var... Yani benzer sevincler, benzer umutlar, benzer arzular, benzer sorunlar, benzer korkular, benzer hayal kirikliklari, benzer endiseler...


Nazar deger mi? Deger elbet, herkese degdigi kadar deger... Ama ben olumlu dusuncenin gucune cok inaniyorum...


40 yasimdan sonra kufretmeyi ogrendim... Kimse duymaz ama ederim...


Degerimi bilmeyenlere, deger vermemeyi ogrendim...


Sevgimi hak etmiyenlerin anilarini bile ufluyorum avucumdaki kumlar gibi...


Kimseye hirpalatmam artik kendimi bu saatten sonra...


O yuzden gitmeyi bilirim kalmak istemedigim yerden... Hakliysam mucadeleden korkmam, kaybederim belki ama sirtim yere gelmez...


“Ben hem hep eseklik edeyim, hem de sen beni sevmeye devam et” diyenler icin yapabilecegim tek sey iki duz, iki ters kocaman biri bere ormektir, dònùs yolunda esek kulaklari usumesin diye...


Ben bu hayattaki geciciligimizi cok iyi biliyorum ...


Yorulabiliyorsaniz, bir seyler yapabilecek gucunuz oldugunun gostergesidir bu... Yorgunsaniz, dinlenmek anlam kazanir cunku, yoksa adi tembelliktir, himbilliktir...


Ben oldugum surece, var olduguma sukrederek yasamak istiyorum... Cunku yasiyorsam ancak, belki ikinci bir sansim olabilir hersey ama hersey icin...


Gerisi bos laf iste...


Bu yil kontrol zamani geldi... Kadinlar pap-test ve yaslarina gore ya mammografi ya da meme ultrasonu, erkekler de prostat kontrolu yaptiracaklar degil mi? Gitmisken bir de rutin kan tetkikleri ve bir akciger filmi cektirmekte yarar var...

HAYATI SEVMEK YETMEZ, SAHIP CIKMAK GEREK....


P.S: Sakin bana bu 3 kadindan biri olup olmadigimi sormayin lutfen...


P.S: Bugunku yaziya olaganustu bir Napoliten sarki eslik ediyor. "Ah benim hayatim" diyor...


P.S:sorularin cevaplari iki gune kadar geliyor, artik kendimizi ciddi bir sekilde toparlama zamani geldi, aciktik, kapaliydik derken ucu kacti herseyin...


Sirada Gurbuz ve Neriman Hemsire var, sizin onlara oneriniz var mi benden once, ya da yorumunuz merak ettim...

23 Mart 2011 Çarşamba

ACIL SUSAM ACIL...



Dunya altust...




Bahar gelmis sessiz sedasiz...




Gectigim yollar papatya dolu...




Bloglar acildi mi bilmiyorum...
Sabirla bekliyorum...
Ben acil susam masallarinin, ac kapiyi bezirgan basi oyunlarinin cocuguyum... Icimden acik denizler geciyor, Yavuzcan'in kapali kapilarla ilgili yazdigi o muhtesem yeni yil mesajini hatirliyorum...
Dunya alt ust, bloglar kapali, bahar gelmis sessiz sedasiz... "geldim iste mevsim gibi kapina, gozlerimde bulut saclarimda cig" diyor sair... Mevsim gibi kapidayim, bekliyorum..

Ben sizi bekliyorum...

Adres degistirmek, buyuk cogunluk yokken devam etmek, hicbir sey olmamis gibi yapmak istemiyorum...


Burada olanlar, simdilik ilk haftaya donsunler lutfen..

Eger bizi okuyabiliyorlarsa meslektasim GURBUZ bir gun icinde ne yer ne icer, saat kaclarda yer, ne kadar yer, ne kadar sure spor yapar yazsin, biz de neden kilosunun takildigini bulmaya calisalim...


NERIMAN HEMSIRE'de bize yazsin, onun da ne kadar kilosu kalmis, nasil bir yol izlemeli biraz yardim etmeye calisalim...
Ve lutfen Istanbul'dan DENIZ, gercekten cok onemli bir konuya degindigi oykusunu de bize yazsin.... Lutfen kulak verelim eger paylasirsa...


Dunya alt ust ama bahar da gelmis... Hayata baglandigimiz iplik ne kadar ince ve ne kadar da saglam aslinda...


