Ucakta okuyamadigim gazeteleri-dergileri okuyorum.. Ben beni ilgilendirmeyen konulari bile okumadan zaten gecemem, buna bir de buralarda turkce gazete bulma zorlugu ve benim internetten gazete okumayi sevmeyisim eklenince, neredeyse satilik kanarya ilanlarina kadar herseye bakiyorum.
Dizi oyuncusu bir genc kadinin evlilik haberi var. Cok hos, cok rafine fotografarla birlikte. Okudukca, bu bayanin zamaninda diyetisyeniyle sorun yasadigini, simdi baska bir doktorun hastasi oldugunu (o "beraber calisiyoruz" diyor) ve cok “fit” gorundugunu, dugun icin “mayasiz ve yagsiz” diyet yaptigini, agzina simdi de zeytinyagi dahil hicbir yag koymadigini ogreniyoruz.
Ben hala detox yazilarimi bitiremedigim icin biraz uzuluyorum, diyetler konusunda baskalarinin onerilerini elestirmek istemiyorum ama “yogurt yemeyin”, zeytinyagi yemeyin” gibi oneriler beni rahatsiz ediyor. Tabii ki ozgursunuz.. Isterseniz Sibel Can diyeti (zayiflayip zayiflayip, sonra heryil daha cok sisman olarak dondugunu unutmadan), isterseniz manken diyeti (Turkiye’de bulmasi sadece belirli sosyal siniflara ait olabilecek besinlerden yapilmis icecekler tuketerek), isterseniz akliniza gelecek herturlu besinin ismiyle siniflandirilan “karpuz, kavun, seftali, enginar, lahana” diyeti filan yapin.. Siz bilirsiniz.. Tabii ki zayiflarsiniz.. Sorun zayiflamakta degil ki zaten, o kiloyu koruyabilmekte..
Ne yapacaksiniz? Omrunuzun sonuna kadar lahana corbasi icip, kibrit kutusu kadar peynir olcup, cafefernando blogundaki tatlilara ic gecirip ( hala bilmeyen varsa, linki yan tarafta ) , yaninizda adi zayifligi cagristiran, huzunlu biskuvi paketleriyle mi dolasacaksiniz?
Bir bardak cayin yaninda, bir dilim su boregi hakkiniz hic mi olmayacak? Bir acibadem kurabiyesi arada bir? Bir kucuk kase sutlac yemeyecek, citir bir simidin gazetenizin uzerine dokulmus susamlarini hic mi toplamiyacaksiniz? Caniniz hic lahana dolmasi cekmiyecek mi? Mantiyi unsuz-yagsiz-yogurtsuz yapmanin yolunu kesfedene kadar, grissini kemirip havuc suyu mu iceceksiniz? Mis gibi bir ekmek parcasini, icine biraz biberiye ya da kekik katilmis zeytinyagina banip, kimse gormeden parmaginizi yalamiyacak misiniz? Bu kadar muhtesem lezzetleri olan bir ulkede bir yabanci gibi mi yasayayacaksiniz?
Yapabilirsiniz tabii.. Nasil isterseniz..
Ama hicbir besin kontrollu olarak tuketildiginde zararli degildir. Bugun “ocu” olarak gosterilen bircok besin, organizma icin gerekli veya faydalidir. Ornegin yagi tamamen kaldirirsaniz, yagda cozunen A-D-E-K vitaminlerini neyin icinde cozmeyi dusunebilirsiniz bilmiyorum? Tamamen yagsiz beslenen kisilerde barsak duzeni bozulur ve deri kirisikliklari, daha derin olur, bunu da unutmayin.. Hele zeytinyagi gibi ilahi bir besini, icerdigi vitaminleri de dusunmeden diyetten cikartmak bana hic dogru bir davranis gibi gelmiyor.
Duzenli beslenmek, yasamin yemege ait keyiflerini kacirmadan kilo almamak mumkun.. Bunu konusalim ister misiniz?
Dizi oyuncusu bir genc kadinin evlilik haberi var. Cok hos, cok rafine fotografarla birlikte. Okudukca, bu bayanin zamaninda diyetisyeniyle sorun yasadigini, simdi baska bir doktorun hastasi oldugunu (o "beraber calisiyoruz" diyor) ve cok “fit” gorundugunu, dugun icin “mayasiz ve yagsiz” diyet yaptigini, agzina simdi de zeytinyagi dahil hicbir yag koymadigini ogreniyoruz.
