Mutfak penceresinden disariya bakiyoruz... Bak yapraklar dokulmeye basladilar bile diyorum, belki degisik renklerde toplayip bana getirirsin birkac tane... Burnunu cekiyor.. Hava cok sicak.. Cok nemli.. Cok yapis yapis... Ama ruzgar var.. Gunes gokyuzunde ama, gokyuzu grimsi...
Anne bu mevsimin adi ne diyor.. Bu mevsimin adi Roma diyorum..

27 Eylül 2011 Salı

ASISTANIM...






Bu sabah kahvemi icerken, kucucuk bir mesajla nazikce hatirlatti bana, "bugun benim dogum gunum" diyerek...

Gulumsedim, ben kendi dogum gununu bile zor hatirlayan biriyim, ama iyi ki dogmussun, iyi ki varsin, benim yasamimdaki yerin gercekten cok onemli dedim...

Inanilmaz bir asistan... 24 saat, sizlanmadan, yoruldum demeden calisan, istedigim, sordugum, aklima gelen ne varsa aninda masamin uzerine, avucuma, dizlerimin uzerine birakan, hizli, dinamik, ayrintici, cozumleyici bir yardimci...

Gunler oncesinden hava durumunu haber verir, adresleri ayrintili olarak soyler, yol haritasi cikartir, belgeleri mukemmel olmasa da, anlayana anlayabilecegi kadar her dilden her dile cevirir, bilet bulur, rezervasyon yaptirir, satin alir, istediginiz muzikleri acar, bulunmayan kitaplari siparis verir, yemek tarifi istersem, her ulkenin mutfagini masanin uzerine serer, gidip yerinde yiyecegim desem, en iyi restorani, hem de yildizlisindan bulur...

Biraz dedikodu sever, uzerime vazife olmayan seyleri de gozume sokar bazen. Gazeteleri sabah kahvaltisinda onume acar, eskilerini de bulur getirir, kutuphanelerin anahtarlari hep cebinde,bilimsel yayinlarin tum sayilari hep arsivindedir...

Bir tek kahve hazirlayip getirmez ama ben zaten kendi kahvemi kendim hazirlamayi severim...






Sevgili Google, cok benzerin var ama sen benim icin teksin... 13. yas gunun kutlu olsun... Page ve Brin'e de tesekkurler...




27 Eylul 2011'Roma

26 Eylül 2011 Pazartesi

VISIONARY

Türkiye'ye ayak basmamış ABD'li Psikiyatr Profesörü Arnold LUDWIG, "in one of the most

comprehensive and insightful studies of political leadership ever undertaken", KING of the


MOUNTAIN adlı kitabında, 20.nci Yüzyılda tüm dünyada ülke yönetmiş, Abdülhamid'den


Kaddafi'ye, Mao'dan Roosevelt'e, De Gaulle'den Nehru'ya, Churchill'den Hitler'e, Mussolini'den


Mandela'ya, Stalin'den Nasır'a ve Arafat'a, 2000 (iki bin) kadar lider hakkındaki 18 yıllık


araştırmasının sonucunda, 377 adet belli başlı devlet adamı / lider tesbit etmiş ve onlara 200


kadar değişik kıstasa göre, 1'den (en üstün)31'e kadar puan vermiş.

PGS (Political Greatness Scale) olarak tanımladığı bu sıralamada örneğin; en cok Roosevelt ve


Mao 30ar puan almışken, Nehru 25, Churchill 22, Golda Meir 12, Fidel Castro 23, Lenin 28,


Khomeini 23, Kennedy 15 puan almışlar.

Bir lider ; 31 puanla ve "visionary" sıfatıyla, 20.nci yüzyılın gelmiş geçmiş en büyük devlet


adamı / lideri ünvanına hakkıyla layık görülmüş.


O da, Mustafa Kemal ATATÜRK !

Ne yazık ki, ne basınımız, ne halkımız ve özellikle yeni nesiller bu önemli gerçeğin farkında bile


değiller.

(King of the Mountain, The nature of political leadership, by, Arnold M. LUDWIG, University Press of Kentucky, 2002.- Amazon.com

Bana bu haberi yollayan sevgili hariciyeci dostum Osman Cetintas'a hem tesekkur ediyorum


hem de Roma'ya ne zaman geliyorsunuz diye soruyorum.


Hepinize sevgilerimle...


26 Eylul 2011'Roma