Iste o bagi guclendirmak icin birlikteyiz.... Devam ediyoruz... Hepinize nerede olursaniz olsun, hayatla dolu bir gun diliyorum...


23 /3/2011 ROMA

15 Mart 2011 Salı

NELER GORDUK BIZ....


Blogger.com'un engeli kalktı
Türkiye'de 4 milyon kişinin sayfası olduğu blogspot, mahkeme kararıyla erişim engeli kaldırılacak.
14.03.2011 - 18:11

Digiturk'ün şikayeti üzerine erişme engellenen blogspot.com, mahkeme kararı sonrası tekrar erişime açılacak.

Kapatma kararından sonra olayı takip eden İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Yaman Akdeniz, şunları söyledi:

"Blogspot kullanıcısı İdil Elveriş adına bir başvuru yapmıştık. Digiturk'ün iddia ettiği ve blogspot.com'un kapatılmasına yol açan 5 blog adresi artık yayında değildi.

"BİLİRKİŞİ İTİRAZIMIZI HAKLI BULDU"
Elimizde bunu kanıtlayan ekran görüntüleriyle itiraz ettik. Önce mahkemenin kafası karıştı ve bilirkişi atanmasına karar verdi. Bilirkişi itirazımızı haklı buldu, mahkeme de bilirkişi kararını onadı. Böylece blogspot.com'un açılmasına karar verildi. Savcılık, tebliğleri hazırladı. Blogspot.com'un 2-3 gün içinde erişime açılmasını bekliyoruz

Maalesef Türkiye'de site kapatmak kolay ama açtırmak zor. Digiturk, blogspot.com için içerik kaldırma yetkisi istiyor. Ancak bildiğim kadarıyla dünyada bu hakka sahip şirket yok. Zaten Google da titiz davranıyor"
---------------------------------------------------------------------------------------------

Günaydın ,

Gözümüz aydın.

Kendine iyi bak.

Sevgilerimle,

diyor bu sabah Seda, habere ekledigi kucucuk mesajinda... Iki hasta arasi kahve molasi veriyorum kendime, dusunuyorum son yazimin basligini... Bunlar da gecer demistim... Cunku neler neler neler neler gorduk biz... Gecer, gecmese de, keyfe keder, tasiniriz, kendimize baska yer buluruz, daha olmadi mektup yazariz, guvercinlerin kanadinda yollariz, dumanla haberlesiriz belki...

Gecmeyecek olanlar dunyanin obur ucunda yasaniyor... Yasamlar, sehirler, binlerce yillik kultur, kizgin dogaya yeniliyor... Denebilir mi onlara simdi, bunlar da gecer diye, acinin diz cokturdugu bir ulkeye... Hele bizim gibi buyuk acilar yasamis bir ulkenin insanlari...?

Gunes piril piril bugun... Mimozalar salkim sacak, erguvanlar sokaklari eflatuna boyadi coktan... Bademler yapraga durdu bile... Kahvem mis gibiydi, yeniden bulusabilecegimize, hep birlikte olacagimiza cok sevindim... Cunku guc veriyoruz birbirimize, cunku guc aliyoruz birbirimizden, cunku beraber degisiyoruz, beraber yenileniyoruz, beraber dogru kararlar aliyoruz...

Hepinize Roma'dan kucak dolusu sevgiler yolluyorum... Gununuz guzel gecsin...

p.s: buradaki tum meslektaslarimin Tip Bayramlarini 1 gun gecikmeyle de olsa kutluyorum. Neriman Hemsire'ye ve meslektaslarina da ozel bir selam yolluyorum...

15 Mart 2011'Roma

4 Mart 2011 Cuma

BUNLAR DA GECER...


Gundelik yasamin gundemi hizla degisiyor...Politikacilar hep bir agizdan konusuyor, orta dogu karma karisik, iki aydir aranan kucuck kiz olu bulunuyor, kapatin su televizyonu diyorum.... Babanne bozuluyor, Federico'nun odasina dizi film izlemeye gidiyor.

Turkiye'de bloglarda benim nedenini bilmedigim bir sorun yasaniyor, butun Avrupa soguktan kiriliyor, mimozalar sapsari, ucus ucus hallerini birakip boyunlarini bukuyorlar, badem agaclarinin yeni gelin halleri hepten harap...