Ben hala detox yazilarimi bitiremedigim icin biraz uzuluyorum, diyetler konusunda baskalarinin onerilerini elestirmek istemiyorum ama “yogurt yemeyin”, zeytinyagi yemeyin” gibi oneriler beni rahatsiz ediyor. Tabii ki ozgursunuz.. Isterseniz Sibel Can diyeti (zayiflayip zayiflayip, sonra heryil daha cok sisman olarak dondugunu unutmadan), isterseniz manken diyeti (Turkiye’de bulmasi sadece belirli sosyal siniflara ait olabilecek besinlerden yapilmis icecekler tuketerek), isterseniz akliniza gelecek herturlu besinin ismiyle siniflandirilan “karpuz, kavun, seftali, enginar, lahana” diyeti filan yapin.. Siz bilirsiniz.. Tabii ki zayiflarsiniz.. Sorun zayiflamakta degil ki zaten, o kiloyu koruyabilmekte..
Ne yapacaksiniz? Omrunuzun sonuna kadar lahana corbasi icip, kibrit kutusu kadar peynir olcup, cafefernando blogundaki tatlilara ic gecirip ( hala bilmeyen varsa, linki yan tarafta ) , yaninizda adi zayifligi cagristiran, huzunlu biskuvi paketleriyle mi dolasacaksiniz?
Bir bardak cayin yaninda, bir dilim su boregi hakkiniz hic mi olmayacak? Bir acibadem kurabiyesi arada bir? Bir kucuk kase sutlac yemeyecek, citir bir simidin gazetenizin uzerine dokulmus susamlarini hic mi toplamiyacaksiniz? Caniniz hic lahana dolmasi cekmiyecek mi? Mantiyi unsuz-yagsiz-yogurtsuz yapmanin yolunu kesfedene kadar, grissini kemirip havuc suyu mu iceceksiniz? Mis gibi bir ekmek parcasini, icine biraz biberiye ya da kekik katilmis zeytinyagina banip, kimse gormeden parmaginizi yalamiyacak misiniz? Bu kadar muhtesem lezzetleri olan bir ulkede bir yabanci gibi mi yasayayacaksiniz?
Yapabilirsiniz tabii.. Nasil isterseniz..
Ama hicbir besin kontrollu olarak tuketildiginde zararli degildir. Bugun “ocu” olarak gosterilen bircok besin, organizma icin gerekli veya faydalidir. Ornegin yagi tamamen kaldirirsaniz, yagda cozunen A-D-E-K vitaminlerini neyin icinde cozmeyi dusunebilirsiniz bilmiyorum? Tamamen yagsiz beslenen kisilerde barsak duzeni bozulur ve deri kirisikliklari, daha derin olur, bunu da unutmayin.. Hele zeytinyagi gibi ilahi bir besini, icerdigi vitaminleri de dusunmeden diyetten cikartmak bana hic dogru bir davranis gibi gelmiyor.
Duzenli beslenmek, yasamin yemege ait keyiflerini kacirmadan kilo almamak mumkun.. Bunu konusalim ister misiniz?
Tamam konusalim o zaman..
30/08/2008'Roma
p.s: En ustteki fotograf Thales zeytinyaglarinin sitesine ait (kayayurt.com). Cok hos bir site, bir goz atin isterseniz.
O nefis su boregi (tadi hala damagimda), Izmir'de sevgili arkadasim Bahar'la gecirdigimiz gune ait, Funda Pastanesindeydik.
Son fotograf free fotograf sitelerinden alinma. (Sevgili Burcu, sevgili Nilambara nerdeeee sizin edit ettiginiz yazilar !)