Is yerindeki gerginliklerden cok bunalan bir arkadasim ariyor, anlatiyor da anlatiyor... Ben cok yorgunum bu hafta, gecem gunduzume karismis durumda calismaktan, eve gitsem yatsam diyorum ama onun konusmaya cok ihtiyaci var, yagmur deli gibi yagiyor, bir benzincideki barin onunde duruyorum, bara girip limonlu bir cay istiyorum, arkadasimi dinlemeye devam ediyorum telefondan...

Gecer diyorum, bunlar da gecer, hayat kendini yeniler uzulme...


Gundelik yasam nasil ayni nasil hizla degisiyor ayni zamanda...


bizim elimizde olan karar verebilecegimiz tek sey ne yiyip ne yemiyecegimiz... Bir de ne giyecegimiz...


Onun icin dogru beslenenin, bakimli, piril piril, dolabinizdakileri degistirerek, aksesuarlarla yenileyerek, bir esarp, bir kucuk kolye, bir yeni kravat ile yenilenin.

Iyi uyuyun, kendinize deger verin, gundelik hayatinizi varliginizla guzellestirin.




Sorulari yanitlamaya devam edecegim. Umarim blog sorunu hallolmustur.

AÇ KARNINA
1 BARDAK SU
------------------------------------------------------------------------------------------
SABAH KAHVALTISI
1 DILIM EKMEK (CESIDI DEGISTIRILEREK)
+
5-6 ADET YESIL ZEYTİN
+
1 INCE DILIM AZ YAGLI PEYNIR
+
1 TATLI KAŞIĞI BAL VEYA PEKMEZ VEYA RECEL
+
DOMATES, SALATALIK, BİBER, MAYDANOZ, ROKA VS.

VEYA
TOST EKMEGI ILE YAPILMIS PEYNIRLI TOST

VEYA

1 YUMURTA
+
4-5 ZEYTIN

VEYA
1 YUMURTA + 1 DILIM PEYNIRLE YAPILMIS OMLET

PAZAR KAHVALTISINDA EN COK OZLEDIGINIZ BIR CESIT SERBEST (BOREK, SIMIT, SUCUK, PASTIRMA, HEPSI BIRDEN DEGIL, 1 CESIT, MIKTARDA OZGUR DEGILSINIZ, HERGUNKU KAHVALTIYA EK YAPILACAK, EKMEK 2 DILIM)

VEYA

PAZAR SABAHI 1 TABAK TARHANA CORBASI + KIZARMIS EKMEK + 1 TATLI KASIGI RENDELENMIS PEYNIR (GURBUZ’UN HATIRINA)


-----------------------------------------------------------------------------
ARA OGUN
1 MEYVE
+
2 BISKUVI
VEYA
2 CEVIZ
VEYA
IKI KASIK YOGURT (MEYVELI YOGURT DEGIL, MEYVE VE YOGURT)
---------------------------------------------------------------------------------
ÖĞLE YEMEGI
1 KÜÇÜK KASE ÇORBA (KOMPOSTO KASESI ILE)
+
1 PORSİYON SEBZE YEMEĞİ
+
BOL SALATA
+
1 INCE DILIM EKMEK

VEYA
1 TAVUKLU SANDVIC
+
DOMATES, SALATALIK, ROKA, MAYDANOZ

(YEMEKLERINI IS YERLERINDE YIYENLER , EGER YEMEK GOZUNUZE COK YAGLI GOZUKUYORSA, MUMKUN OLDUGU KADAR SUZDUREREK YIYIN, LISTELERINIZI BIZE YOLLAYIN, FIKRIMIZ OLSUN YA DA FIKRIMIZI DINLEYIN)
--------------------------------------------------------------------------------------
ARA OGUN
1 FINCAN CAY
+
1 INCE DILIM KEK (HAFTADA EN FAZLA 3 GUN)

VEYA
1 FINCAN SUTLU KAHVE
+
2 BISKUVI
VEYA
1 KUCUK KASE (NESCAFE FINCANI YA DA KREM KARAMEL OLCUSUNDE MUHALLEBI YA DA SUTLAC) HAFTADA 1 EN FAZLA IKI GUN.
-------------------------------------------------------------------------------------
AKŞAM YEMEGI:
MUMKUN OLAN EN ERKEN SAATTTE YENECEK.
SEBZE CORBASI (KREMASIZ, UN VEYA YUMURTA EKLENMEDEN)
+
AZ YAG ILE PISMIS ET YEMEGI VEYA IZGARA TAVUK, BALIK VEYA ET (HAFTADA IKI GUN)
+
BOL SALATA

Ben Pazar gunu ozgur secim hakkimi kullanmayacagim diyenler, 1 kez olmak uzere, pide, lahmacun, pizza veya kebap yiyebilirler, 1 porsiyon. (15 gunde 1 kez)


------------------------------------------------------------------------------------------------


Artik beslenmemizde olmayan ne kaldi?
Degistiginizi bilin, farkedin, lokmalarinizi saymayin ama bilincli yemek yiyin. Sonuc sizin ellerinizde.
Bu hayatta en ozgur oldugunuz tek sey yedikleriniz. Siz seciyorsunuz, siz yiyorsunuz.
Unutmayin, hersey sizin elinizde.....
15 gun sonra tartiliyorsunuz. Mutlaka yuruyun, su icmeyi ihmal etmeyin. Yesil cay, ihlamur, ada cayi icin.
Kendinize ve sevdiklerinize dikkat edin....

2 Mart 2011 Çarşamba

HAYDI SOR SOR...

Adsız dedi ki...
10 yıldır hep aynı kilodayım. 3-5 kilo veriyorum, birkaç ay koruyorum sonra gene aynı kiloma dönüyorum...Vermem gereken 10 kilo var.Ve artık her anımda kilolarımı düşünmekten bıktım...Kendimi beğenmek istiyorum. Alışveriş yapmak, kendime bakmak, bakımlı olmak...ve kendimi iyi hissetmek...Sizi yenilerde keşfettim. Ne derseniz harfiyen uymaya kararlıyım...Şimdiden çok teşekkür ederim.
Ayşe...

O 3-5 kiloyu verirken neler yapiyorsunuz? Kendinizi 10 kilo fazlanizla da begenin. Sorun guzellik degil cunku. Fazla kilolu iken de kendinize bakin, bakimli olun. Sonra guzel bir kafede oturup dusunun, neyi yanlis yapiyorsunuz, nerede kacak var. Hatta belki 1 hafta sureyle yediklerinizi, nerede, saat kaclarda ne yediginizi yazmak size kendinizi gozlemlememniz acisindan faydali olabilir.

Adsız dedi ki...
Geçtiğimiz haftadaki protein ağırlık programı uyguladım ve biraz hayal kırıklığı yaşadım. Biraz kilo vermişim 200 gr kadar ama yağ yüzdem artmış acaba bu durum proteinsiz programdan direkt bu programa geçtiğim için yaşanmı olabilir mi? Çalışan, evli ve çocuklu bir bayan olarak çok yoğun olduğunuzu biliyorum ama yazılarınızı da merakla bekliyoruz lütfen arayı çok açmayın.. Mercan
Yag yuzdenizi ne ile olctunuz? Ben tahtada bile yag olcen aletler gordum de ondan soyluyorum. Protein programlari genellikle yag yakmak, kas kitlesini korumak uzere verilir. Siz moralinizi bozmayin, sinava girmiyorsunuz ki.... Hareket etmeye ozen gosterin... Her firsatta...

safiye dedi ki...
merhaba mehtap hanım nasılsınız sizi takip ediyorum daha öncede yazmıştım.ben yaklaşık 2 haftadır daha dikket ediyorum 2 kilo anca fark ettim ama çok kilolu değilim zaten 1,65 boyum kilom 60 idi şuan 58 ama benim göbek problemim var daha önce bebek tedavisi görmüştüm :((( size şunu sormak istiyorum metabolizma çayı sürekli içmenin bi zararı varmı ?
az kilo vermem normalmi?
sizce nasıl bir yol izlemeliiym...
sizi çok sevdim sürekli girip girip tekrar tekrar okıyorum sizi :))
2 haftada iki kilo az degil ki... Bu arada gercekten ideal kilodasiniz. Bunu koruyun derim ben size... Gobek diyetle degil, egzersizle erir genellikle... Metabolizma cayi, tansiyon dusuklugu disinda hicbir sey yapmaz, cok saglikli bir caydir.