15 yorum:
evet evet konuşalım, çok ihtiyacım var buna.. evlenince aldığım 8 kilodan mı, sıcak havalardan mı bilmem zavallı ayaklarım hemencecik yoruluyor ve şişiyorlar...
hadi mehtapcım...
konuşalim..
ben kilo kontrolunde iyi gidiyorum..Ama yaptiklarimin dogru oldugunu bilmek isterim acıkcasi..
yazacagim Mehtapcim..Fakat oylesine özeniyorum ki, hicbirseyi yakistiramiyorum simdilik yazı olarak bloguna...biraz bekliyorum ki olsun..
opuyorum..
tam da yarın pazartesiyken ve ben yine diyete başlamak üzereyken ne iyi geldi bu yazı bi bilseniz :)
Sevgili Cheetos, evliligin ilk yillarinda kilo almak normaldir..alindigi gibi verilir ama sen ustune baska kilo eklememeye calis. Yani pisirmeye devam ama porsiyonlar kucuk olacak.. Yani yemedim, yedirdim demek icin sonradan..:-)) Saka tabii.. ikinizinde fazla kilo almamasi sagliginiz icin uygun..
Sevgili Burcu, sen kendini iyi hissediyorsan, yaptiklarin dogrudur.. yediklerinden ve yemediklerinden hosnutsan, "yiyemiyorum ahhh" anlari gunun icinde cok kucuk bir bolumu olusturuyorsa, enerjik ve huzurluysan mutlaka hersey yolundadir..
Sevgili Funda, pazartesi baslanan diyetler cok uzun surmuyorlar hele de "home made" diyetse.. Birkac gune kadar diyet oncesi gecis donemini yazacagim.. yani diyete hazirlik.. Belki faydali olur..
bu sene geçirdiğim
uzun yaz tatilinde
hem diyet
hem spor yaptım
ve
diyet ve sporun birarada olması gerektiğine karar verdim...
Cok haklisin berrin'cigim, ustelik cogu zaman oyle spor salonuna filan da gerek yok. Haftada 3 kez hizli tempoda, kaldirimlara cika ine yapilan bir yuruyus, yerine gore iyi bir yuzme de yeterli..
ustelik cogumuz farkinda degil ama, diyet yaparken normalden daha cok ve sik, ama duzenli yeriz ve bu yasam bicimimiz haline gelmelidir aslinda..
mesela bi de ramazan var şimdi..
kilo almadan hatta bi de kilo verip ramazanı geçirmek mümkün olmalı diye düşünüyorum, ama nasıl bilmiyorum.. :((
Yiyip te yatmak adetinden vaz gecilecek. hele ki iftarin oldukca gec oldugu bu aylarda, yemegin ustune cay molasi, kuruyemis filan derken, mutlaka kilo alinir. yani sahura kalkmak gerek. mumkun oldugunca imsak vaktine yakin saatlerde. Tok tutan ama cok yuksek kalorisi olmayan bir sahur yapilmali, bol su icilmeli.
iftari, ramazanin anlamina uygun yapmali. Yani tika basa doymadan, kahvaltiliklara cok fazla yuklenmeden (ekmek yedirirler cunku), bir zeytin, bir hurma, mutlaka corba, ardindan da en fazla 4-5 yemek kasigi pilavla yenebilecek bir tencere yemegi, biraz yogurt yeterli olur. Tatliya cok fazla yuklenmemeli. Ramazan ayi, dini oneminin yanisira felsefi acidan da cok guzel, cok ozel bir ay. Davetler de alcakgonullu olmali.. Bence..
sevgili mehtap
gülümseyerek okudum tüm yazdıklarınızı.
haklısınız içinde bin pişmanllık olacaksa neden bu kadar kısıtlanacakmışız kii.
hem öteki aleme geçince ,dur bakalım sen su böreği yemişin :)
sen de pasta :))
deyipde gerimi yollıyacaklar kii :))))
hayat sağlık içinde yedikçe güzeldir :)
ben buna inanırım. ne yediğinizi bilerek,miktarında ölçüyü kaçırmaçsakk ......
ehhh ..hayatta kaçmaz dimi ama :))
Güzel istanbuldan mis gibi bir boğaz esintisi yolluyorum size..
çok sevgiler..
NuNu
Burayı bulmam tamamiyle tesadüf! Çok da sevdim. Ne mutlu bana.
Bende tesadufen buldum ama. asla ayrilmayi dusunmuyorum ..Hatta bu bu blogun sahibini bulmani TUrkiyeye getirmeli size ihtiyac var burda ..Okurken sohbet eder gibi oldum ..
Ayrica ben sizin su yapildiginda 3 saat uykuya bedel olan egzersizinizi de bizimle paylasmanizi rica ediyorumm..
İzmirde Reyhan pastanesi fotografı görünce tanıdım hemen:)
Yorum Gönder