Adsız dedi ki...
Mehtap Hanım kilo ivmesi yukarıya doğru çıkarken durakladığı yerlerde aağıya inerkende duraklıyor sanırım. Aşılması gereken bir eşik gibi.Ben mesela 65 kg.de epeyce oyalandım. Onu hayvansal gıda perhiziyle geçtim. Bu kezde 62 kg.de takıldım kaldım. Karbonhidrat perhizi işe yaramadı henüz:) Daha ne kadar az yiyebilirim düşüncesindeyken bu kilolarımda öncedende epey süreler yaşadığımı farkettim ve yukarıdaki kanıya vardım kendimce. Ve hedefime son bir durağım kaldı. Bu eşiğide geçebilirsem kendimle mücadelemde birlikte kazanmış olacağız. Benimki henüz başarı öyküsü değil ama başarısızlık öyküsü hiç değil
Sevgiler
Duygun
Harikasiniz... Degismek icin gosterilen bu azim hepimize ornek olmali bence. Bu takilmalari, hareketinizi artirarak asabilirsiniz. Ogun atlamayin, sakin ac kalmayin, buldugunuz her firsati hareket ederek degerlendirin.

Adsız dedi ki...
merhaba. Mehtap hanim 7 subatda basladim rejime ..2 kilo vermisim. ama bi sorunum var benim. kahvalti ara ogun1, ogle yemeyi super geciyor ama ikindi ye gelince iste o an isin buyusu bozuluyo bi canavar gibi acikiyorum.... o yuzden 15 gunluk rejime gecit yapamiyorum..... bi de ben kafkasyaliyim bizler cok kefir tuketiriz, sabah kahvaltimda 1 bardak ice bilirmiyim... bu arada yuruyusumu hep yapiyorum.. aysel

Kefir icebilirsiniz. Yemek saatlerinizi duzenleyerek ogleden sonraya bu kadar ac gelmiyebilirsiniz. Oglen ogununuzde yediginiz sebze miktarini artirabilir, koyu renkli, lifli sebzeler secerek midenin bosalma suresini uzatabilirsiniz. Bazen yaptiklarimiz sadece aliskanliklarin sonucudur. Bunu da unutmayin derim ben...

TOLGA dedi ki...
kendinizi niye yargılıyorsunuz?
başlık ta demek istemiştim :))
tolga
Parmagimi sallayip, “siz nerede yanlis yapiyorsunuz ? “ dememek icin secmistim bu basligi ama sarkiyi da bulamadim zaten... Ben kendi yaptigim yanlislari da yazacagim yakinda...:- ((

Adsız dedi ki...
Sevgili yaşam koçumuz Mehtap Hanım ;sitenizi keşfedeli 2 ay oldu,çalışıyorum ve oda arkadaşımla beraber programlarınızı takip ettik ve hala ediyoruz:)arkadaşım yaklaşık 8 kilo verdi ama ben de gram kıpırtı olmadı sadece vücudumda toparlanmalar oldu ama şunu belirtmeliyim ki 28 yıldır aynı kilomu koruyorum ve hiçbir zaman kilo problemi yaşamadım,1.70 boy ve 60 kiloyum.Programınızı takip etmeme rağmen kilo verememiş olmam vücudumda yağ olmadığını mı gösteriyor ya da nerede yanlış yapıyorum?Yeme şeklim sizin programa çok benziyordu zaten sadece kahvaltıdan sonra ara öğünüm yoktu.
Sevgiyle kalın,bizimle kalın....

Iyi ki kilo vermiyorsunuz. Kilonuz zaten cok ideal bir duzeyde. Siz yasantiniza saglikli bir aliskanlik katmis, ara ogun yemege baslamissiniz. Arkadasiniza destek olmaya devam edin ve artik tartilmayin lutfen...Ne yapiyorsaniz, iyi yapiyorsunuz demek ki...

elif dedi ki...
sevdili mehtap
ben sizi uzun zamandır takip eden ama listelerinize hiç uyamamış bir okuyucunuzum...diyet yapmak gerçekten zor iş. diyet yapmaya niyetlenınce hep birsürü bahaneler karşıma çıkıyo.yada o bahaneleri kendim üretiyorum..
ama şimdi kararlıyım.. bu sefer mutlaka olamlı çünkü artık kilolar aldı başını gidiyor.. hem bir bahanede yok artık.
dün kendi kendime başladım. dünden beri yazılarını tekrar tekrar okuyorum.gayet iyi gidiyorum bırakmak istemiyorum bu sefer bana yardımcı ol lütfen.. çarşamba günki programa katılmak istiyorum..
28 yaşındayım iki çocuğum var oğlum 20 aylık hala meme emiyor.. ben 151 cm boyunda 74 kiloyum.kilolarımın çoğu kalça bölgemde toplanmış durumda.. ben evlenmeden önce 52 kiloykende kalçalı bir yapıya sahiptim ama tabi kilo aldıkça çirkin görünüyor..
diyet ve motive ikisinin aynı anda olması bence çok önemli.. çünkü eşim karşımda kalorisi yüksek besinleri yerken ve o yemekleri üstelik ona ben hazırlıyoken çok karamsarlığa düşüyorum.. vazgeçmemek için çok zorluyorum kendimi..
yazılarını takipteyim görüşmek üzere.. sevgilerimle..

Su anda zayiflamak uzere birseyler yapmak yerine, saglikli beslenme aliskanligini hemen hayatiniza gecirin. Umarim esiniz de size katilir. Mutlaka 3 ana, iki ara ogun yiyin, diyetinizde 1 dilim ekmek, bol sebze, meyve ve balik bulunmali. Yuruyus yapin, kilonuz gercekten cok fazla. Aldi basini gidiyor degil, almis basini gitmis. Carsamba gunku diyet 4 aylik programin son asamasi, siz baslangic programini yapin once... Kararli olun ve hemen baslayin lutfen.


nagişim dedi ki...
mehtap hanım;
bu yazınızda tembel öğrencilerinize söz hakkı vermişsiniz... hani sınıflarda varlığı yokluğu belli olmayan "aman öğretmen bana bişey sormasın " diye hiç size bakmayan, ödevlerini yapmayan sonra da sınıfı takıntılı olsa da geçmeyi uman..işte ben onlardan biriyim...2. sınıfı ben de sabırsızlıkla bekledim..açıldığında kaydolmayı da başardım ama başarılı olamadım...hep bi bahanem vardı.çocuğum küçük,eşim geç geliyor akşam yemeği çok geç saate kalıyor dışarı çıkamıyorum hareket edemiyorum,anneme gittim orda yedim de yedim...
hatam ne?? İRADESİZLİĞİM-İSTİKRARSIZLIĞIM-İŞTAHIM!!!
Simdi bu itiraftan sonra ne yapmayi dusunuyorsunuz? Esiniz gec geliyorsa, yemek gec yeniyorsa, siz bu problemi az karbonhisrat cok sebze yiyerek asin. Kek, borek corek fazla yemeyin. Cocuk kucuk olunca daha kolaydir parka dogru yuruyus yapmak, Kendinize bahane degil, cozum yaratin lutfen...

gonca dedi ki...
başarısızlık öyküsü istemişsiniz.ben üç senedir yaşıyorum bu başarısızlık öykülerini.aslında yapmam gerekeni bilip bir türlü yapamayan,yapmayan bi insanım.sigarayı bırakalı üç buçuk sene oluyor.ve nasıl olsa büyük bi iş başardım deyip kendimi bırakalıda üç buçuk sene oldu.hızla aldığım kiloları ilk sene umursamadım.ikinci sene biraz yediklerime dikkat ediyim veririm dedim yine olmadı.metabolizmam yavaş ,antihistaminik kullandım o yüzden veremiyorum vs.derken ikinci yılın sonuna doğru 6 öğün az az yemeye başladım.hafifte hareket derken 5-6 kg.verdim.ama ömrüm böyle pasta börek yemeden nasıl geçer diye düşünürken yine kendimi 73 kiloda buluverdim.sizin blogunuzla tanışmasam bu kısır döngü devam edip gderdi sanırım.bugün ilk iki haftalık bölümün ikinci haftasının ilk günü(üç günlük bölümü saymıyorum çünki görmemişim).iki haftalık kısma başlamadan önceki hafta yediklerime dikkat etmeye başlamıştım zaten.yürümeye özen gösteriyorum,daha önceleri üşenip araba yada minibüs kullanıyordum.ama artık kullanmamak için çaba sarfediyorum.sayenizde yaptığım hataları görmeye başladım.daha önceleri gibi panik değilim bu konuda düzenli,sakin,acele etmeden listeleri uygulamaya çalışıyorum.fazla kilo vermesemde kendimi iyi hissediyor olmam bana yetiyor.herşey için teşekkürler.



Bu bir basarisizlik oykusu degil ki... Bu basarili olmaya karar vermis bir kadinin oykusu... Ustelik sigarayi birakalbildiyse, herseyi yapabilecek bir kadinin...Hayat borek, corek, pasta yemeden gececek diye kim soylediyse yalan soylemis. Biz herseyden yiyeceksiniz, ama olculu yiyeceksiniz diyoruz.... Vazgecmeyin

oyuncu dedi ki...
Sevgili Mehtap,

Daha önce de sormuştum gene sormak istorum.Sanılmasın ki alkol hayatımda olmazsa olmazlardan ama sosyal bir içici olarak arada içki içtiğimde 'bak olmadı işte. Programı bozdum işte'diyerek olumsuz bir ruh haline giriyorum.Ve arkası geliyor. Ben, morali iyi olunca her türlü zorluğun daha kolay üstesinden gelen biri olarak öğrenmek istiyorum.
Bir duble rakı ya da bir kadeh şarap içtiğimde beslenme programımı nasıl dengelemeliyim.
Teşekkür ederim.

Akdeniz diyetinde iki ana ogunde 1 kadeh kirmizi sarap vardir. Bu herkes icin gecerliligi olacak bir oneri degil tabi. Alkolun kalorisi, baska bircok besinden daha cok degil. Bir kadeh kirmizi sarap 75 kaloridir ve bir sise biradan ya da 1 teneke kutu koladan daha azdir. Raki, alkol orani nedeniyle daha yuksek kalorilidir. Raki icerken yaninda yenilen mezeleri de hesaba katmak gerekir. Yeni raki 256, altinbas ve kulup rakilari 244 kaloridir. Arada bir olunca ben olsam sorun etmem, keyfine varirim, ertesi gunu corba, sebze yemegi yiyerek geciririm. (metabolik diyetin kotu haftasi gibi yani...)

Betul-Ca dedi ki...
Merhabalar,
ben istedigim kiloya tam ulasamadim, ama 2.5 yildir gormedigim sayilari gordum tartida. O yuzden mutluyum. Ve hala saglikli yasama alismak icin kendimle mucadeleme devam ediyorum. Keyfime duskun ve mutlu biriyim. Isimi seviyorum, matematikte arastirma yapiyorum, ve biraz kafami dagitmak istedigimde hemen elimde bir kupa sicak icicekle bir kurabiye, yada biskuvi biseyler buluyorum. Gun icinde bunu 2-4 kez yaptigim oluyo. Bu aliskanligimi meyve yada kuru uzum, hurma gibi biraz daha masum tatlilarda degistirmeye calisiyorum. Aksam eve gittigimde diger moratonumuz basliyo, yemek yap, bulasklari hallet, oglusla ilgilen, gelecek gunki oglen yemegini ayarla ve saat 9.30-10 da artik kendimleyim. Bu zamanlarda sevdigim birseyler izlemeyi istiyorum, ve bu saatlerde benim tekrar kendimle mucadelem basliyor, buzlukta ki dondurmami desem, tezgahta ki kurabiye mi:( Bunlarin ustesinden gelsem daha guzel sonuclar alabilecegim sanirim, benim icin tavsiyelerinizi bekliyorum. Kan sekerim cok cabuk mu dusuyo acaba diye supheleniyorum.

Size cok tesekkur ediyorum Mehtap Hanim, bu noktada olmam sizin sayenizde oldu cunku, sevgilerle...



Buzluktaki dondurmadan ne kadar? Haftada kac gun? Kac kurabiye, haftada kac gun? Ben de o maraton gunlerde, yeterince gece olunca, 1 fincan sutlu kahve ile kakaolu biskuvi keyfi yaparim, haftada en fazla 2 gece, 1 fincan sut, 4 biskuvi.

JULYA dedi ki...
başaramayanlardanım:(ama çıkardığım dersler var. daha küçük porsiyonla doyuyorum.ara öğünlerde meyve,yoğurt yiyemiyorum ama iki bisküi hep var. bu da akşam yemeklerine aç kurt gibi oturmamı engelliyor.su miktarını 2 litreye çıkarabildim.tek eksiğim hareket.sabah 8:00 akşam 18:00
çalışınca spor yapma umudum bahar günlerine kaldı.Sağlıklı kilo için ASLA PES ETME!



Ara ogunde meyve olsun mutlaka, nedir ki bir elmayi cantaya atmak, bir mandalina soymak? Asansor kullanmayin, oglen tatilinde olsun 15-20 dakika yuruyun ya da hafta sonu. Pes etmeyin, bunca kisi basardi, siz niye basaramiyasiniz ?

drazra dedi ki...
Mrb ben bu sürekli ipin ucunu kaçırıyorum çok aşırı yiyemiyorum artık ama canım çok sık tatlı çekiyor bu konuda ne yapabilirim?...



Tatli krizleri ile ilgili bir yazi yazmanin zamani geldi de geciyor bile..

Özlem dedi ki...
Merhaba, Ben 39 yaşında 2 çocuk sahibi bir bayanım. İlk doğumumu 26 yaşında yaptım. Bu yaşa kadar gayet iyi idare etmiş olan ben doğuma tam 110 kilo ile girdim. Bu arada 58 kg ile bu serüvene başladım. Doğum doktorum neredeyse benim yüzümden mesleğini bırakacaktı. Hamilelik süresince bir ayda 8 kg aldığım bile oldu. Tam 3 sene içerisinde 54 kg a kadar indim. Kah rejim yaptım kah dinlendim ama sonunda yine eski sportif vücuduma kavuştum. Kendi kendime dedimki "sakın bir daha doğurursan bir daha kilo alma" ama ne mümkün 2. doğumumu 5,5 sene önce yaptım. Birinciye inatla her gün yüzdüm, sonuç koca bir hüsran. Doğuma tam 120 kg ile gittim. Evet, asıl başarısızlık hikayesi şimdi başlıyor. 5.5 senedir gitmediğim ünlü ünsüz diyetisyen, doktor diyetisyen kalmadı. Tüm tetkiklerim yapıldı. Sıhatimle ilgili hiç bir problemim yok. Tek problemim istikrar. Şuan 98 kgmım ve artık gerçekten yoruldum. Rejime başlıyorum 8-10 kilo veriyorum. Yolum çok uzun olduğu için bıkıyorum ve bomerang gibi herşey geri gidiyor ve sil baştan. Gerçekten çok yoruldum. Şu sıra kendime tekrar bir şans vermek ve başarmak istiyorum. Ne dersiniz yapabilir miyim? Sevgiler.Ozlem
Siz cevap verin... Niye yapamiyasiniz? Onunuze daglari yigmayin hedef olarak. Once 5 kilo, 1 hafta ara, sonra 7 kilo 1 hafta ara ama bu aralar ne yiyorduysan onu ye demek degil, biraz gevsemek anlaminda olmali. Vermeniz gereken kilo miktari cok fazla elbette ama kendinize dengeli ve cok cesit iceren bir beslenme programi secer, normal porsiyonlar yerseniz, haftada 3 gun yuruyus yaparsaniz basarmamaniz icin hicbir sebep yok. Yeterki isteyin gercekten. Ben size 3 ana 4 ara ogun verirdim bana sorsaydiniz....

Adsız dedi ki...
bende trioit hastasiyim diyenlerdenim ama az da olsa veriliyormus onemli olan yeme aliskanliklarimizi degistirmekmis bunu ogrendim.benim sorum cocuklar izindeler simdi sabahlari erken kalkamiyorum bide hafta sonlari,kahvalti ve birinci ara ogun, kaciyor bazen bunun icin nasil ayarlamaliyim ?sizin olmadiginiz zamanlar herhangibir istedigimiz listeyle mi devam edelim yoksa verdiginiz son listeylemi devam edelim? ilkay

Kahvalti kaciyor derken, dogrudan oglen yemegi mi yiyorsunuz? Bir fincan sutlu kahve olsun icmiyor musunuz? Benim olmadigim zamanlar, genel kurallara uygun olarak istediginiz herhangi bir haftayi secin ama daha dogru olan icinde olunan haftayi uzatmak galiba...

Mey dedi ki...
Bende neredeyse ulasmak istedigim kiloya varmak uzereyim.. Az kaldi ipi goguslemeye . 67,5 kilodan 57 kiloya indim sayenizde.. Herksin gozu uzerimde ne yapiyorum ne yiyorum elimde yanlislikla bir kurabiye gorseler bunu da mi yiyorsun diye soruyorlar....

Sizin yazilarinizi gormeyince nedense bir bosluk olusuyor bende. eksikliginizi hissediyorum.
Iyi ki varsiniz...

Neyi yemiyoruz ki aslinda? Isin sirri da orada zaten... Siz de iyi ki varsiniz...


......................................................

Kalan sorularin cevaplarini ve yeni programi gun icinde burada bulacaksiniz... Kendinize iyi bakin...

2 mart 2011'Roma